47.BÖLÜM:Göz yaşından öpen adam,gülüşünden seven kadın.

58 8 2
                                    

"Tamam abi!" Diyerek arkaya doğru koşuşturdum. "Deniz seni çağırıyorlar!" Deniz elindeki bezi bırakıp yanıma geldi "Hayırdır fıstık kim çağırıyor'muş beni?" Yüzümü eksitip "Kirli sakallı elli yaşlarında bir adam." Ellerini yumruk yapıp "Bakalım ne istiyormuş!" Diyerek ayaklarını yere vura vura geldiğim yere doğru yürüdü. Adam tekli koltuklardan birine oturmuş Denizi beklerken, gözleri bizi bulunca ayağa kalkıp gülümsedi. "Niye geldin!" Deniz sinirli görünüyordu. Ne yalan söyliyeyim Denizi 3 günlük çalışmamda hep güler yüzlü görüşmüştüm ve şuan baya korktum. Adam önünü ilikliyormus gibi yapıp ceketini çekti öne doğru. "Burda çalıştığını duydum." Deniz gerçekten çok sinirli duruyordu. "Ne yaptığım seni ilgilendirmiyor!" Adam gene gülümsedi. "Yanılıyorsųn küçük adam. Senin yaptığın herşey her hareket beni etkiliyor-" Deniz sinirle hırlayıp adamın sözünü böldü. "Sırf kendi ismin kendi zarafetin bozulmasın diye yaptığını biliyorum! Beni yanına da alamiğcaksın! O imzayı'da! Anladın'mı lan!?" Adam sanki bunu bekliyormuş gibi kafasını salladı,"Ikimizde çok iyi biliyoruz burada çalışmak istemediğini." Deniz burda zorla mı çalıştırılıyor? Deniz yutkundu. "Küçük ve kirli yalanlarını ve düşüncelerini benden uzak tut Saygın!" Saygın? Adam az önceden beri yanında taşıdığı korumasına işaret verdi ve koruma bir dosya getirdi. "Imzalamak için geç değil." Deniz kafasını sağa sola salladı. "Istemiyorum! Ne o iğrenç soyadı,nede o şaşalı hayatı!"  Deniz Arkasını dönüp gidicekken yaşlı adam  gülüp "Bu kız-" diyorduki Deniz sanki birşey hatırlamış gibi döndü ve gülümsedi "He birde." Kolumdan tuttu,şaşkınlığım ağzımdan belli oluyordu. "Sakın bu kızla uğraşma!" Gözlerini üzerime dikip "Yürü." Dedi. Denizin ardından sürüklenirken adam'ın "Sende bir Saygın'sın! Kanında var! Istesende istemesende!" Diye bağırışını duydum. Denizle arka odaya girdiğimizde "Kim o?" Diye sordum sessizce. Deniz kapıyı kapatıp arkasına oturdu. Yerde oturan Denize bakıp konuşucakken "Soru sorma." Dedi sessizce. Gözlerini cama dikip "Gittiler'mi baksana." Dedi. Kafamı sallayıp küçük camın oraya doğru adimladim. Boyum cama yetişmediğinden küçük tabureyi alıp çıktım. "Gidiyorlar. "

Denizin anlattığına göre gelen adam Denizin babasıymış. 20 sene önce Deniz doğduğunda babası Denizi istememiş,ve yetimhaneye vermiş. Daha küçücükken hemde. Denizin dedesi hep erkek bir torunun olmasını istiyormuş ama ailede hep kız çocuk doğmuş. Denizin annesi birgün hamile olduğunu söylemiş babası kız olmasını istiyormuş dedeside erkek. Annesi'de aileyi heyecanlandırmak için cinsiyetini doğana kadar ogrenmemis. Dedesi eğer erkek olursa bütün mirasın yarısından fazlasını ona vereceğini söylemiş. Ama kimsenin bundan haberi yokmuş. Babası biliyormuş birtek. Babasi da hem erkek olmasını istemediği için yetimhaneye vermiş. Deniz 15 yaşına kadar yetimhanede büyümüş 15 yasinda da bu çalıştığımız yerin sahibi olan tonton dede evlatlık olarak almış onu. Şimdi Deniz'in dedesi ölümcül bir hastalığa yakalanmış ve geçenlerde bütün aileyi etrafına toplayıp mirasın 10'da 7'sini Denize verileceğini söylemiş ama şart koymuş. Eve geri dönüp soyadına geri dönmesini istemiş. Yani Saygın ailesinden olmasını istemiş. Deniz'de babasının sırf miras'dan yararlanmak istediği için aile'ye geri dönmesini istediğini anladığı günden beri kabul etmiyormuş. Dedesi ölene kadar zamanı varmış,ölene kadar imzalamazsa dedesi öldükten sonra hayır namına bir kuruma bağışliğcağiñi söylemiş.

Ne kadar kötü sırf para için insanların kalpini kırmak. "Bence de o en iyisini yapıyor ." Diyerek çayımı yudumladım. Gözlerim saate kaydı. "Deniz'leGörkem ne zmaan gelicek?" Saatine baktı "Yarım saate gelirler." Kafamı salladım. Telefonuma gelen mesajla irkildim. "Korkak " Kaşlarımı catip mesajı okudum.

Gönderen:Araf.
Hazırlan Yarın Yola Çıkıcaz Güzelim

Gönderilen: Araf
Ne yolu Araf ya! Gelmiyorum ben.

Oyun Bozan Hayat (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin