Bu bölümü ilk defa yorumlarını eksik etmeyen değerli birkaç okuyucuma ithaf edeceğim;
Yorumlarınız için çok çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız :)
Multi-Mustafa Sandal- Ben olsaydım
Nefesimi düzene soktuğumda
"İlk gerçek öpücüğümüz şerefine bir kadeh kaldıralım diyorum." Dediğimde gülümsedi, ardından gözlerini açtı."Gel buraya. " der demez yumuşak dudakları yeniden alt dudağımı kavradı, yeniden o muhteşem duyguları hissedecek olmanın mutluluğuyla hemen karşılık verdim .
-
Dudaklarımı dudaklarından ayırdığında "Ulaş ben çok acıktım." Diye mırıldandığımda ayağa kalktı ve beni de kolumdan çekeledi,
"Tembellik yok hanımefendi, madem acıktın beraber yemek hazırlayacağız." Dediğinde mutfağın tezgahına oturup, meyve sepetinde ki yeşil elmayı aldım. Koca bir ısırık alıp gülümsememe engel olamayarak buzdolabında yemeklik malzemeleri çıkartan Ulaş'a baktım. Onu izlemek o kadar güzeldi ki...
"Hatırlat da sana bir ara fotoğrafımı yollayayım," dediğinde kaşlarımı kaldırdım;
"Anlamadım?" Dediğimde muhteşem dişlerini göz önüne sererek gülümsedi.
"Bakmaya doyamadın ya, onu diyorum "
dediğinde, utanarak gülümsedim."Ne münasebet canım, ben yemek malzemelerine bakıyorum çok karnım acıktı, ne yapacağız diye malzemeleri gözden geçiriyorum."
"Tabi kesin öyledir." Gülümsedi. Gülümsemesi güzeldi, herşeyi ayrı güzeldi ama bu ukalalığı...
Tişörtünü çıkarıp sandalyeye koyduğunda meydana çıkan baklavalara böreklere bakmaktan kendimi alıkoyamadım, ne diye çıkarmıştı şimdi tişörtü , ne gerek vardı?
"Ne diye çıkardın tişörtünü, giysene." Huysuzca mırıldanmaya rağmen beni takmamıştı.
"Çok sıcak." Hakikaten terlemişti, ensesinden akan ter, sırtının tam ortasından kendine yol yapmış, aşağı doğru süzülüyordu ve itiraf edeceğim bu fena halde beni bir garip hissettirmişti.
"Daha ilk günden gözle taciz, ilerleyen zamanları düşünemiyorum." Arkası dönük olmasına rağmen sırıttığını hissediyordum, bir yandan önündeki tahtada domates ve biber doğruyordu ama maşallah bana laf yetiştirmekten de geri kalmıyordu.
"Yok artık şimdi de tacizci mi oldum?" Diye sorduğumda kafasını hafif yana çevirdi,
"Biz ona kısaca 'Sapık' diyoruz canım." Sapık sözcüğünü bastırarak söyledi, Tek gözünü çekici biçimde kırpıp önüne döndü.
"Sapık mı? Sensin sapık. " bu sefer tamamen bana döndü, tezgahta oturur pozisyondayken o da iki bacağımın arasına girdi, ellerini belime doladığında tezgahın kenarlarına elimi koyarak destek aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz Serseri #Wattys2019
Ficção AdolescenteGöz göze geldiğimizde "Bana ne yapacaksın?" diye sordum sesimin korku barındırdığını anlamak zor değildi. Dudaklarıma doğru yanaştığında artık beni öpeceğinden emindim ki, dudaklarıma bir kaç santim kala birden uzaklaştı ve sinir bozucu bir kahkaha...