Multi-Ulaş
&
Ulaşın söylediği şarkı; Emre Altuğ - Hoşgeldin."Merhaba!" Dediğinde rahatlıkla kolunu masaya dayamış hatta Mert ile benim aramda kendine iterek yer açmıştı.
"Keyifler nasıl bakalım?" Onun rahat tavırlarına karşılık Mert kaşlarını çatmış olanları anlamaya çalışıyordu, muhtemelen Ulaş'ı daha önceden hatırlamıştı. Ve muhtemelen o da Ulaş'ı sevmiyordu çünkü Ulaş'ın onun doğum gününe gittiğimizde Mert'e karşı davranışları pek de kibar sayılmazdı.
"Sen gelene kadar iyiydi." Kendi kendime mırıldandım.
"Efendim canım? Bir şey mi dedin? Duyamadım da." Sürekli 32 Dişini göstererek gülmesi yanında, Mert ile aramızda bariyer gibi durması sinir bozucuydu.
"Yok demedim canım."canım kelimesini onun gibi vurgulu söylediğimde kollarımı göğsümde birleştirip bakışlarımı Ulaştan alıp barın iç kesimlerine çevirdim.
"Ee az önce ne güzel muhabbet ediyordunuz ben gelince mi sustunuz? Ah lütfen darılırım ama." Yapmacık tavırlarını ve yüzünde eğlendiğini belli eden sırıtışını acaba Mert de fark ediyor mudur, diye düşünmeden edemedim yoksa ben Ulaş'ı şu kısa zamanda tanıdığım kadarıyla mı bu davranışlarını kolayca fark ediyordum?
"Aslında biz de burda birbirimizi zor duyduğumuzdan başka bir yere geçecektik." Yalan. Ama aslında iyi fikirmiş. Sonuçta daha sakin bir yerde pekala sohbet etme şansımız artardı.
Onay beklercesine Mert'e döndüm;
"Dimi Mert?" Diye sorduğumda ilk başta afallasa da sonra başıyla onayladı.Ulaş'ın keyifli suratı onu dışlamamızın etkisiyle düşerken, çok geçmeden yine geri geldi;
"Süper fikir, hadi beraber gidelim şöyle sessiz sakin bir yere he?" Bön bön suratına baktım, bugün resmen yapışkanlığı tutmuştu. Ama biliyorum ben nedenini bu sevgili rolü yapma meselesinde aklınca dibimden ayrılmayarak psikolojik baskı yapıyordu, pislik!
Kulağına doğru eğildim;
"Bu yapışıklığını neye borçluyuz Ulaşcım?""Yapışıklık mı? Sanırım o 'p' harfinin yerine 'k' harfi getirecektin?" Dediğinde ne saçmaladığını bir an düşündüm.
"Madem bu kadar merak ediyorsun bu bende ki yakışıklılık Allah vergisi güzelim. " pis egoist. Sırıtışa bak.
"Yapışıklılık dedim yakışıklılık değil." Üstüne basarak söylesemde o anlamak istediği gibi anlıyordu, yine öyle anlayacaktı düzeltme çabalarım boşaydı.
"Ee hadi gitmiyor muyuz?" Dediğinde Mert e döndüm zavallı öyle kuzu kuzu bakıyordu.
"Mert ben sanırım yoruldum, beni eve bırakır mısın?" Aramızda ki koca kas yığını, etten bariyeri aşarak Mert'e yanaştığımda sesimi duyurma çabalarım sonuç bulmuştu.
"Tabi, ben bırakırım." Ben kelimesini üstüne basarak söylediğinde Ulaş'ın kaşları çatıldı, az önce ki keyifli hali bir anda uçup gitmişti.
"Ben bırakırım." Diye atıldı bu sefer Ulaş.
Mert tam bir şeyler söylemeye hazırlanıyordu ki araya girdim;"Gerek yok Ulaş, ben motorsikleti tercih edeceğim bu yüzden Mert beni bırakır."
Sonrasında Ulaş'ın kızgın bakışları, birden çıkıp gidişi ve Mert'in kaskı bana uzantışı.... Hepsi bir anda olmuştu.
"Teşekkür ederim." Dedim gülümseyerek.
"Ne için?" Dediğinde kaskımı başımdan Yavaşça çıkardı, Dağılan saçlarımı eliyle karıştırıp düzeltti.
"Aslında bir çok şey için. Hem bana uzun zamandır yaşamadığım kadar güzel bir gece yaşattığın için, hem kafamı dağıttığın için, hem Ulaş'a karşı beni bozmayıp yanımda olduğun için hem de son olarak beni eve bıraktığın için." Kurduğum cümlenin uzunluğuyla derin bir nefes verdiğimde o da bu halime güldü, yine o muhteşem gülümsemesiyle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz Serseri #Wattys2019
Genç KurguGöz göze geldiğimizde "Bana ne yapacaksın?" diye sordum sesimin korku barındırdığını anlamak zor değildi. Dudaklarıma doğru yanaştığında artık beni öpeceğinden emindim ki, dudaklarıma bir kaç santim kala birden uzaklaştı ve sinir bozucu bir kahkaha...