-4- Benim yüzümden

269 27 2
                                    

Multimedya :Araf

Artık ayaklarım beni taşımıyorlardı,sadece yola bakıp öylece yürüyorum. N'olmuştu bugün? Niye herkes ondan korkuyordu? Çağlar benim ismi mi nerden biliyordu? Neden bana yardım etmişti ? Acınacak halde miydim?

Gene mi canım yanıcaktı? Bu sefer kim kurtaracaktı? Araf'ın da dediği gibi daha çok mu ağlayacaktım?

Bu düşünceleri düşünürken korna sesi bile beni kendime getirmemişti. Sadece yerimde oynayıp tekrar yola bakmaya devam ettim. Birden kendimi yolun ortasına bıraktım. Daha sonra araba'nın kapısı açıldı. Bu,bu oydu. Çağlardı. Bana gene yardım ediyordu. Çağlar'ın bağırması ile yüzüne baktım.
"Yağmur Yagmur iyi misin?"
"Ben,be-n iyiyim sadece dalmışım."
"Iyi değilsin Yağmur titriyorsun ve... Ağlıyorsun."
Ağlıyorsun dediği zaman sanki bana ağla dermiş gibi ben daha çok göz yaşlarımı tutamadım ve ağlamaya başladım .
"Ne istiyordu benden. Ben sadece sıramı istedim.No-Normal birşey değil mi bu? Kantin'de sırama geçip ukalaca davranmamalarini istedim. Onlara bağırmam, uyarmam gücüne mi gitti? Kim o ya! Kim? Niye herkes ondan korkuyor? Niye onu daha önceden tanısaydım ona karışamayacağımı düşünüyor? Neden he neden? Soylesene söyle!"
Kafamdaki bütün çözümsüz soruları ona yöneltmiştim. Sanki o bütün sorulara cevap verecekmiş gibi. Ama o sadece sustu. Ben tekrar yüzüne bakınca ağzının yüzünün dağıldığını fark ettim. O hiç birşey söylememişti. Sadece susuyordu.

Daha sonra beni olduğum yerden kaldırarak arabaya otutturdu. Nereye gidiyorduk? "Ben-" Arabaya binip "Aileni aramak istiyorsan- deyip telefonunu verdi- al ara." . Evim, evime gidiyorduk. Tabikide okula gidemezdim. Onun teklifini s geçerek ona başka bir soru yönelttim.

"Şey saat kaç acaba biliyor musun?" Hemen telefonunu açtı ve saate baktı ve bana geri döndü. "Saat 12 olmuş." Ne yani 2 saattir yolda ruhsuz şekilde dolaşıyor muydum? En azından annem eve gelmemişti ee tabi babam da. Beni böyle görmelerini istemem. Bir sürü soru. Cevapsız sessizlikler. Istemiyordum onlara olayı anlatmak istemiyordum. Sadece eve gidip uyumak istiyordum. Çağlara döndüm. "Hala evin adresini söylememekte ısrarcı mısın? Merak etme evinize 32 tane pizza söylenem." Gülüp evin adresini söyledim. Ve kafam cama yasladım. Bu sefer hayal kurmuyorudum.

Gerçekten bundan sonra ne olacaktı? Canım hep mi yanacaktı? Ya da onu takmayıp, okula devam mı edecektim? Tabiki de onu takmayıp okuluma devam edicem. Eğer ki onlar yokmuş gibi yaparsam benim varlığımı bile hissetmezlerdi. Birden ani bir fren benim yalpalanmamı sağladı. Çağlar arabayı durdurmuştu. Eve gelmiştik sanırsam. Çağlara baktım yüzü hala kanıyordu. Evimizin hemen alt sokağında eczane vardı.
"Çağlar bak hemen aşağı sokakta eczane var. Gel oraya gidelim yüzüne bir baksınlar. Olmadı hastaneye gidersin ?"

"Yok ya gerek yok hadi sen eve git."

"Çağlar bak benim yüzümden böyle
oldun. Ve ben sen o eczaneye gidene kadar eve gitmeyeceğim"

"Yağmur lütfen bak, zorlama."

Ben hiç tınlamadım ve ellerimi göğsüm de çaprazlayarak oturduğum yerde yayıldım. Zaten yağmur yağıyordu. Öylece bekleyebilirdim arabada.
" Ne inatçısın ya tamam nerde bu eczane?"

**************
Çağlar'la birlikte eczaneye gitmiştik ve bir kaç ilaç verdiler yarasına sürmesi için. Çağlar'da sadece umursamadı. Bu kadar şey olmasına rağmen nasıl bu kadar rahattı?

