S-Bölüm 46

1K 68 78
                                    

Merhabalar ;)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Merhabalar ;)

Bu bölümde sizleri karakterlerimiz karşılasın istedim.

Keyifli okumalar...

Selin

Esen rüzgar adımlarıma eşlik ederken iskelede yürüyordum. Eteğimin uçuşması rahatsız edici bir his gibi görünse de aslında hoşuma gidiyordu. Güneş gözüme gelince elimi yüzüme siper ettim. Yemekten beri onu arıyordum. İşte oradaydı... Arkası bana dönüktü, suya dalıp çıkıyordu. Kenara çıkardığı kıyafetlerine baktım.  Çok sevdiği bilekliğini şortunun cebine koymuştu, ucu görünüyordu. Nasıl oldu da çıkardı diye düşündüm.

"Selin!" Bana seslendiğini duyunca ona doğru döndüm. Güneş öyle bir açıyla geliyordu ki, yüzünü görmeme engel oluyordu. Birden yer ayağımın altından kaydı ve ben kendimi suyun dibinde buldum. Tuzlu su genzimi yaktıkça yüzeye çıkmaya çalışıyordum.

"Selin, Selin kızım." Anne?! Onu görebilmek için etrafıma bakındım.

"Hadi uyan artık! Selin! Sana sesleniyorum kızım, uyuyor musun hala?" Annemin sesini duymamla nefes nefese gözlerimi açtım. Bir süredir rahat uyuyorum diye seviniyordum. O kadar çok terlemişim ki... İlaçlarımı gizlice içmediğimden beri ilk kez bu kadar ayrıntılı bir rüya görüyordum. Hızla başımı çevirip komodinin üzerine baktım. Dün gece içmediğim ilaçları atmayı unutmuşum! Annemin odama girip onları görmesini istemiyorum!

"Uyandım anne, geliyorum." Beni duyunca buraya gelmekten vazgeçti sanırım. Bir süre kulak kabarttım. Annemin gelmediğinden emin olunca derin bir nefes aldım. Aferin Selin tam zamanında.

"Kahvaltıda misafirimiz var ona göre hazırlan!" Misafir? Sabah sabah?
'Umarım Ege değildir' diye geçirdim içimden. Dün Burak ile geçen güzel gecemden sonra Ege en son görmek isteyeceğim kişi bile olamaz. Burak... Kendimi, yüzümde aptal bir sırıtışla tekrar yatağıma attım. Elim istemsizce dudaklarıma gitti. Çok, çok ama çok özeldi...  Kalktım ve ilaçları çöpe attım. Aynada pembeleşmiş yanaklarla kendimi gülümserken gördüm.

"Sanırım bu motivasyonla bugün her şeyi yapabilirim." Üzerime günlük bir şeyler giydim ve merdivenlerden inmeye başladım.

"Ahmet bey, Esma hanım nasıllar kızım?" Kulaklarım beynime, duyduklarımı doğru mu algılıyorum diye sinyaller gönderiyordu.

"İyiler çok şükür Metin amca, size selam söylediler." Süslüm gelmiş. Günlerden beri ilk kez göreceğim onu. Koşarak inmeye çalışırken neredeyse düşüyordum.

"Yavaş kızım yavaş! Sınav öncesi dikkatli ol biraz!" Babam lafı yine üniversite sınavına getiriyordu ama umrumda değildi.

"Süslüm..." Nisa ile birbirimize öyle bir sarıldık ki... Çocukluğumdan beri alışık olduğum hindistan cevizi kokusunu içime çektim. Allah'ım, ona bir şey olsa ne yapardım?

SELİN (Tamamlandı) #WATTYS2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin