S-Bölüm 23

1.9K 207 42
                                    

Selin

Bir kapı var önümde,kocaman.
Ardında ne olduğunu bilmiyorum.

Açmaya çalışıyorum, itiyorum tüm gücümle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Açmaya çalışıyorum, itiyorum tüm gücümle. Milim oynamıyor. Kulağımı dayıyorum kapıya. Kahkaha sesleri geliyor. Kızlı erkekli gülüşme sesleri... Ben kulağımı dayamış dinlerken sanki kapının arkasına birisi yaklaştı. Oradaki varlığını hissedebiliyorum. Onun da beni hissedebildiğini biliyorum.

"Selin, gelsene yanımıza..." Selin mi? Bu kız beni mi çağırıyor? Daha dikkatli dinlemeye çalışıyorum sesleri. Gülüşmeler artıyor. Açmak için tekrar itiyorum ama nafile. Vurmaya başlıyorum kapıya.

"Buradayım, açamıyorum kapıyı!" Sesimi duyup yardım etsinler istiyorum.

"Hadi Selin gel artık" diyor duyduğum ses. Daha çok vurmaya başlıyorum kapıya. Vuruyorum, vuruyorum, vuruyorum...

"Açamıyorum, yardım edin lütfen!" Sesim ağlamaklı çıkıyor. Vurdukça ellerim acıyor. Sonunda kapının dibine oturuyorum. Canım öyle bir acıyor ki, ağlamaya başlıyorum...

"Selin" duyduğum tanıdık sesle başımı kaldırıyorum. Burada olması hem şaşırtıyor beni hem de rahatlatıyor. Elini uzatıyor bana.

"Onları dinleme Selin. Yalnız değilsin, ben varım. Ben hep senin yanındayım!" Burak'ın elinden tutup ayağa kalktım. Bana gamzesini göstererek gülümsüyordu. Gülümsemesine karşılık verdiğimde bana sarıldı. Bir an saçlarımı kokladığını hissettim sanki.

Vee...

Saatin alarmıyla gözlerimi açtım.
Rüyaymış... Rüya mıymış!? Bir dakika ben rüyamda Burak'ı mı gördüm?
Üstelik elini tuttum ve bana sarılmasına izin mi verdim? Çok saçma! Saçma ötesi!
İmkansız! Hasta mıyım acaba? Malum insan hastayken saçma sapan şeyler görür.
Yatakta doğrulup ateşime baktım. Yok işte, ateş mateş yok... Bunu düşünmeyi bırak Selin, alt tarafı anlamsız, saçma sapan bir rüya...
En iyisi yataktan kalkıp okul için hazırlanmak.

~~~~~

Ayaklarım okula doğru değil geri geri gidiyor sanki. Okula gitmeye hazır değilim ben. Nisa, Kuzey, Burak... Hangisine nasıl davranmalıyım onu bile bilmiyorum. Ama kaçış şansım yok. Zira okula varmış bulunuyorum. Sınıfa hemen girmesem mi acaba? Lavaboda oyalansam biraz. Olur olur, bence süper olur. Hızlıca lavabonun kapısını açıp kendimi içeri attım. Tam derin bir oh çekecekken birinin ağladığını duydum. Dikkatle dinleyince en sondaki bölmeden geldiğini fark ettim.  Yoksa bu ağlayan..!?

"Nisa?" diye sordum çekinerek.

"Rahat bırak beni!" dedi ağlamaklı sesiyle... Evet kesinlikle bu Nisa. Of, bu haline dayanamam ki! Islak kedi yavrusu gibi...

"Nisa aç lütfen şu kapıyı." Ne derse desin onu yalnız bırakmayacaktım.

"Selin kalbini kırmak istemiyorum git buradan!" Ben pes eder miyim hiç? Etmem... Sesimi yumuşattım.

SELİN (Tamamlandı) #WATTYS2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin