Multi/ Miley Cyrus- Stay
(Türkçe çevirisi ile)
Bölümü okurken -özellikle son kısımları okurken- dinlemenizi tavsiye ederim."Eğer şimdi o piçin yanına, onu öpmeye gidersen seni silerim, sevgim biter. Tercih senin domates, onun yanına gidersen, beni kaybedersin."
Hiç düşünmeden arkamı döndüğümde doğru kararı verip vermediğimi sorgulamıyordum, tek düşündüğüm Ulaş'a olan sinirimdi. Bana bazı şeyleri anlatmadığını söylüyordu anlatmasını istediğimdeyse geçiştiriyordu. Ben Nasıl güvenebilirdim ki ona?
Hızlı adımlarla soyunma odasına inen merdivenli bölümün kapısını açtığımda az öncekinin aksine soluklanarak yavaş yavaş merdivenleri indim. Tam soyunma odasının kapısına gelmişken, ağzımı sıkı sıkıya saran eller beni soyunma odasının yanında ki bir diğer spor eşyaları dolu odaya soktuğunda, panikle bağırmaya çalışsam da eller o kadar sıkıydı ki sonuca varamıyordum. En sonunda aklıma gelen fikirle dişlerimi sertçe eline geçirdiğimde eller birden gevşedi ben ise çığlık atmak yerine hangi ara peşimden geldiğini anlamadığım ve sesini hiç duymadığım Ulaş'a baktım.
"Bi elimi ısırman eksikti, köpek misin kızım sen? Yabani!"
"Bunu kız kaçıran Ulaş mı söylüyor?" Birbirimize bağırmamız yetmiyormuş gibi bir de sesimiz odada yankı yapıyordu.
"Ödüm patladı benim , senin haberini var mı? "
"O çocuğun yanına gidecek miydin gerçekten?"
Ulaş'ın söylediği onca sözden sonra gururunu çiğneyip peşimden gelmesi beni şaşırtmıştı."Evet." Diye kısaca yanıtladım. Aslında tek istediğim canını yakmaktı, benim gibi hissetmesini istiyordum benim gibi incinmesini istiyordum.
Kafasını yere eğmiş Ulaş'a baktığımda, sakinleşmeye çalışıyor gibiydi.
"Onu öpecek miydin?" Hala gözlerinin odağı yerdeyken onu inceleme fırsatı bulduğunda yumruk şekline getirdiği sol eli dikkatimi çekmişti, onu bu kadar sinirlendirmemin iyi bir fikir olup olmadığını tekrar sorguluyordum.
"Ulaş bak ko-" sözümü keserek bağırdı hatta kükredi;
"Onu öpecek miydin?" Sesini bu denli yükseltmesi beni korkuturken neden kimsenin duyupta buraya kontrole gelmediğini düşünüyordum, gelseydi belki kaçma şansım olurdu.
"Belki. Bilmiyorum tamam mı?" Bir cevap verebildiğim için kendimi şanslı hissediyordum ki Ulaş sertçe omuzlarımdan tutup beni duvara çarptığımda , kolumun acısıyla ağzımdan bir inilti çıktı fakat hiçte Ulaş'ın umrunda gibi görünmüyordu.
Kızgın bakışları beni korkutmuştu sanki karşımda her zaman ki Ulaş değil de bambaşka, karanlık biri vardı. Siniri yüzünden okunurken birden elleri sıkıca çenemi kavradı. Ellerim canımın acısıyla, hemen Ulaş'ı itmek için göğsüne gittiğinde, tabi ki onu itecek gücü kendimde bulamadım.
"Ulaş, bırak ne olur." Sessimin çaresizliği onu yumuşatır sanmıştım ama çenemi sıkıca kavrayan elleri gevşemedi. Yavaşça bana yaklaştığında gözleri dudaklarımdaydı, beni öpecekti.
Tekrar çırpındığımda, çenemde ki elleri sıkılaştı. Beni bu kadar sinirliyken öpmesini istemiyordum, hıncını alır gibi öpmesini istemiyordum, zorla öpmesini istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz Serseri #Wattys2019
Teen FictionGöz göze geldiğimizde "Bana ne yapacaksın?" diye sordum sesimin korku barındırdığını anlamak zor değildi. Dudaklarıma doğru yanaştığında artık beni öpeceğinden emindim ki, dudaklarıma bir kaç santim kala birden uzaklaştı ve sinir bozucu bir kahkaha...