S-Bölüm 16

2.1K 334 45
                                    

Çok şükür bugün okula gidiyorum. Ne o şaşırdınız mı? Evet ben de kendimden bu cümleyi duymayı beklemiyordum ama bütün hafta sonunu babamın yöntemleri ile evde ders çalışarak geçirince ağzımdan bu çıktı.

Evde, şu iki günde intiharın eşiğine geldim resmen.
Neden mi?

1.Nisa'nın akraba ziyareti vardı ki bu zamanlarda telefonuna bile bakamaz.

2. Kuzey okuldaki boks müsabakası için antrenman yapıyordu. Zaten antrenmanda olmasaydı da Nisa'nın kıskançlığından beraber bir şeyler yapamazdık.

3. Sevgi annenin dükkanına gidemediğimden ne kitap okuyabildim ne de Burak'ı görebildim.

Sağ olsun sevgili babacığım sıkıyönetim ilan etti ve sonuç: Kafayı yemek üzere olan bir Selin! Okula bu kadar aşkla gideceğimi söyleseler vallahi hayra yormazdım ama işte hayat.

Aklımdan bunlar geçerken okulun bahçesinden içeri girmemle Nisa'nın üstüme atlaması bir oldu.

"Seliin, çok özledim seni..." Gerçekten beni özlemiş miydi bilmiyorum ama şu halini görünce onun da sıkıcı bir hafta sonu geçirdiğinden emin oldum. Ha tabii bir de Kuzey'in okula gememe ihtimali vardır kesin.

"Hadi oradan yağcı, Kuzey yanındayken yüzüme bakmıyorsun!" İçimde kalacağına söyleyeyim de o düşünsün dedim.

"Selincim, canım, güzel arkadaşım benim. Hiç olur mu öyle şey? Senin yerin her zaman bambaşka." Eminim öyledir diye geçirdim içimden.

"Nisa sadede mi gelsen acaba?" Beni duyunca bir kıpırdandı ama ne diyecekse hemen söyleyemedi.

"Niye öyle diyorsun fıstığım. Sen benim en yakın arkadaşımsın." Tek kaşımı kaldırdım. Tabii canım o yüzden cuma günü ne halde olduğum umrunda değildi değil mi?

"Nisa, tanıyorum seni. Dilinin altında bir şey var. Hadi sabah sabah uğraştırma beni." Söylediklerime ikna olmuş olmalı ki fazla uzatmadan döküldü.

"Tamam, bugün öğleden sonra Kuzey maça çıkacak ya..." Biz de toplu duaya çıkalım falan mı diyecekti?

"Evet..." Bir an önce söylemesini istiyordum.

"İşte onu beraber izlememiz gerekiyor çünkü ben annemlere seninle beraber okulun kütüphanesinde  ders çalışacağımızı söyledim." Ne yapmış ne yapmış? Allah'ım keşke beraber ders çalışsak! Ama o benden ne istiyor? Boks izlememi...

"Şimdi anlaşıldı derdin." Cuma günü olanlardan sonra, hoşlanmadığım ya da onaylamadığım şeyler olduğunda arkadaş hatırı için yapmama kararı almıştım.

"İzleriz değil mi Selin?" Nisa beklenti dolu gözlerle bana bakıyordu.

"Valla süslüm Kuzey'i en son izlediğimizde neler olduğunu gayet net hatırlıyorum. Bence izlemesek daha iyi. Hem bugün Sevgi anneye uğramam lazım kitap okuyamamaktan bunalıma gireceğim." Her şey bir yana gerçekten okuma yapabilmek için ölüyordum.

"Ya Selin nolur, nolur, noluur..." Çocukluğumdan alışık olduğum ıslak kedi yavrusu bakışları... Off... Ben ve dayanamayan vicdanım.

"Tamam Nisa. Ama bak maç biter bitmez kaçarım." Nisa boynuma atladı.

"Birtanesin sen." Boğulmamak adına onu kendimden uzaklaştırdım. 

"Tamam hadi sululuk yapma. Neredeyse ders başlayacak sınıfa gidelim." Sınıfa girer girmez etrafa göz gezdirdim. Burak yoktu. İlk teneffüse kadar gelir mi diye bekledim... Yani onu görmek istediğimden değil tabi. Bir arkadaş olarak merak ettiğimden. Ama bugün okula gelmedi. 

SELİN (Tamamlandı) #WATTYS2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin