"Söylesene ya!" Diye sitem etti Araf. Çatalı salatalığa geçirip ağzıma atarken "Duysaydın banane ." Deyip omuz silktim. Araf kaşlarını çatıp "Hasbinallah! Kızım soyle işte." Omuz silkip ağzına salatalığı tiktim Araf'ın. "Sus ve Ye." Yemeği bitince tepsi'yi masanın üzerine koydum. "Önemli birşey'miydi?" Dedi dolu ağzıyla. Seni seviyorum demek önemli birşey midir? "Galiba evet. Yani senin için çok önemli. "Deyip yataktan kalktım. "Nereye?" Odadaki Tuvaleti göstererek, "Tuvalete." Deyip güldüm. Kafasını salladı. Aynada'ki yansımama baktım. Saçlarım dağılmış gözlerim ağlamaktan sismisti. Aslında ben kaç aydır böyleyim. Onunla tanıştığımdan beri böyleyim. Ama şikayetçi değilim. Etmemde. Ellerimi yıkayıp çıktım. Doktor gelmişti konuşuyorlardı. "Daha iyisin evlat. Bugün 1,2 saat sonra çıkarsın. " dedi. Araf bana bakıp göz kırptı. Yanlarına gittim. Doktor bana bakıp gülümsedi. "Hanım kızımız'da burdaymış." Dedi. Gülümseyip başımla selam verdim."Biz Araf'la konuştuk. 1,2 saate çıkar. Geçmiş olsun." "Sağolun." Deyip gülümsedim. Doktor odadan çıkınca koltuğa oturdum. "Baban geldi'mi?" Kafamı sallayıp "Hayır işi çıkmış, bir ay daha kalıcakmış." Dedim mutsuz bir şekilde. Babamla ne kadar aramız öyle çok iyi olmasa da yani biz ikimiz'de birbirimizi çok seviyoruz. "Üzülme, bir ay hemen geçer. " kafamla onayladim. Aklıma annem geldi. Ayağa kalkıp oda'nın kapısına doğru yürüdüm. "Ben bir annemle konuşucam,burdayım hemen sakın bir yere gitmiyorsun! " diye de uyardım. Kafasını sallayıp gülümsedi. Annem ilk açmadı. Ikinci arama da da açmadı. Içeri girdim. "Birsey'mi oldu?" Dedi Araf. "Annem açmıyor." Dedim. "Isı vardır." Dedi. Yani,belki işi vardır. "Of,ne sıkıcı burası. Ben bu yüzden sevmiyorum burayı!" Kollarımı çaprazladım. "Hic sizlanma,atlamasaydın yola!" Tek kaşını kaldırdı. Yaa, bu tek kaşını kaldırınca çok tatlı oluyormuş ya la. "Sende kaçmasaydın mavişim." Koltuğun kol koyma yerine oturup ayaklarımı sallandırdım. "Allah,allah. Sanane ben kaçmıyorum ya! Sanki nereye gideceğimi bilmiyorsun. Yüzde 80 eve. Yüzde 10 dışarda salak salak gezme. Yüzde 10 Özge'lerde! Bunu da bilmiyor san yani!" Oda kollarını çaprazladı. "Yanında olmak istedim." Alkış yapıp "Afferin." Dedim. Ofladım. "Ozgeler gelmiğcek'mi?" Dedim. Cıkladı. "Nasıl ya! Neden?" "Onlar almaya gelicek,ama sadece Buğra ve Selim." Kaşlarımı çatıp atladım koltuktan. Koltuğa düzgün bir şekilde oturup ayaklarımı düzlemesine koltuğa koyup "Hep senin arkadaşların." Dedim. "Eee,kızım ben hastanedeyim sen değil.....Lan! Sen niye hastanede oluyorsun?! Olma lan! Sen hastanede olma!" Güldüm. "Yiyiyorsun dimi?" Dedim. "Neyi?" "Kafayı?" Bilmiyorum der gibi ellerini kaldırdı. "Kafayı yediriyorsun bana. " ben'mi? "Aman! Herşeyden'de bu kız sorumlu. " gülümsedi. Telefonumu çıkarttım. Anaa! Bugün sınav varya! "Araf." Dedim. Hıı gibi sesler çıkarttı. "Bugün sınav var. Hemde son sınav!" "Selimi yada Buğra'yı arayım götürüp getirsinler seni?" Okul yoktu dimi ya. "Ben gelene kadar çıkma sakın hastaneden!"
