Baş başa 1 gün!

5.4K 180 28
                                    

HATIRLATMA

Dışarı çıkar çıkmaz karşımda arabasına yaslanmış tek eliyle saçlarını düzelten Ulaş, tüm karizmasıyla karşımdaydı. Ve işte bende buradaydım yine yeniden onunlaydım, onun karşısındaydım.

Hafifçe gülümsedi, ardından eli gamzesinin ayrıca karizma kattığı çenesine gitti,

"Hazır mısın?" baştan aşağı beni süzdükten sonra cevap beklediğini belli eden ifadeyle suratıma baktı, ben ise boş boş bakarak " Neye hazır mıyım?" diye sordum.

"Benim baş başa bir gün geçirmeye." şaşkın şaşkın suratına baktığımda devam etti;

"Neyse sen hazır değilsin belli ki, önemi yok. " Bunu sıradan bir şeymiş gibi söyledikten sonra bana doğru yöneldi.

"Seni kaçırıyorum ."

***

Bazen hayatınız monoton giderken, her gece günlüğüne yazabileceğin bir olay bile bulamazken, arkadaşlarınla konuşacağın bir konu, yapacağın dedikodun bile kalmamışken birden hayatını değiştirecek,her gününü ayrı bir heyecana bağlayacak, her zaman yürüdüğün o sokaktan hoplaya zıplaya yürümene sebep olacak bir şey daha doğrusu biri hayatına girebilir. Herşey farklı olabilir.
Ben Ulaş'ın hayatıma girişini böyle tanımlıyorum.

"Ulaş? Ulaaaş!" Huzursuzca yerimde kıpırdandım. Ortalık yürümek için fazla karanlıktı. Adım atmaya korktuğumdan ufak bir alanda sabırsızca kıpırdanıp duruyordum.

"Bak korkuyorum ben. Gel ve al beni ne olur!" Küçücük alanda kapalıydım sanırım burası kiler, ardiye tarzı bir odacıktı. Ve ben bu kasvetten kapalı ortamdan da bunalmıştım.

Artık ümidimi kesmiştim burada ölecektim. Ölümüm ya yalnızlıktan ya da havasızlıktan olacaktı.

Son kez "Ulaaaş!" Diye bağırdım.

"İki dakka duramadın, ne huysuz kızsın sen be." Işıkla dolan küçük odacıkta ilk gördüğüm şey Ulaş'ın yüzüydü.

"Kusura bakma canım, baş başa bir gün geçireceğiz dediğinde aklıma beni bir kilere kitleyeceğin gelmemişti." Omuzlarından iterek kapıdan çıktığımda o bulunduğum odacığın aksine burası çok havadardı.

"Ee hani romantik sürprizler falan? Boşuna mı kitledin beni buraya?" Ben bir cevap beklerken o geniş koltuğa kendini atıp yayıldı.

"Sana soruyorum! Ne yaptın beni kitleyip?" İstifini hiç bozmadı hatta daha da koltuğa yayıldı.

"Görmüyor musun kızım, üstümü değiştirdim."   Pantolonu yerine gri bi eşofman giymişti evet ama bunu beni kitleyip yapması gerekmiyordu.

"Bir tek bunu mu yaptın yani? Ve ben sanki sen giyinirken zorla seni mi izleyecektim neden kitledin beni ?"

"Çok soru soruyorsun." İşaret parmağını dudaklarına götürüp sus işareti yaptı.

Cevap vermek yerine beni geçiştirmesi sinirimi bozmuştu bende sorulara devam ederek onunkini bozacaktım.

"Burası neresi, kimin bu ev?"

"Benim. Şahsi mülküm. Özel."
Gidip karşısında ki tekli koltuğa oturup göz teması kurdum.

"Ben neden burdayım peki?"
Ben gözlerinin içine bakarken o nerden çıktığını bilmediğim kumanda ile televizyonu açtı.

Dengesiz Serseri #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin