"Oysa istediğim sadece huzurdu. Onunla birlikte, kalbimde hissetmek istediğim küçük, zararsız bir duygu. Sadece bu."
Yavaş adımlarla adeta bir ölü gibi tepkisiz şekilde ilerlerken onun arkamdan geldiğini biliyordum. Nasıl olduysa haberi olmuş ve peşimden benimle birlikte doktara gelmişti. Bu bir kontrol değildi, bugün aynı zamanda bebeğimin cinsiyeti belli olacaktı.
Varlığını bilmek ne kadar rahatsız edici olsa da sessiz kalıp Zayn'in benimle birlikte hastane kolidorunda ilerlemesine göz yumdum. Ancak doktorun odasına geldiğimizde onun burada olmaması gerçeği yüzüme daha çok çarpar oldu ve yavaşça ona doğru döndüm.
Solgun yüzü göz göze geldiğimizde hafifçe tebbessüme büründü.
"Avery." Diye soludu hemen. Bunu çok sık yapıyordu ve artık onun ağzından adımı duymak dahi itici hale gelmişti.
Gözlerimi ondan ayırıp yere sabitlerken "Gitmelisin." Diye bildirdim. Olması gereken buydu.
"Kalmak istiyorum." Dedi küçük bir mırıltı halinde. "Lütfen."
Gözlerimi ona çevirirken büyük bir soğuk kanlılıkla tekrarladım. "Gitmelisin, Zayn."
Adını telaffuz etmek dahi böyle bir zamanda beni rahatsız etmekten başka işe yaramıyorken onun burada olma nedeni kafamı bulandırıyordu. Sahi niye buradaydı?
"Diğer bebeğimi de benden almak için mi buradasın?" diye sordum aniden. Yakıcı sözcükler dudaklarımın arasından büyük bir hızla süzüldü. Saniyeler sonra karşımda duran adamın gözlerinde hüznü görmeyi de beklediğim pek söylenemezdi.
Yutkunduğunu gördüm.
Hızlı nefes alışlarını işittim ve elalarının benden kaçışına seyirci kaldım.
"Özür dilerim." Dedi. Kelimelerinin faydasız olduğundan o da emindi.
Konuşmadan önce sessizce soludum. Zira bedenimin buna ihtiyacı vardı.
"Özür dilememelisin Zayn. İstediğin olduktan sonra özür dilememelisin. Gidip kutlama yap, Malik. Amacına ulaştın."
Kelimeler gerçekti.
En başından beri zaten bebekten kurtulmak istememiş miydi? Değerini miniklerimden birini kaybettikten sonra anlamış olamazdı.
Adımı seslenişini duyduğum zaman ona baktım.
O elalarda hangi hisler saklıydı artık çözemiyordum. Zaten hep saklı bir kutu gibiydi. Sadece çaresiz olduğunda açardı kapılarını. Ama artık kapıları açılı dahi olsa ona yaklaşmak isteyen bir beden yoktu yanında.
Artık ona aitmiş gibi hissetmiyordum bile.
"İçeri geleceğim." Diye belirtti gereksiz bir cesaretle. "Bu benim hakkım."
O saniyeden sonra hastane kolidoruna alaylı kahkaham yayıldı.
En ufak bir sevinç dahi içermeksizin, sadece öfke ve alay dolu bir gülüş.
"Hakkın?" diye sordum. "Senin hakkın ne biliyor musun Zayn? Bir katil olarak çocuğuna uzaktan bakmak, tıpkı bir yabancı gibi. Çünkü sen kendi bebeğinin katilisin Zayn, kendi bebeğinin. Sen burada olmayı dahi hak etmiyorsun."
Yabancı bakışlar altında ona bağrışım kuvvetlendi ancak bunun bana iyi gelmediği kesindi. Öfkeden karnıma gire sancıları hissedebiliyordum.
Geçen saniyeler sonrasında "Haklısın." Diye soludu duygusuz adam. Haklı olduğumu zaten bildiğim halde tekrarladı çünkü verebilecek başka bir cevabı yoktu.
"Ama ben bir katil değilim." Diye devam ettiğinde onu pataklama isteğim arttı.
"Suçluyum Avery ama bu bizim birlikte olamamız gerektiği gerçeğini değiştirmiyor. Senin yanında olmak istiyorum güzelim,kendimi affettirmek istiyorum."
Dolan gözlerimi saklamak adına yere baktım.
Daha ne kadar acı çekmeliydim?
Hisleri daha ne kadar derinde hissetmeliydim bilmiyorum.
Gözlerimi yumduğumda akan sıcak damlaların yanaklarımdan süzüldüğünü hissettim.
Ağlamak artık basit bir eylem haline gelmişti.
Her sebep göz yaşı dökmeme sebep oluyordu.
"Zayn." Diye soludum gözlerim hala kapalıyken. "Git, lütfen."
Kalp hissederken beyin geride kalır.
Doğru düşünceler hissedilenlerle arka plana düşer.
Ama bazen gerçek o kadar doğrudur ki tıpkı şu an hissettiğim gibi olması gereken sadece tek şey vardır.
Gitmek.
Geride bırakarak, gelecek için ilerlemek.
Unutmaya çalışarak, hissetmeden adımlamak.
"Hayır." Diye soludu hemen. Bana yaklaştığında kaçacak yerim dahi yoktu.
Parlak elalar gözlerime odaklandığında kararlılıkla bildirdi. "Yanında kalacağım, izin ver."
Bazende inatçı bir kalp olması gerekeni değiştirebilecekmiş gibi çabalardı.
Ancak bilmeliydi ki onu seven kalbi tam ortasından çok ama çok kötü şekilde yaralamış, hatta defalarca kez öldürmüştü.
***
Ani gelen ilham ve kısa sürede yazabildiğim en iyi bölüm ancak bu kadar olabilir diye düşünüyorum zaten başımda ağrıyor.
Beğenmenizi umuyorum ve sizce Little Malik'in cinsiyeti ne? uzun yorum ve hikayeme katkı için arkadaşlarınıza öneri yaparsanız çok sevinirim.
Yeni Louis hikayem Heartless' a bakın derim, Zayn kurgumu son anda Louis'e çevirip yayınladım. Sınır yok ancak iki yüz yoruma yaklaşsanız hiç fena olmaz. Uzun yorum bekliyorum ve sizi seviyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Malik
Fanfiction"Hislerimi yok etmek için çabaladığın her saniyede kollarımı bebeğime daha çok saracağım. Ondan nefret ediyor olabilirsin, ama bizi bir bütün olarak seveceksin."