Buğra bana baktı. "Ben şu sınıfta giricekmisim. Haydi bitince görüşürüz. " el salladım. Sınıfıma girdim Selim'de arkamdan geldi. Telefonlarımız falan verdik öğretmene. Herhangi bir sıraya oturdum,Selim'de arkama. Aklım Araf'ta kalmıştı. Içime doğan kötü hislerden nefret etmeye başladım. Selim'e sessizce "Girmemeliydim." Dedim. Selim anlamamış gibi "Neye?" Dedi. Oflayarak "Sınava, içimde kötü bir his var Selim. Araf'a birşey olmaz dimi?" Selim güldü. "Kötüye birşey olmaz,Araf ameliyattayken'de söylemiştim sana bunu. Bak dediğim çıktı." Öğretmen başımıza dikildi. "Arslan ve Beyoğlu hemen ayrılıyorsunuz !" Öğretmene bakıp önüme koyduğu sınav kağıdını alıp söylediği yere geçtim. Şöyle anlatayım. Ben cam tarafı en arkada sırada o'da kapı tarafı en önün bir arka sırada oturuyordu. Öğretmenin başlayın demesi ile sınav kağıdına ismimi soyismimi falan yazıp bildiğim herşeyi yaptım. Saatime baktım. Daha 28 dakika vardı. Eee,iyi. Geriye 20 sorum kalmıştı. 30 soru sınav. Matematik dersinden nefret ederim. Sınav sorularım bitince kağıdı verip telefonumu aldım. Sınıftan çıkarken Selim'in "23 ne?" Sorusuna'da gülerek "C." Dedim. Çıktığımda Buğra telaşla aşağı iniyordu. "Buğra!" Dedim. Duymadı galiba. Birşey mi oldu? Bizi almadan nereye gidiyor'ki? Arkasından bende inip "Buğra!" Diye bağırdım. Gözden kaybolunca tuvalete gidiyordur diye düşünüp olduğum yerde hızlı hızlı nefes alıp verdim. Selim yanıma gelince "Bugra-" "Araf'ı ameliyata almışlar." "NE!" Biliyordum! Lanet olsun ki ne zaman içime kötü bir his doğsa hep kötü şeyler olurdu,hayatım boyunca! "Kotu birsey'mi olmuş? Ya bıraktığım'da iyiydi!....Ya Selım konuşsana!" Yutkundu. "Birisi var,Araf'ı öldürmek isteyen." Herkez biliyor bunu. Telaşla "Mete! Mete!" Dedim. "O olamaz- " "Ya nasıl o olamaz! O benide öldürmeye çalıştı! Arafı'da öldürmek istiyor!" Selim arabaya bindi. Bana doğru dönüp. "Mete elimizde,depo'da saklıyoruz onu. Bu sefer başka birisi. Daha güçlü olan biri." Yutkundum. "Adamları! " düşündü. Hastaneye gelene kadar sesini çıkartmadı. Hastaneye gelince "Böyle birşey için bu kadar şeyi göz alıcakalrını sanmıyorum. " deyip arabayı durdurdu. Arabadan inip hastane'nın içine girdik. Ya,daha bir kaç saat önce doktor iyi çıkacak diyordu. Nasıl ya! Araf'ın alındığı ameliyathane'nın kapısının önüne geldiğimizde Buğra kapıda bekliyordu. "Nolmus?!" Dedim.Buğra şaşkın bir halde söyledi o sözcüğü "Zehirlenmiş ."
Evet,biraz kısa yazdım neden hemen söyleyeyim. Okul'a aslında gitmeyecektim ama şöyle birşey oldu. Okulumuz'da boya yapılıyor ve resim öğretmeni'de bizim sınıfın yardım etmesinde sakınca olmadığını söyledi. Herkez neredeyse oradaydı,bende oradaydım. Hehehhe,işte ondan dolayı çok yorgunum,oruçlu oruçlu bizim katı boyadık. Yorgun olduğum için'de anca bu kadar yazabildim sorry :l
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun Bozan Hayat (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionHayat'mı kötü? İnsanlar'mı acımasız? Ben bu iki sorunun cevabını hayatımın değişmesi ile buldum. Hayat;Hani bir çocuğun eline şeker verirsinde birisi gelip alır ya. İste tam olarak hayat'ın anlatım şeklidir. Birgün çok mutlu olursun dersinki kend...