16- SENİ SEVİYORUM

9.7K 393 92
                                    

Bölüme başlamadan bölüm başlığı hakkındaki düşüncenizi yoruma bırakabilir misiniz? Merak ediyorum :) Kim kimi seviyor ? :*

İyi okumalar:)


"Ne saçmalıyorsun Kaya?" dedim karşımda durup pişkin pişkin sırıtan Kaya'ya.

"Gitme." Bunun beyninden zoru mu vardı acaba? Daha aradığımda onu ilgilendirmediğini gayet açık bir dilde söylemişti. Şimdi yaptığı neydi bunun? Tek kaşımı kaldırıp yüzünü inceledim. Gerilmiş yüz hatlarından gergin olduğu çok netti. Dişlerini birbirine bastırdığı için çene kaslarına düşen gölge ritmik bir şekilde hareket ediyordu. Kirpiklerinin elmacık kemiklerine bıraktığı kısa gölge, yutkunduğunda boğazında aşağı yukarı hareketlenen o lanet şey tüm dikkatimi bozuyordu. Sonunda kendime gelip bakışlarımı üzerinden ayırdığımda konuşabilmiştim.



"Gitmek zorundayım. Hem bu seni ilgilendirmiyor. Faruk'a bir söz verdim ve onu tutmak zorundayım. Çeklirsen gideceğim." Çekilmesi kesinlikle istediklerim arasında değildi. Faruk'a gitmek bende istemiyordum. Ama zorundaydım. Zorunluluklar, hayattaki en kötü şeyler.

"Çekilmeyeceğim. Gitmeyi denesene bi." Gitmek için sağa doğru yöneldiğimde önüme geçti. Hızlı bir şekilde davranıp bu sefer sola doğru hareket ettiğimde aynısını o da yaptı. Ona sert bakışlar atıp derin bir of çektiğimde gülümseyip tekrar konuştu. "En son bana böyle bakan birisiyle yatmıştım."


Gözlerimin irileşmesiyle eş zamanlı ağzımda açılıyordu. Söylediklerini tekrar aklımdan geçirirken gözümün önüne gelen iğrenç şeylerle yüzümü buruşturup Kaya'nın ayağına tekme geçirdim. Kaya acıyla inlerken yanından geçmeye çalıştım birden kolumdan beni tutmasıyla karnımın tekrardan onun baklavalarına değmesi bir oldu.




Sinirle soluduğu nefesi dudaklarımda hissedebiliyordum. Bu rahatsız edici olsa da geri çekilemedim çünkü belimde beni kendini sımsıkı bastıran eller vardı. Gözlerimiz birbirini bulduğunda Kaya gözlerini kapatıp yüzünü bana biraz daha yaklaştırdı.


"Bir daha bana yapacağın şeyi yapmadan önce bir kere daha düşün." dedi ve bana, belkide hiç unutamayacağım bir anı yaşattı. Dudaklarını dudaklarımın üzerinde hissettiğimde tepkisizce olacakları bekliyordum. Dudaklarımda hissettiğim baskı gitgide artarken Kaya alt dudağımı dişlerinin arasına alarak dişledi gelen acıyla ağzımdan kaçan küçük iniltiyi gizleyemedim. O bundan tatmin olmuş bir şekilde yavaş hareketlerle dudağımı emmeye devam etti. Daha sonra dudaklarını dudaklarımdan ayırdı. "Yoksa bir daha ki sefere sadece bununla kalmaz." Alt dudağını dişlerinin arasına alıp göz kırptı.





İçimde ki ona tokat atma isteğini bastırarak sırtımı ona dönüp eve doğru koşmaya başladım. Utanıyordum. Her an yerin dibine girebilirdim. Odama gidip bütün gece uyumamak için güzel bir gündü gerçekten.


Koşarken birden kendimi durdurup arkama baktım, Kaya dudaklarını birbirine bastırmış gülmemek için kendini zor tutuyordu. Uzakta olsam bile bunu görebiliyordum. Sinirli bakışlarımı atarak tekrar arkama döndüm. Koşacağım sırada arkamdan gelen kahkaha sesiyle gözlerimi devirdim. GERİ ZEKALI!



Bu sefer kulaklarımı kapatıp koşmaya başladım. Evin önüne geldiğimde hızımı biraz daha azaltmıştım. Kapının önüne geldiğimde zile bastım. Kapıyı Doruk açmıştı. Gözlerine baktığımda umursamaz ifadeyi görmek beni mutlu etmişti inşallah salak salak sorular sormaz. İçeriye girip merdivenlere yöneldim. Arkamdan gelen bir ses bekledim ama öyle bir şey olmamıştı. Hızlıca odama ilerleyip üzerimi değişmeden kendimi yüz üstü yatağa attım.

KARANLIK TEKLİFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin