İstek Şarkı

3.7K 136 23
                                    

Lütfen okuyan herkes oy versin ve yorum yapsın.
Bölüm hakkında ki Ulaş ve Buse hakkında ki düşünce ve tahminlerinizi lütfen yorum olarak bırakın. Kısa bir bölüm ama yeni bölümü oy ve yorum gelirse çabuk paylaşacağım geçen bölüm +50 oy istemiştim dolmadı ama ona rağmen paylaşıyorum lütfen oy vermeyi unutmayın, yorumlarınızı esirgemeyin.

>Bu arada kitabımızın yeni kapağını beğendiniz mi???

"3-2-1 tekrar alalım Buse."

"Tamam hocam."

Hayatımda koskoca bir hafta içinde bir sürü şey değişmişti. 1 haftadır Ulaş'ı görmüyordum, görmekte istemiyordum. Görürsem yumuşamaktan mı korkuyordum bilmiyorum ama aslında bu olayın yumuşayacak bir yanı da yoktu. Zaten onun da beni görmek istediğini sanmıyordum.

1 haftadır o kadar mutsuzdum ki herkes beni neşelendirmeye çalışıyordu. Öyle ki sürekli aksattığım arkadaşlarım bile kendi dargınlıklarını unutmuş benim için çabalıyorlardı. Bu akşam da diğer akşamlara benzer olarak dışarı çıkacaktık.

Öte yandan beni mutlu eden bir olay olmuştu ki sadece mutlu olmakla kalmamış özgüvenim yerine gelmişti. Malum sürekli başka bir kızla aldatılınca insanın özgüveni çok büyük çöküntüye giriyordu.

Neyse gelelim beni mutlu eden olaya!
Her ne kadar çökük bir moral ve asık bir suratla katılmış olsam da seçmelerde başrolü kapmıştım. Gerçekten bu başrol olmanında ötesinde provalara gidip gelmek kafamı başka konulara yönlendiriyor beni oyalıyordu.

"Seninle yazı yaşamak insanı çok gerçek hissettiriyor. Sanki deniz her zamankinden daha soğuk, güneş her zamankinden daha sıcak, dondurma her zamankinden daha tatlı." Ben olabildiğince romantik olmasına dikkat ederek Efe'nin gözlerinin içine bakıyordum.
Role girmeye çalışan Efe ise karşımda gülmemek için kendini zor tutuyordu.
Zorlukla da olsa kendini toparladı ve repliğini söyledi,

"Eylül, senle tanıştığımdan beri her sabah seni görmek için güne uyanıyorum."

"Kerem senle geçirdiğim yaz... yaz.. şey.."
aklıma bir türlü gelmeyen repliğe bir küfür ettim. Rezil olmamak için çırpınıyordum ama nafileydi.

"Buse aklın nerede?" Dedi Elif hoca arkadan.

"Senle geçirdiğim yaz muhteşem olsa da..." diye hatırlattı Efe durumu kurtarmak için daha sonra benim de aklıma gelmişti zaten.

Efe'nin hatırlattığı yerden devam ettim,

"Senle geçirdiğim yaz muhteşem olsa da bu sanki her şeye ihanet gibi geliyor dostluğumuza, mutluluğumuza, tüm arkadaş grubumuza..."

Uzun süren provanın ardından eve gelmiştim.
Soğuk bir duş alarak kendime gelmiş şimdi ise bornozumla yatağımda sere serpe yatıyordum.
Her ne kadar tiyatro, prova işleri dikkatimi dağıtsa da eve gelince kendimi düşünmekten alıkoyamıyordum.
Koskoca bir hafta geçmişti. Bir zamanlar onsuz bir saat bile yapamadığın insanla şimdi bir hafta görüşmüyor ve bir şekilde hayatına devam edebiliyordun. Düşündükçe daha garip geliyordu bana şu durum.

Telefonumdan ardı ardına gelen mesaj sesleriyle hazırlanma saatimin geldiğini anlıyordum artık bornoz sefama bir son verip hazırlanmalıydım.

Üzerime buz mavisi bir kot gömlek altına siyah bir jean giydim. Gömleğimi pantolonun içine soktuktan sonra ayağıma sivri burun olan çivi topuk botlarımı giydim. Yürüyebiliyormuş gibi bir de topuklu ayakkabılar alıyordum resmen özgüvenim tavana vurmuş, bir de yaz ayında bot giyiyordum ama bu zaten süs botuydu karda kışta yürüyecek halim yoktu çivi topukla dimi?

Dengesiz Serseri #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin