HATIRLATMA
"Senin yüzünden az önce mühim bir işim yarım kaldı" Dediğinde yüzlerimiz arasındaki mesafeyi kapatmıştı dudaklarını kulağıma yanaştırarak fısıldamaya devam etti;
"Ve ben hiçbir işimi yarıda bırakmam öyle yada böyle devamını getiririm" dediginde saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı bu hareketi boynumun sol tarafını açığa çıkarmıştı.. korkuyla açılan gözlerime birde korkuyla açılan ağzım eklenmişti;
Ne yani yarım kalan işine benimle mi devam edecekti?
---------
Gözlerim korkuyla açılmıştı evet onu öpmek isterdim , belki onunla birşeyler yaşamak bile isteyebilirdim tabi ileriki zamanlarda... Her neyse isterdim ama bu şekilde burda ve kesinlikle zorla olmasını istemezdim...
Düşüncelerime ara vererek ellerimi göğüslerine dayadım, arkamda ki duvardandan destek alarak onu itmeye çalıştım,ama dediğim gibi sadece çalışmıştım.Çok güçlüydü evet oldukça güçlü.Onun göğsüne omzuna temas ettikçe taş gibi çocuk tabirinin doğruluğunu kesinlikle test ediyordum.
Onu itme girişimim yarıda kalınca pes ettim.Yüzüne baktığımda ne anlamda olduğunu anlamadığım bir parıltı gözünde hakimdi ve bu beni daha da korkutuyordu.
Göz göze geldiğimizde "Bana ne yapacaksın?" diye sordum sesimin korku barındırdığını anlamak zor değildi.
Dudaklarıma doğru yanaştıgında artik beni öpecegimden emindim ki, dudaklarıma bir kaç santim kala birden uzaklaştı ve sinir bozucu bir kahkaha attı;
Anlamsızca yüzüne bakarken "Seni öpeceğimi sandın hatta sanırım daha fazlası.. " dedikten hemen sonra tekrar nefesini yüzümde hissettim. Kulağıma doğru fısıldadı;
"Sanırım bu korku sana uzun bir süre yeter baş belası" dediğinde tam uzaklaşmıştı ki işaret parmağını dudağına götürdü düşünürmüş gibi yaptı; "Imm ve inan bana öpüştüğüm kızlarda inan bana bazı kriterler ararım" dediğinde göz kırptı.
Sinirle soludum bak bak ben beyfendinin öpüşme kriterlerine uymuyordum,o kadar mı çirkindim yani?Hem o kim oluyordu da beni böylesine aşağılayabiliyordu.
Belki mantıklı düşünemiyordum ama kesinlikle sinirimi,kırgınlığımı ve o bay ego hakkındaki görüşlerimi saklamayacaktım şu an içimi boşaltmalıydım,hem bir daha göremem falan içimde kalmasın diyerek derin bir nefes çekip konuşmaya başladım;
"Sen kim oluyorsun be? seni pis,egolu,sorunlu,manyak.Bay ben her kızı elde ederim,ben her kızla öpüşürüm hatta her kızla yatarım ,tam olarak senin adın bu. Ama ne var biliyor musun?"dediğimde işaret parmağımı ileri geri yüzüne doğru salladım sinirden boynumdaki damarlar belirginleşmış,yüzüm kızarmıştı.
O ise bu biraz ilginç gelebilir ama dikkatle beni dinliyordu.Kollarını göğsünde birleştirmişti ve bu kaslarını daha da ortaya çıkartıyordu ama konumuz bu değil.
"Evet feci şekilde yakışıklı olabilirsin hatta acayip çekici,bembeyaz dişlerin ve muhteşem bir gülüşün olabilir " dediğimde sözlerime devam etmeden önce yüzüne baktım o muhteşem gülümsemesi suratına yayılmıştı eh tabi benim bu salakça onu övmem karşısında götü kalkmış,ondan etkilendiğimi anlamıştı belki de..
"Ama ne var biliyor musun bu tüm muhteşemlikler sadece kılıf. Sadece içine girene,seni tanıyana kadar sürüyor çekiciliğin. Sen ego yığını,insanların kalplerinin kırılmasını,düşüncelerini önemsemeyen öküzün, odunun tekisin" dediğimde sinirim biraz olsun yatışmıştı..
Onun yüzüne baktığımda ise kaşları havaya kalkmış,dudakları ise dümdüz bir çizgi haline gelmişti.Kızgın mıydı? yoksa Üzgün müydü ? karar veremiyordum.
"Ne var biliyor musun belki de gereğinden fazla konuştun.Gördüklerini unut ve birdaha sakın karşıma çıkma yoksa bir daha bugünkü kadar kibar olmam emin ol." dediğinde yüzünde hiçbir mimik oynamamıştı bu her ne kadar beni korkutsa da bu söyledikleriyle ne kadar öküz olduğunu bir kez daha kanıtlamıştı.
