Yatağımı düzeltip eşyaları masa'nın üzerine koydum. Aşağı inerken annem'in sesi kulagımı doldurdu. "Nereye?" Etrafa bakındım."biryere değil." Kafasını salladı. Koltuğa oturdum. Kadir'in hastanede 1. Ayı dolmuştu. Teyzemlerde bir ay boyunca ondan haberdar olmak icin bizde kalmışlardı. Arkama yaslanıp telefonum ile ilgilenmeye başladım. Ne arayan vardı nede soran.
Araf haricinde. Kendisi aksamları gunduzleri mesaj atıp ilgileniyordu.
Zaten o olmasa varlıgımı hissettiricek biride yok!
Ayaga kalkıp mutfağa geçtim. Butun yaz boyle geçicekse vay halime! Babamın almış oldugu gazeteyı elime alıp sayfaları gezdim.
O onla basılmış bu bununla evlenmiş o ölmüş. "Of!" Annem telaşla bana baktı. "Noldu?" Guldum. "Yok birsey." Eline terligi aldı. Aha simdi yandık. "Kız sen benle dalga'mı geçiyorsun?" Yoo der gibi bakıp elimde gazete ile odama kaçtım.
Kaçmazsam terlikle gazi olma ihtinalim yüksekti yani.
Gazeteyi yataga attığıma bin pişman oldum. Her sayfası dağıldı. Teker teker toplarken içinden düşen zarf gibi şey dikkatimi uzerine çekti. Onu elime alıp sandalyeme oturdum.
Üzerinde yazan telefon numarasını es geçerek asağıları okudum.
İşçi aranır.Broşürlü zarfı bir tarafa atıp omuz silktim. Aklıma gelen fikirle odamın diger kosesine uçup broşürü elime alıp inceledim. Telefonumuda elime aldım. "Lanet ya!" Araf arıyordu. "Neyse ben seni sonra ariğcam." Dedim kendi kendime ve aramayı reddettim ağzıma edecek. Broşürdeki numarayı tuşlayarak aradım.
"Evet......Tamam.....Zaten adres yazıyor....Tamam.....Gorusmek uzere..." sevinç dansı yaparak Araf'ı arayacakken o aradı. "Alo." Dedim sesimin şeker cıkmasına ozen gostererek. "Kimle konuşuyorsun bir saat boyunca!" Bir saat? "Şey,arkadaşımla." Sinirle soluduğu cok belliydi. "aramamıda reddettin!" Malesef. "Sen...Arabadamısın?" Biraz sessizlikten sonra konuştu. O aradada ben elimde brosur ile asagı indim. "Birazdan sizin evin oradayım." Telefonu uzak biryere koyup anneme seslendim. "Anne! Ben cıktım!" Annem pek umursamadı cunku neredeyse bir aydır dısarı cıkmıyorum ve cıkmamı isteyenlerde ilk üçe girmeye hak kazandı.
"Ha şey. Gelme Araf." Bir kac homurtu sonrası "Niye lan?!" Sesi duyuldu. "Evde degilim." Ayakkabımı giyerken annemin "Geç kalma haber ver." Seside duyuldu. Aşagı inerken. "Binadasın evde sayılırsın geliyorum." Deyip kapattı. Ama benim işe gitmem gerek! Neyse allahtan bugun gel demedi. Binanın oraya oturup Arafı bekledim. Bir kac araba motor sesi ile onume baktım. Geldi beyfendi. Ayağa kalktım. Çok sinirli,acayip sinirli,double sinirli eşittir sıçtık. Yanıma gelip kollarını belime sardı. Şok!
Bunun bana bagırıp kızması gerek degilmiydi?
Saçımın bir tutamını parmağına dolayıp yavaşça çekti. "Ah!" Kulağıma "Telefonlarıma cevap vermemek ne demek anlamışındır." Diye fısıldadı. Yavaşça cekti ama acıdı. "Ben seni arayacaktım." Benden ayrılıp "Birdahakine olmasın daha çok acıtırım." Saclarımı tutup kendime çektim. "Nereye?" Ahanda simdi sıctık! Hani soylesem kesin izin vermez!
"Hiç oyle gezmeye gidicektim ama sen gelince yani." Gozlerime bakıp "Boşuna yalan soyleme." Dedi. Omuzlarımı indirip "Araf." Dedim. Tek kolunu omuzuma atıp "İyi bu seferlik inandım." Dedi. Gulumseyip arabaya dogru yuruduk.
*************************************************************************************
Kafamın içinde zır zır öten alarmı kapatıp obur tarafa dondum. Telefonu elime alıp niye ottugune baktım. Yeni iş yazıyordu. "Ana!" Ayaga kalkıp tuvalete dogru koştum. Elimi yuzumu yıkayıp odaya girdim. altıma kot şortumu giyip uzerine aynı renkte uzerinde kucuk pembe ve açık mavi kediler olan yarım tişörtümü giydim. aşagı indim. Herkez uyuyor tabi. Saat 10 ve herkez uyuyor!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun Bozan Hayat (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionHayat'mı kötü? İnsanlar'mı acımasız? Ben bu iki sorunun cevabını hayatımın değişmesi ile buldum. Hayat;Hani bir çocuğun eline şeker verirsinde birisi gelip alır ya. İste tam olarak hayat'ın anlatım şeklidir. Birgün çok mutlu olursun dersinki kend...