Karşımda duran adama hiç bir şeyi düşünmeden koşarak sarıldım. "Ç-çok korktum Kaya çok." burnumu çekip daha da sıkı sarılırken Kaya'nın ellerinin belimle buluştuğunu hissettim. Bunun üzerine kollarım Kayayı daha da sıkı sardı. Derin bir nefes alıp tekrar konuşmaya başladım."Senin geleceğini düşünmemiştim." dedim ve bir an duraksayıp kollarımı boynundan çektim. Onun eli hala belimdeydi. Bunu düşünmeyip "Sahi senin nereden haberin oldu?" dedim kafamın içindeki kocaman soru işaretini yok etmek için.
"Şuan bunu konuşamayız az vaktimiz var, gidelim. Bunu yapan bir gün cezasını çekecek rahatla artık." dedi ve belimdeki ellerini çekip elimi tuttuktan sonra peşinden sürükleyerek bu iğrenç yerden çıkmak için yürümeye başladık.
Durduğumuzda karşımızda bir tane kırmızı araba vardı. Kaya sürücü koltuğuna yerleştiği sırada bana yanındaki koltuğu işaret etti. Arabayı dolaşıp yolcu koltuğunda oturduğumda arabayı çalıştırmıştı. "Ne olacak şimdi. Daha da sinirlenip beni tekrar kaçırırlarsa ne yapacağım? Benimle dertleri ne! Kim beni burada tutuyor?" Kafamdaki bütün soru işaretlerini dışa vurmamıştım ama bunların cevabını öğrenirsem her şey dahada kolaylaşacaktı. Kayaya cevap vermesini istercesine baktım. O ise bana bakmayıp yola odaklı bir şekilde arabayı kullanıyordu. Belki de araba kullanırken konuşmayı sevmiyordu.
"Bunları kendin öğrenebilirsin. Seninle dertleri ne ben de bilmiyorum. Gözünü bir açsan etrafında kimler dolaşıyor görebileceksin ama o geri zekalı kafan hep başka şeylere çalışıyor senin." dedi nihayet oluşan sessizliği bozarak. Konuşmasının sonlarına doğru tuttuğu direksiyonu daha da sıkı kavramış ve dişlerini birbirine sıkarak söylemişti. Bana geri zekalı dediğine alınmıyordum, kesinlikle öyleydim çünkü. Gözlerim hala Kaya'daydı bir süreliğine bana dönüp tekrar yola baktı. "Üstelik eve gitmeyi unut. En azından bu gecelik bende kalacaksın." Sesi ne kadar itiraz istemeyen bir tonda çıkmış olsa da ben bunu istemiyordum.
"Gelmeyeceğim. Kendime kalacak başka bir yer bulabilirim. Bana geri zekalı diyorsun ama seninle gözükmem beni daha da çok tehlikeye sokar. Beni korumaya çalışma, senin yüzünden bu haldeyim." Kendimden emindim ama bir kaç dakika sonra beni yerin dibine sokacağına yemin edebilirdim. Beni kaçırmalarının Kaya ile dolaştığım için olduğunu düşünüyordum ki büyük ihtimalle öyleydi. Beklediğim kükreme karışımı ses yan taraftan kulaklarıma ulaşmıştı. "Bundan beni mi suçlu buluyorsun! Boğazına bıçak mı dayadılar git o orospu çocuğunun elini tut diye! Sana anlam veremiyorum. Hem sen nereden çıkardın o sebepten dolayı seni kaçırdıklarını? Gerçekten tam bir geri zekalısın. Kalacak yere gelirsek sorun kalacağın yer değil yanındakilerdir. Benim yanımda sana kimse bir şey yapamaz." Son söylediğine benden çok kendisi şaşırırken boğazından yalancı bir öksürük çıkardı.
Yine ve yine haklıydı. Faruk'un elini tutmam bir saçmalıktı onun elini tutarken daha sonra pişman olacağımı biliyordum. Ama Kaya'nın dediklerine göre beni başka bir sebepten de kaçırmış olabilirlerdi. Ne olabilirdi? Ben sessiz kimseye sataşmayan bir kızdım. Ne gibi bir şey olabilirdi? "Bu hep böyle mi sürecek? Sıkıldım ben. Bu korkuyla yaşayamam. Gece uyuyamam Kaya. Bundan nasıl kurtulacağım bir şey söyle." Sakin ses tonum içimde dolanan düşüncelerin aksine bir tonda çıkmıştı. İçimde fırtınalar koparken bu kadar sakin olmam sinir bozucuydu. Belki de kendimi güvende hissediyordum.
"Bitireceğiz. Az kaldı." Neye az kaldı? Kaya bir şeyler biliyordu ama bana demiyordu ve bu son derece sinir bozucuydu. ağzımı açıp bir şey söyleyeceğim sırada ani bir frenle vücudum öne atıldı. "Arabadan in." Dediğini yapıp kapıyı açtığımda her yerin yeşillik olduğunu gördüm. Biraz ileride ise iki katlı ahşap, eski tarz bir ev vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK TEKLİF
Teen Fictionİçi serseri, eğlenmeye düşkün erkek dolu okulda tek saf kız olan Defne. Hikayenin beyaz kahramanı. Yaşadıklarından dolayı hasta numarası yapıp okula gitmeyi erteliyor. Peki bu ne kadar sürebilir? Başladığı yeni okulunda işler eski okulundan d...