"Ben kuaför'deyim sende gel!" Elimdeki oje'yi bıraktım. "Tamam,peki" kapatıp teelfonu masaya koydum. Ayağa kalkıp aşağı indim. "Anniş! " annem odadan çıkıp "Noldu! Birşey mi oldu?!" Koşarak geldi. "Yok,annis birşey. Ben Nermin teyze'ye gidiyorum iletecegin birşey varmı diye sorucaktım." Kafasını olumsuz anlamda salladı. Yanağına öpücük kondurup kapıya doğru yürüdüm.
"Nermin teyze yavaş!" Özge kaşları ni aldiriyordu. Yanına oturdum "Selam guzellik" güldüm. "Selam" Nermin teyze bana gülümsedi. "Yok,Nermin teyze. Benim sadece saç " "Makyaj?" Dedi Özge. "Evde kendim yapıcam. Aramızda kalsın Nermin teyse senin şu Pelin acayip abartıyor makyajı. " Özge güldü. "Amacımız zaten o değil'mi?" Dünden bahsediyordu. Pelin'e seslendim. "Gel kız! Abart abartabildigin kadar!" Güldü. "Tabi gülüm!"
Boya badana saç baş bitince eve geldik. Üzerime giydikten sonra saçlarının üzerinden tekrar geçtim tarakla. Makyajı abart demiştim ama öyle çok abartmamıştı,güzel olmuştu. Saçımı'da dalgalandırdı,hazır kuaförde iken de saçlarıma lacivert renk kattım. Çok büyük değil yani bir tutam. Özge içeri geldi. "Oha!" Dedi. Kıkırdadım. Lacivert olan saç tutamimı tutup "Saçın elbisenle acayip uymuş!" Oda saçlarının arasına mor renk attırmıştı. Onunda elbisesi ile uymustu. "Sende mükosun!" Dedim. Birlikte aşağı indik. Annem daha gelmemişti. Zaten biliyordu gideceğimizi. Telefonu çıkartıp Araf'ı aradım.
"Alo? Araf ya."
"Söyle bakalım?"
"Ya biz gelemiğcez balo'ya."
"Noldu? "
"Ya,aslında annem gidin dedi'de babam ın işi çıkmış onunla biryere gitcez. "
Ay yalanımı yiyeyim ben!"Yani sen gelme bosuna"
"Peki."
"Görüşürüz."
Gülümseyip Özge ile yumrukalrimizi tokuşturduk. "Iş tamamdır! "
Araf'tan............
Yağmur'la konuştuktan sonra Buğra'ya dönüp "Boşuna binme arabaya. Özge ve Yağmur gelemiğcekmiş" kaşlarını çattı."Neden? " ne bileyim ben neden. "Ebeni arıyorlarmış Buğra. Yürü ya!" Selim kasıla kasıla gülüyordu. Arabaya binip kemerimi bağladım. Son gaz şu balo'nun olacağı yere doğru sürdüm. Karneleri iki gün aldık. Şimdi de şu balo işi. Aslında gitmigcektim'de sırf zorladılar diye. Yarım saat sonra gelince indim arabadan. Off,ne bu takım elbise ya! Aman of! Içeri girdiğimde müzik ve delice dans eden öğrenciler ile karşılaştım. Bugralarda içeri girince bir köşe bulup yerleştik. Aradan bir yarım saat geçti. Kürsüye çıkan adam konuştu "Şimdi hiç kimse oturmuyor,herkez maskesini taksin! " ofladım. Asla dans etmem ben bunlarla. Erkek erkeğe hiç dans etmem. Buğra ayağa kalktı "Abi dans edelim'de bizim kızlar yok!" Ayağa kalkıp "Ben dışardayım ." Deyip dışarı çıktım. Cebimden sigara paketini çıkartıp içinden bir tane alıp yaktım. Gökyüzüne doğru ufledim dumanı. Masmaviydi gökyüzü. Saat 4'dü. Balo'ya daha yeni gelenler haricinde kimse yoktu bahçede. Oturup yere gökyüzünü izledim. Içeri girdiğimde herkez birbirine girmiş ti. Dans ediyorlardı slow bir şarkıda. Selim ve Buğra hariç. Onlar birşeyler yiyordu. Kimse cüret edemiyordu Buğra'ya gidip dans edelim diye. Pardon şu ismini bilmediğim kız hariç. Buğra gülümsedi. Sonra reddetti. Kız israr etti. Buğra da kabul etti. Selim etrafa bakiniyordu. Onunki burda değildi. Güldüm. Birden şarkı değişti ve herkez eşlerini değiştirmeye başladı. Bir çocuk elime tutturdu dans ettiği kızı. "Ben gelicem" deyip gitti. Kızı yada çocuğu tanıyıp tanımadiğımı bilmiyorum çünkü maske var. Zaten tanımakta istemiyorum. Kız güldü. Selim bana bakıp kaşlarını çattı. Sonra gülmeye başladı. Ağzımı oynatarak 'sikicem belani!' Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun Bozan Hayat (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionHayat'mı kötü? İnsanlar'mı acımasız? Ben bu iki sorunun cevabını hayatımın değişmesi ile buldum. Hayat;Hani bir çocuğun eline şeker verirsinde birisi gelip alır ya. İste tam olarak hayat'ın anlatım şeklidir. Birgün çok mutlu olursun dersinki kend...