Güldüm.
Tabi salak Yağmur olan ona mı oluyo, sana oluyo. Gör bakalım birdahakine yardım ediyor mu? Senin kaçman için dayak yer mi. Çağlar bu haldeyse kim bilir o ne haldedir..
Nedense birden aklıma salak saçma bir soru geldi . Niye böyle birşey düşünüyordum? Salak mıydım? Yoksa Araf'ın bileklerimi sıkması ile kafayı mı yiyiyordum ? Nasıl böyle birşey düşünürdüm!

"Ben bana zarar veren,benim canımı acıtan birinin nasıl olduğunu nasıl düşünürdüm!"

Evde dört döndüm. Tabi bende bir kalp vardı üzülüyordum. Ama onlar bunu düşünemiyordu! İnşallah canı benimkin'den çok acımıştır. Amin!

Birden kapı tıkırtıları duydum. Yoksa eve hırsız'mı giriyordu? Napacaktım şimdi?
Dur yağmur sakin ol,annen gelmiştir belki'de. En iyisi aşağı inip bakmak olacaktır. Aşağı indiğim de annemi gördüm. Yüzün de güller açıyordu fakat beni görene kadar. Noldu ki şimdi?
"Kız noldu sana ağladın mı sen ?"

Hassıçtım.

"Yoo annecim ne ağlaması ya.." b
Burukça gülümsedim.
"Bana yalan soyleme anlat bakayım ne oldu?"
"Şey tamam peki... Ya sen gelmeden önce Derin'le konuştuk üzdü beni salak kız ağlattı işte nolcak,kankam benim o ağlayınca ben de ağlıyorum anniş dayanamıyorum biliyorsun beni "

"Iyi öyle olsun bakalım hadi ellerini yıkada bana yardıma gel "
"Peki anniş "

Allahtan niye erken geldiğimi falan sormadı.
Hemen ellerimi yıkayıp annem'in yanına gittim ve domates doğramaya başladım. Kazağım kirlenmesin falan filan diye uçlarını kıvırdım ve kıvırmaz olsaydım.

"Kızım bileklerine noldu öyle kıpkırmızı olmuş."
"Şey anne.... Ya anne ne ağlıyorsun sadece ben bileklik takmıştım biraz küçükmüş sıktıklar da ondan böyle oldu anniş "
"Annecim biraz bol bileklik al o zaman.Tamam bırak bırak kalsın bişey yapma sen git banyodan dolapta krem var onu sür bileklerine hadi."

Benim neden aklıma gelmemişti bu?
Hemen kremi almaya koştum ve bileklerime sürmeye başladım. Acısı biraz dinsede izi hala vardı.
İnşallah hemen giderdi izi,o psikopatın mallık izini taşımak istemezdim.

Babam pek sevgisini dışarı vuran biri değildi. Beni sevdiğinden bazen şüphe duyardım. Ama genede babam ldı. Ben yemek yerken babamın da gözüne benim bileklerim çarpmıştı. "Yağmur noldu senin bileklerine kavga mı ettin?"

Al işte ya kavga dedikçe aklıma o an geliyordu. Ben cevap vericekken annem "Yok bişey canım bileklikleri sıkmış ondan "
Babam annemi can kulağı ile dinledikten sonra yemeğine devam etti. Yemeğimi bittirdikten sonra herkese Afiyet olsun dedikten sonra odama çıktım. Tabi ellerimi yıkamayı unutmadım. Odama girdim,cam dan dışarı bakmaya başladım. Gökyüzü çok güzeldi. Ay çok parlaktı,yıldızlar da öyleydi. Cam dan dışarı bakarken annemin bana seslendiğini duydum. Oflaya,puflaya aşağıya indim. Babamın karşısında ki koltuğa oturdum. Annem
"Eee bugün okul nasıl geçti tatlım ?" Diye lafa girince gözlerimi devirdim.

Ve bu hareketimin kimsenin gormemesini umdum.

Hıh çok güzel, nasıl geçti Yağmur nasıl geçti söyle hadi söyle! De çocuğun biri tarafından sıkıştırıldım de , ağladım de,iğrenç de,berbattı de,diyebilir misin? Hayır tabiki de hayır!
Gülümsedim.
"Hiiiç öyle ışte normal bir okul günüydü"
hiç koca bir HİÇ.
BABAM
" Okulunu begendin mi?" Deyince 'Okulumu değiştir al beni oradan' diye bağırasım geldi

"Yani tam olarak gezemedim ama güzel." Dedim.
"Iyi herşey yolunda demekki "
"Şey izninizle benim çalışmam gereken bir ders var odama çıkabilir miyim?"
"Tabi annecim çık, çık çalış dersine "
"Iyi geceler Yağmur "
"Iyi geceler babacım "

Odama çıktığım gibi telefondan müzik dinledim. En sonunda gözlerim kapanmaya başladı ve uykum geldi.Ben de hiç birşey yapamadım ve kendimi uykunun güzel kollarına bıraktım.....

Oyun Bozan Hayat (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin