Episode 34

3.8K 278 41
                                    

İçimde, kollarında endişe ve üzüntüyü taşıyan bir sarmaşığın büyümeye başladığını hissedebiliyordum.

Duygusal zamanlarımda bana böyle davranmasının ne demek olduğunu asla anlamayacaktı. O ben hamileyken bile bana katı davranmışken şimdi ondan daha kibar olmasını mı bekliyordum? 

O bir kaç ay önce çıkardığı maskeyi yeniden yüzüne takıyor  gibiydi.
Yeniden kaba ve sert bakışlara sahip bir adam olmuştu.

Ona da hak vermek istiyordum. O da henüz gençti  ve sırtına yüklenmiş sorumlulukları vardı. Ama bu yeniden eskisi gibi kaba olmasını da yanında getirsin istemiyordum.

Sırtımı koltuğa yaslayıp beklemeye devam ederken onun ve Clara'nın ne konuştuğunu merak ediyordum ama ilgilenmiyormuş gibi yapacaktım. Mümkün olmayacaktı biliyordum.

Bana doğru yaklaşan adım seslerini duyduğumda aynı pozisyonda oturmaya devam ettim.

"Yarın işe başlıyorum." dedi. Ayakta bekliyordu. Bir şey demeyip sadece kafamı salladım ve gözlerimi açıp izlemediği filme odakladım.

Kendi kendine "Tamam." diye mırıldandı. "Şimdi gidip yatacağım."

Eskisi gibi gelip beni de yatağa çağırmasını ve terbiyesiz şakalar yapmasını bekledim.

Güzel kahkahalarını duymak kalbimde hissetmek istedim.

Ama yapmadı.

Sadece merdivenleri sesli adımlarla çıktı ve yukarıdan ağlama sesi gelince "Klaus ağlıyor." diye bağırdı.

Ayağa kalkıp oğlumun odasına doğru giderken Zayn'i boğmak istiyordum.

**

On beş dakikadan fazla olmuş gibiydi. Klaus bazen sessizleşiyordu ama sonra daha güçlü şekilde ağlamaya başlıyordu.

Benimde uykum vardı ve içimde ki dolmuş hislerime dayanamayarak bende ağlamaya başladım.

Onu kucağımda tutarken derin nefesler alıp elimi sırtında gezdirmeye devam ediyordum. Klaus benim aksime çok yüksek sesle ağlıyordu.

"Neden bu kadar huysuz?" Zayn'in sesini duyduğum zaman ona doğru döndüm. "Bilmiyorum." Sesim o kadar ağlamaklı çıkmıştı ki utandım.

Zayn ela gözlerini Klaus'a çevirmeden hemen önce bana baktı. "Kendin de ağlayarak ağlayan bir bebeği susturman ne kadar doğru Avery?" Sorusuna bir cevap beklemiyordu sadece bana kızmak istemiş gibiydi ama ben ağlamamı durduramıyordum.

Kucağımdan Klaus'u alırken "Bana ver." dedi. "Sen gidip uyuyabilirsin."

Ama onun dediğini yapmayıp beşiğin yanında ki koltuğa oturdum ve beklemeye devam ettim.

Klaus'u güzel bir şekilde kucağına almıştı. Odanın içinde dolanmaya başlarken fısıldayışlarını duyabiliyordum.

"Yapma böyle oğlum." Alnına ufak bir öpücük bıraktı. "Baban yarın senin için işe gidecek Klaus, hadi uyu artık." Klaus'u omzuna yatırdı ve ben onun küçük sızlanışlarını duydum. O da ağlamaktan yorulmuştu ve sesi git gide kısılıyordu.

Zayn onu tekrar öptü. "Benim uslu oğlum."

Gülümseyerek onu beşiğe yatırdığında derin bir nefes aldım. Bana bakmıyordu. Beşiği hafifçe sallayıp onu uykuya tamamen teslim etti.

Little Malik  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin