53.Bölüm: "Değmezmişsin"

2.2K 102 14
                                    




"Ulaş hakkında ki gerçekleri merak etmiyor musun? O bir katil! Gerçekleri öğrenmek istiyorsan bu mesajdan kimseye bahsetme, devamını bekle!"

Mesajı tekrar tekrar okumam zihnimde ki bulanıklığı asla yok etmiyordu, sadece beni daha da endişelendiriyordu. Kim, neden bana böyle bir mesaj atmıştı ki? Şu an beynim o kadar durmuştu ki sadece mesajı tekrar tekrar okuyup öylece duraksıyordum. Artık bu döngüden kurtulmak için hızla mesajlardan çıktım.

Gözlerim saate takıldığında yaklaşık 20 dakikadır sadece olduğum yerde tekrar tekrar mesajı okuduğumu fark ettim, geç kalmama ramak kalmıştı muhtemelen birazdan Efe beni arayacaktı. Zaten hiçbir yere gitmek istemeyen depresif ruh halim iyice sarsılmıştı ve nasıl toparlayacağımı da bilmiyordum.

Stresten mi bilinmez başım zonkluyordu sanki biri defalarca başıma küçük kürdanlar saplıyordu. Bir an gözlerimi kapayıp başımın ağrısının dinmesini ümit ettim ama tam da o sırada birden bir kıvılcım koptu ve bundan haftalar önce Ulaş'ın söyledikleri aklıma geldi;


"Onu tanısaydın... O kadar çocuk gibiydi ki, hem görünüşü hem hareketleri..." Hiçbir şey anlamamıştım ama benim kim olduğunu sormama fırsat vermeden anlatmaya devam ediyordu.

"Bir gülümserdi, kıskanırdım.Onun yanında ben kendimi tipsiz hissederdim. Benim coolluğum, o gülene kadardı. Bir gülerdi o sevimli haliyle bütün kızları tavlardı." Ulaş'ın gözünden bir damla yaş süzülünce destek olmak için elini tuttum.

"Ulaş, tamam devam etmek zorunda değilsin." dediğimde beni hiç duymamış gibi devam etti.

"Ben kardeşimin ölümüne sebep oldum, her şey benim suçum." elini ellerimin arasından çekerek gözyaşlarını hırçınca sildi.

"Her şey benim suçum, hepsi." Aniden ayağa kalkınca bende peşinden kalktım,

"Ulaş, kendine gel." yanına gidip çenesinin iki yanına ellerimi koyup, sakinleştirmeye çalıştım ama sakinleşmek yerine yüzüme hiddetle bağırdı;

"Katilim diyorum kızım sana,katil."

Gözlerimi hızla geri açtığımda o zaman üstünde durmadığım bu durumun gerçek olma ihtimali içimi yakmıştı. Ulaş gerçekten katil olabilir miydi? O gün her şeyi anlatırken bu konunun üstünde durmadığım için kendime kızdım. Şimdi sorsam anlatır mıydı? Anlatsa bile ben bu gerçeklerle yüzleşmeye gerçekten hazır mıydım? Hiç emin değildim.

Biraz sonra tahmin ettiğim gibi telefonum çaldı. Ekranda beklediğim isimi görünce aktığını henüz yeni fark ettiğim gözyaşlarımı sildim ve telefonu açtım.

"Efendim Efe?"

"Hazır mısın? Ben kapıdayım." hemen çantamı alıp, ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.

"Hemen iniyorum."

****

Uzun ve sessiz bir yürüyüşün ardından Batu'nun bizi çağırdığı yere gelmiş, öyle ki oturmuş ve ortaya bir patates kızartması söylemiştik ben tabi bir de kola.

Beklenenin aksine bugün canlı müzik falan yoktu. Sonradan öğrendiğim kadarıyla bugün dans gecesiydi ve ben canlı müzik olmasını tercih ederdim.

Masada dönen muhabbetten oldukça uzaktım sadece insanların dudaklarının oynadığını gördüğümden konuştuklarını idrak edebiliyordum sesleri ise sadece uğultu gibi geliyordu.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama ortam kalabalıklaşmış yavaş yavaş dans gecesi moduna geçilmişti.

Dengesiz Serseri #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin