HATIRLATMA
Oldukça yorulmuştum. Sabaha kadar deliksiz bi uyku çekeceğim ağırlaşan göz kapaklarımdan belliydi...
...
"Şşş uyan." deliksiz mi demiştim? Hay şom ağızıma tüküreyim.
Hey hey bi dakika bu üstümdeki kimdi? Karnımın üstüne neden oturmuştu ve neden ağzımı kapatıyordu? Gözlerimin korkuyla yerinden çıkacakken ağzımı kapayan eli sertçe ısırdım ve bağırmaya başladım.
"İmdaaaat ! Adam öldürüyorlar ...! Yetişin..!"
"Ah, elimi ısırdın vahşi misin kızım sen!" tanıdık sesi algılamaya çalışırken bir yandan da bağırmaya devam ediyordum...
"Sussana kızım sus." yine ağzıma kapanan elle bu sefer sakinleştim.Çünkü sesin sahibini oldukça yakından tanıyordum.Bu sıralar özel hayatıma sıkça müdahale eden öyle ki odama kadar giren BAY YÜRÜYEN EGO.
Sakinliğimden emin olduktan sonra yavaşça elini ağzımdan çekti.
"Bana manyak diyene bak! Ne işin var benim odam da pis Sapık!"
"Kızım zaten elimi ısırdın diye sinirliyim. Yürüyen ego,Öküz şimdi de Sapık mı oldum?"
Sorduğu bu soru karşısında gülmemek için alt dudağımı dişledim.Ona taktığım lakapları böylesine benimsemesi,aklında tutması cidden hoşuma gitmişti .
"Evet. Bir genç Kızın odasına gizlice girip,üstüne çıkan ancak bir Sapık olabilir!"
Cümlemi bitirmemle Ulaş'ın hala üstümde olduğunu fark etmekle üzerimden tüm gücümle ittim. O böyle birşeyi beklemediği için itmemle yere yuvarlanması bir oldu.
"Ah! Manyak mısın kızım sen?" Elini kafasına koydu ve sinirle parıldayan gözleriyle başını işaret etti;
"Kafamı yardın kafamı!"
Insafa gelmiştim üzülmüştüm bu gerizekalı için.
Yataktan hemen fırlayıp önce ışığı açtım,sonra hemen yerde acıyla kafasını tutan Ulaş'ın yanına çöktüm.
İlk baş numara yaptığını sansamda acıyla buruşan yüzü yalan söylemediğini doğruluyordu.
Başına bakmak için uzandığımda elimi ittirdi.
"Aman dokunma elinin ayarı da yoktur şimdi senin . Daha fazla acıtırsın."
"Başbelası, Küçük,Vahşi,Manyak ve şimdi de Ayarsız oldum öyle mi?" Ben gülmemek için kendimi tutarken o ise gülmeye başlamıştı.
"Kabul et benim taktığım lakaplar çok daha yaratıcı ve çok daha cool " muzip gülümsemesinin ardından o çapkın göz kırpışı !!!!!! Fena çok fena!! Hele gülüşü hani sanki kaleciyken yediğin gol sonrası tam üzülürken, hakemin ofsayt bayrağını kaldırması gibi. Hem kalecinin hem taraftarın sevinçlerinin toplamı benim içimde o güldüğünde oluşan kıpırtıyı, sevinci ancak açıklayabilirdi.
"Şşş küçük! Daldın gittin?" Gözümün önünde ileri geri oynayıp duran bir çift elle kendime geldim.
"Ha? Ne diyorduk?" Dediğimde yine o muhteşem gülümsemesi yüzüme yayıldı.
"Diyordum ki, lakaplarına birde Dalgın ve Hayalperest eklendi." Gülerek işaret parmağıyla burnuma dokunduğunda hayallerimi süsleyenin o OLDUĞUNU söylemeyi es geçtim.
Çünkü artık onu düşünmemem gerekirdi. Olmazdı. Kalbimi bu kadar kırmışken, o Başkasını severken olmazdı. Ama her ne kadar bunları tekrarlasam da bu kadar yakınlık,yakınlığımız kafamı karıştırıyordu.Tüm düşüncelerimi,kendime onu unutmama ilgili verdiğim sözleri yerle yeksan ediyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz Serseri #Wattys2019
Teen FictionGöz göze geldiğimizde "Bana ne yapacaksın?" diye sordum sesimin korku barındırdığını anlamak zor değildi. Dudaklarıma doğru yanaştığında artık beni öpeceğinden emindim ki, dudaklarıma bir kaç santim kala birden uzaklaştı ve sinir bozucu bir kahkaha...