Kapının çarpmasıyla kendime geldim,gitmişti... Benim tek düşündüğümse onun bir daha karşıma çıkmamasıydı.
---
" Hala aynı yerde misin cidden?" diye sordu Neşe bıtkınlıkla.
Elimi cips dolu kaseye uzatırken cevap verdim. "Evet" hangi ara bu kadar kısa cevaplar verir olmuştum cidden?
"Dünyanin sonu değil ya.Alt tarafı beyaz atlı prensin seninle öpüşmem demiş,ardından seni bir daha görmek istemiyorum demiş,karşıma çıkma demiş,karşıma çıkarsan..." ters bir bakış atmamla sözlerini yarıda kesmişti. Kaseden aldığım cipslerimi normalin aksine ikişerli üçerli ağzıma tıkdığımda zor da olsa sığdırmıştım.
"Hadi ama Buse o aptal sinema gününden sonra koskoca 7 gün geçti ve senin şu haline bak ev topuzu,pijama,cips,kola ve romantik filmler..Sen bu değilsin."
Bence ben gayette buydum.Hayır hem o malı tanımadan onun bu öküzlüklerini bilmeden onu sevdiğim için kendime kızıyorum hemde salak gibi vicdan yapıp 'acaba ona karşı çok mu ağır konuştum?' diye düşünüp kendimi yiyip bitiriyorum.TAM BİR APTALIM.
Sessizliğim onu tatmin etmemiş olacak ki konuşmaya devam etti;
"Kalk hadi gidiyoruz" kolumdan tutup çekelemeye başladığında memnuniyetsizce sızlandım.
"Hadi amaa bebek gibi davranıyorsun" benim sızlamama karşın o da mırıldanmıştı.
Neşe benim en iyi arkadaşlarımdan biriydi onunla herşeyi paylaşırdım yanımda olmak istemesini de anlıyordum ama şu an cidden hiç mi hiç havamda değildim.
"Eğer kalkmazsan anneni ararım buraya gelir ve sen daha depresyonunu yaşayamadan seni bir psikolağa götürür " ellerini göğsünde birleştirmiş karşımda duran Neşeye karşılık bende ellerimi göğsümde birleştirdim ve şantaja olan tahammülsüzlüğümü gösteren bir ses tonuyla
"Nereye gidiyoruz?" ellerini sevinçle çırptı;
"Ay çok eğlenicez seni harika bir doğum günü partisine götürüyorum"
...
Siyah deri etek,siyah işlemeli beyaz bir gömlek ve siyah topuklu botlar.Benim kolay hazırlanmama karşın kafamı Neşe ye çevirdim üzerinde ki kırmızı elbiseyle esmerliği birleşince muhteşem bir görüntü elde etmişti.Neyse ki diğer kızlara nazaran çabuk hazırlanıyorduk.Hafif makyaj ve saçların düzleştirilmesi aşamasından sonra kimin doğum günü olduğunu sorma gereği bile duymadığımım mekana doğru yol aldık.
Kapıdan içeri ayağımı atmadan önce kendime sıkıca tembihledim 'Eğlenmene bak,ve diğer herşeyi geride bırak!'
Kapıdan adımımızı atmamızla bangır bangır müzik kulakları sağır edercesine çalıyordu. Neşe tanımadığım doğum günü kızının yanına giderken ben ise müzikten kaçabileğim bir yer arıyordum etrafa bakınırken yukarı açılan merdivenler dikkatimi çekti tek tek basamakları tırmandım sonunda vardığım yer beni memnun etmişti muhteşem manzaralı aynı zamanda içeriye göre oldukça sessiz bir teras.kimsenin olmaması da çabasıydı galiba..
İçeri girdim ve manzaraya karşı huzurla iç çektim.Ne olduğunu anlayamadan biri beni sertçe kendine çekti ... Korkuyla gözlerim yuvalarından fırlayacakmışcasına açıldı bağırmak için bir hamle yapmıştım ki bir el sertçe ağzımın üstüne kapandı. Kısa süren huzurumun ardından beni arkamdan tutan yüzünü göremediğim kişinin sesi etrafı doldurdu;
"Sanırım karşıma bir daha çıkmaman konusunda seni uyarmıştım baş belası!"
Medya Buse&Ulaş
Taylor Swift - I knew you were trouble
Vote gelirse y.b hızlı gelir okuyan herkesee coook Teşekkürler. .seviliyorsunuz :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz Serseri #Wattys2019
Teen FictionGöz göze geldiğimizde "Bana ne yapacaksın?" diye sordum sesimin korku barındırdığını anlamak zor değildi. Dudaklarıma doğru yanaştığında artık beni öpeceğinden emindim ki, dudaklarıma bir kaç santim kala birden uzaklaştı ve sinir bozucu bir kahkaha...