"Nasıl öpersin onu, nasıl zor biliyor musun bunu izlemek?" O öpmelerine ara vermezken ben put gibi kalmıştım. Bu küçük odanın içi 40 derece gibi sıcaklaşırken Ulaş beni kucağına aldı ve sırtımı yumuşak yatakla buluştururken vücudumun her bir zerresi onun öpücükleriyle damgalanıyordu. Üstüme ağırlığını vermeden çıktığında hızlı hızlı nefes verirken gözleri gözlerimle buluştu. Onun yakıcı bakışlarının yanında benim bakışlarım oldukça ürkekti."Seni seviyorum, seni çok seviyorum." Sözlerinin içtenliği kalbimi eritti. Onun ağzından bunları duymak o kadar güzel hissettirmişti ki...
Cevap olarak ensesinden hafifçe kendime çektim ve dudaklarımızı birleştirdim. Yavaş ve duygu dolu öpücüklerle dudağımı esir alıyor, alt dudağımı yavaşça emiyordu."Sana başkasının dokunmasına katlanmıyorum ." Dudaklarımı ayırıp bu sefer ellerini yüzümde gezdirdi. Baş parmağı önce kaşlarımı sonra yanaklarımı okşarken, gözleri ise sevgi dolu bakışlarla gözlerimi seviyordu.
"Ekin ile yattın mı?" Sorduğum soru karşısında kaşları çatıldı. Biliyorum şu an sorulacak soru bu değildi ama kafamı kurcalıyordu. O kıza karşı bakışlarını görmüştüm ve Nuh iç rol gibi gelmemişti.
"Ne saçma bir soru bu şimdi!" Üzerimden kalkmaya yeltendiğinde kollarından tuttum.
"Dur tamam özür dilerim ama..."
Söyleyeceğim şeyden ölesiye utanıyordum ama gerçekten kafamı kurcalıyordu."Aması ne?"
"Biz seninle hiç... Yani hiç yatmadık ve bilmiyorum başkalarıyla bunu yapıyorsun ve..."
"Senle de yapabiliriz." Diye atladı. Ve öpücüklerini omuzlarıma yöneltti. Yapabilir miydik? Onun olmaya hazır mıydım? Böyle şeylerin hep evlenince olduğunu düşünürdüm, oldukla gelenekçiydim.
Öpüşleri omuzlarımdan göbeğime indiğinde düğmeleri zaten olmayan gömleği kolayca kenara sıyırdı. Dudakları yumuşak göbeğimde dolaşınca huylandım ve rahatsızlıkla kıpırdandım. Bu hareketimden sonra tekrar yukarı çıktı ve dudaklarıma yapıştı. Hızlı öpüşüne aynı karşılığı verirken gömleğini aynı benimkini yaptığı gibi yakalarından çektim ve yırttım. Hızlıca gömleğini sırtından çıkarmama yardım ederken dudaklarını dudaklarımdan ayırmadı. Ellerim karın kaslarında dolaşırken öpüşmemizin arasında boğuk bir sesle inledi ve bu benim utançla ellerimi çekmeme neden oldu. Nereye koyacağımı bilemediğim ellerimi saçlarının arasına geçirdim. Öpüşleri boynuma indiğinde elleri ise şortumu kavradı.
"Ulaş, ben buna hazır değilim." Hemen kafasını kaldırdı ve gözlerime baktı.
"Ben istediğini sanmıştım sen öyle deyince..."
şaşkın şaşkın suratıma bakıyordu."İstiyorum ama kafamda ki, hayalimde ki bu değil." Alnıma bir öpücük kondurdu ve üstümden kendini yatağa, yanıma attı.
Dirseğinin üzerinde doğruldu ve eliyle saçlarımı okşadı.
"Ne zaman, nasıl istiyorsan öyle olur bebeğim."
"Peki Ekin ile birlikte oldun mu?" Kafam bu soruya odaklanmıştı.
"Yine mi bu soru! Ne olsun istiyorsun neyi merak ediyorsun?" Niye bu kadar tepki gösteriyordu ki, cevabı basit bir şey sormuştum oysa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz Serseri #Wattys2019
Ficção AdolescenteGöz göze geldiğimizde "Bana ne yapacaksın?" diye sordum sesimin korku barındırdığını anlamak zor değildi. Dudaklarıma doğru yanaştığında artık beni öpeceğinden emindim ki, dudaklarıma bir kaç santim kala birden uzaklaştı ve sinir bozucu bir kahkaha...