Simyacı

Adsız Bölüm 24

Eve geldiğimizde herkes Sophie'nin gelinliği ile ilgileniyordu. Aylin camın kenarına geçmiş düşünceli gözlerle bahçeyi inceliyordu. Robb Aylin'in bu mutsuz tavırlarını fark edince yanına gitti. Omzuna dokununca Aylin ansızın irkilip saldırı pozisyonuna geçip büyü yaptı. Herkesin ilgisi bi anda Aylin'e çevrildi. Aylin;

"Ne bakıyonuz be!" diyerek gereksiz bir tepki vererek yukarıya çıktı. Robb;

"Bu kızda neler var? Eve geldiğimizden beri suratıma bakmıyor. Mesajlarımı görüldü yapıp bırakıyor."

"Biraz zamana ihtiyacı var Robb, sadece biraz daha zaman"

"Ne zamanıymış bu?"

"zamanı gelince öğreneceksin dostum"

Robb suratıma garip bir şekilde gülümsedikden sonra yukarı, Aylin'in peşinden çıktı. Damla;

"Thomas benimle bir dışarı gelsene"dedi. Damla bahçe kapısını aralayıp dışarı çıktı. Zero ile Sophie'nin suratına baktıktan sonra Damla'nın peşinden dışarı çıktım. Damla göletin kenarına dikilmiş ağaçların suya düşen gölgesini izliyordu. Yanına gidip ellerimi cebime soktum. Damla;

"Herşeyi öğrendi değil mi?"

"Öğrenmiş, artık kim söylediyse..."

"Ne yani benim söylediğimi mi düşünüyorsun?"

"Hayır, bu olayı bilen bir kişi daha varmış."

"Kim o?"

"Hizmetçi kadın."

"Ne- ama bu imkansız"

"Eve geldiğimiz ilk günden beri takındığı tavır, attığı tripler bu yüzdenmiş. Neden bunu yapıyor bilmiyorum ama bizden nefret ettiği kesin."

"Peki o bu meseleyi nerden biliyor"

"Açıkcası hiçbir fikrim yok. Bu kadın galiba bizim diğer karıştığımız olayları da biliyor. En kısa sürede bu kadından kurtulmamız gerek. Yoksa..."

"Yoksa ne?"

"Yoksa sonumuz gelir."

***

Akşam yemeğini hazırlamak için Damla'yla beraber mutfağa gittim. Yemeğe yardım etmek yerine koltuklara oturup hizmetçi kadını gözetlemeye başladım. Kadın onu gözetlemiş olduğumu anlamış olacak ki;

"Ağzımdan laf alamadın hareketlerime mi bakıyorsun?"

"Yok ben sadece..."

"Sen sadece benden kurtulmak istiyorsun. Neyseki bende senden kurtulmak istiyorum. Yakında bütün Rusya senden kurtulmak isteyecek."

"Ne demek istiyorsun sen?"

"Şunu demek istiyorum, donunuza kadar herşeyi biliyorum ve bunu herkese anlatacağım. Zaten geldiğiniz günden beri Denis Bey'i kullanıyorsunuz, dağ gibi adamı yerle bir ettiniz."

"Biz hiçbirşey yapmadık. Sadece Sophie'nin düğünü için buraya geldik. Yakında gideceğiz."

"Gitseniz iyi edersiniz. Yoksa ben sizi göndermeyi iyi bilirim."

Anlaşılan buradada bizlere rahat yoktu. Mutfaktan sinirli bir şekilde çıkıp Zero'nun yanına gittim. Zero'yu bulmak zor oldu, yerin 3 kat altındaki spor salonuna gitmişti. Yanına gidip koşarak boynuna sarılıp;

"Olacak, bu düğün olacak. Kimse mutluluğumuzu bozamayacak anladın mı?"

"Onu bilmem ama daha fazla sarılırsan sen de benim terimden nasiplenip banyo yapmak zorunda kalacaksın." Zero haklıydı. Vücudundan oluk oluk akan ter her yerimi ıslatmıştı. Zero'ya bakıp gülmeye başladım. Zero;