"S-sen geceyi kiminle geçirdin?"Yüzüne baktığımda bir anlık utangaç bi ifade geçti ardındansa tabi ki kaşları çatıldı sinirliydi, sinirli olmasının dışında bir şeyle uğraşırken tamamen odaklandığında da fark etmeden kaşlarını çatardı.
Normal bi günde onu izlerken bu mimiği beni benden alıyordu, onda belki de en tatlı duran şeydi tabi gülüşünden sonra."Seni hiç ama hiç ilgilendirmez ." Dediğinde istemsiz benim de yüzüm düştü. Ne demek beni ilgilendirmezdi?
Tamam ayrılmış olabilirdik ama ayrıldık diye her şey bitmiyordu, o benimdi. Ben ona bir erkeğin yan gözle bakmasını sindiremiyorken onun bir erkekle geceyi geçirmiş olmasını kabul edemiyordum.Tam cevap verecektim ki durup kendime sordum;
'Oğlum erkek olduğunu nerden çıkardın'
Muhtemelen o her zaman takıldığı kızlarla geceyi geçirmişti."Buseciğim, söyle güzelim Deniz ile mi geçirdin geceyi?" Sesim küçük bir kız gibi çıkmıştı, fark edince kendimi düzelttim. Oğlum Ulaş yakışıyor mu sana iyice karı kılıklı bir herif oldun, kendi iç sesimle konuşmaktan Buse'yi unutmuştum.
Kollarını bağlamış, suratını ne kadar asabilirse o kadar asmış şekilde karşımda duruyordu.
"Ne bakıyorsun andaval andaval Ulaş? Dediğimi duydun!"
Heh zaten sinirliydi bir de üstüne dediğini duymadığımı öğrenince 'sen beni dinlemiyorsun bile' triplerine girecekti. Bir dakika , bir dakika bana ne demişti o?"Sen bana andaval mı dedin?"
"Bizim köyde boş boş bakana öyle denir."
"Neresiymiş sizin köy?"
Bilmiş bilmiş "Arnavutköy." Dediğinde her şeyi unutmuş gibi ikimizde gülmüştük. Onunla uzun zamandır kavga etmek haricinde bir şey yapmıyorduk, onunla gülmeyi çok özlediğimi fark ettim.
Yüzündeki gülümseme birden soldu,
"Gitmelisin.""Gitmiyorum. Bak Buse ben senden vazgeçmem tamam mı? " güzel gözleri bu sefer inanmayarak bakıyordu, güvenmiyordu bana, eskisi gibi değildi bakışları bile değişmişti.
"Git Ulaş."
Biraz daha ona doğru yanaştım ellerimi omuzlarının üzerine koyduğumda tenini parmaklarımın arasında hissetmek her ne kadar güzel bir his olsa da derinlerde bir yerleri acıtmıştı. Yabancı gibiydik bana karşı öylesine soğuktu ki, sanki hiçbir şey hissetmiyor gibiydi beni tamamen silmişti.
"Bak Handan'la aramızda bir şey yok sadece zorlu bir süreç geçiriyor onun yanında olmaya çalışıyorum."
Sinirle omzundaki ellerim itti."Yanında olmaya çalışıyorsun öyle mi? Hatta o kadar yanındasın ki söyle bana Ulaş buraya benim yanıma gelmeden önce de Handan'ın yanına mı uğradın?" Bağırmasına anlam veremiyordum, eğer anormal bir durum olmasaydı benim Handan'la bi işim olmayacağını bilmesi gerekiyordu.
"Evet, uğradım ama sandığın gibi değil."
Daha fazla sinirlenmesinin mümkün olmadığını düşünürken boğazı yırtılırcasına bağırdı.
"Git burdan Ulaş!"
"Bak Buse lütfen." Karşısında öyle aciz bir duruma gelmiştim ki utanmasam yalvaracaktım.
"Git." Bu sefer sakince söylemişti ama sesi titriyordu.
Ona doğru bir adım attığımda bu sefer karşı koyamayacak kadar savunmasız görünüyordu, karşımda ağlamasını istemiyordum. Onu kollarımla sımsıkı sardığımda beni itmedi ama sarılmadı da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz Serseri #Wattys2019
Novela JuvenilGöz göze geldiğimizde "Bana ne yapacaksın?" diye sordum sesimin korku barındırdığını anlamak zor değildi. Dudaklarıma doğru yanaştığında artık beni öpeceğinden emindim ki, dudaklarıma bir kaç santim kala birden uzaklaştı ve sinir bozucu bir kahkaha...