Bunu nasıl yapabilirdi? Mert'e lönk diye beraber kaldığımızı söylemişti. Ben bunu söylemeyi düşünmüyordum. Çocuk Ulaş'ın tatilde olduğunu bile o an öğrenmişti birinci şoku atlatamadan ikinciyi yaşamıştı. Mert'le aramızda ne olduğunu bilmiyordum ama bazı şeyleri Ulaş'tan öğrenmemesi gerekiyordu. Mert ortadan kaybolduktan sonra onu bulamadım. O sinirle odaya geri döndüm biraz düşünmeli ve sakinleşmeliydim. Tüm bunlar arasında Mert benim için neredeydi? Ulaş benim için neredeydi? Artık entrikalardan yalanlardan uzak bir ilişki istediğimi biliyordum ve esasında tek bildiğim buydu. Peşinden gideceğim şey de buydu. Odadan tekrar çıktığında her yer çok kalabalıktı , otel insan doluydu. Mert'i bu kalabalıkta nasıl bulacaktım şimdi? Etrafı hızlı hızlı kolaçan ederken önce restorandan çıktım ve havuzun başında ki bara baktığımda Mert'in elinde minik bir şarap şişesiyle sahile doğru indiğini gördüm. Güneş batmaya başlamıştı ve ben bugünün nasıl geçtiğine şaşırırken bir yandan Mert'i takip ediyordum. İnsanlar akşam yemeği için restorana hücum etmeye başladığından sahil bomboştu. Mert denizin hemen yanında ki ikili koltuğa oturup şarabını açtığında bende kumlarla girdiğim zorlu mücadele sonrası anca yanına vardım ve oturdum.
"Bende içebilir miyim?" Beni gördüğüne kısa bir süre şaşırdı ve sonra hemen büyük bir yudum aldığı kırmızı şarap şişesini bana uzattı. Bende büyük bir yudum aldım.
"Tüm bu olanlar ne Buse? Ben kafamda anlamlandıramıyorum." Derin ve yorgun bir nefes verdi.
"Ben özür dilerim seni bunların içine sokmak hiç istemezdim. Ama bende hiçbir şey anlamadım." Şaraptan kocaman bir yudum aldım ve şişeyi ona geri uzattım.
"Ben aslında Tuğba ile kalıyordum hatta Ulaş'ın tatile geldiğinden bile haberim yoktu, yemin ederim."
"Yemin etmene gerek yok sana inanıyorum."
"Sonra Tuğba ile odayı değişmişler, Tuğba Doruk'la kalmak istemiş, sonra..." işaret parmağını dudağıma koydu ve beni susturdu.
"Tüm bunlara inanıyorum ama benim inanmak istediğim başka bir şey var, inanmak ve artık inandığımı yaşamak istiyorum." Bana doğru yaklaştığında dudaklarımız birleşti küçük bir öpücük kondurdu ve alnını alnıma dayadı. Sanki yaptığına karşı tepkimi ölçmek ister gibiydi. Bir süre sonra dudakları dudaklarımla buluştuğunda yarım yamalak karşılık verdim. Bunu yapmalıydım Ulaş'ı aşmak için, kendi hayatıma devam edebilmek için yapmam gereken şey buydu. Bu yavaş öpüşme arasında tek düşünebildiğim Ulaş'ın bizi bu halde görse verebileceği tepkiydi. Bunu kafamın derinlerine ittim ve ondan başka birisinin dudaklarına kendimi kaptırmak için kendime bir şans verdim.
•
Hayır, hayır, hayır... Tek yapmak istediğim gözlerim öfkeyle yanarken bir yerleri yumruklamaktı ama sahil de bırak duvarı yumruklayacak hiçbir şey yoktu. Belki palmiye ağaçları olabilirdi ama aslında şu an olduğum yerden hareket bile edemiyordum. Bunu nasıl yapardı? Her şey tamam ama benden başkasıyla öpüşmesi, o şerefsizin tenine değmesi... Uzun ve yavaş süren öpüşmeleri bana adeta acı dolu bir sancı bırakmıştı. Vücudum karıncalanıyor sanki karnıma bir sancı saplanıyordu. Dudakları birbirinden ayrıldığında o şerefsiz buseyi kolunun altına aldı ve Buse'de kafasını onun omzuna koydu. Gitmeliydim ya da hesap sormalıydım, bilmiyorum. Hayalkırıklığı içinde arkamı döndüm ve yavaş yavaş sahilden uzaklaştım. Kalabalığın sesi bir uğultu olarak gelmeye başladığında yavaşça havuzun başında ki masalardan birine oturdum. Kolay kolay sarhoş olduğumu bile hatırlamayan biri olarak kendimi sarhoş gibi hissediyordum. Etrafa baktım, herkes mutluydu. Dans eden, yemek yiyip sohbet eden insanlarla doluydu. Ben ne yapacağımı bilemez halde otururken herkes tatilin keyfini çıkarıyordu o piçte buna dahildi. Tatile gelmek için tek bir sebebim vardı ve şimdi onu da kaybetmiştim. Artık burada olmamın bir anlamı yoktu. Belki de... Belki de kendime yeni anlamlar yaratmalıydım. Buse'nin peşine düştüğümden beri başka bir kız olmamıştı sadece beni affetmesine odaklanmıştım. Daha çok gençtim bir kıza kendimi kaptıramayacak kadar gençtim. Üstelik hep çapkındım, yakışıklıydım. Bir kızın isteyeceği her şey bende vardı. Okulun dengesiz çocuğu serserisiyken hangi ara aptal aşık olmuştum? Düşününce kendimden tiksindim, eski Ulaş bu halimin karşısına geçip dalga geçer, yüzüne tükürürdü. Buse'yi geri almak işe yaramamıştı, kendimi geri almalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz Serseri #Wattys2019
Ficção AdolescenteGöz göze geldiğimizde "Bana ne yapacaksın?" diye sordum sesimin korku barındırdığını anlamak zor değildi. Dudaklarıma doğru yanaştığında artık beni öpeceğinden emindim ki, dudaklarıma bir kaç santim kala birden uzaklaştı ve sinir bozucu bir kahkaha...