Merhabalar. Öyle uzunca bir yazı yazamayacağım çünkü şuan çok duygusalım,finali düşündükçe ağlayasım falan geliyor. Sizden ayrılacak olmam cidden çok üzücü,ama hikaye bitti diye iletişiminizi koparmayın benden sakın.
●Bölümde çok fazla "Yağmur'dan
,Araf'tan'' gibi atlamalar olacak umarım kafanız karışmaz :')Ve hepinizden özür dilerim,onca olandan sonra böyle bir final yakışmadı çoğunuz mutlu son falan beklemişsiniz ama üzgünüm.
Neyse daha fazla spoi vermeyeyim,iyi okumalar.
-
Berke tedirgince etrafına baktı ve açtı telefonunu."Alo? Ya sana durduk yere arama demiştim." Dedi ve uzun süre sustu.
"Evet,evet. İşe yaradı."
...
"Evet yanımda,boşver uzun hikaye."
...
"Hayır,ona babasının o çocuğu öldürdüğünü söyledim." Deyince ne yapacağımı şaşırdım. Elim,e ayağım titremeye başlamıştı."Saçmalama Mert,ölmedi,evet inandı."
"Ölmedi."
Babam katil olmamıştı. Beni,beni kandırmıştı!
Hemen olduğum yerden çıktım.
Kendimi 'Hani sürayi'den bardağa su dolduruyorsundur da taşacağını bildiğin halde birşey gelmez ya elinden.' Kendimi öyle çaresiz hissediyordum.
Herşeyin bir yalandan ibaret olduğunu öğrenmiştim,ama nasıl anlatacaktım onca insana?
Yüzümde ki o garip ifade geçmeyecekti yüzümden.
Berke beni fark edince kulağında ki telefonu yere indirdi. Kafamı sağa sola salladım sakince.
Sakin mi dedim az önce?
Sakin kalamıyordum!
Gidip ittirdim onu. Gücüm yettiğince,elimden geldiğince. "Sen nasıl bir insansın! Sen,sen bana yalan söyledin! Kandırdın beni! Pis herif!" Diye bağırdım avazım çıktığı kadar. Bir yandan vuruyor diğer yandan bağırıyor içimdeki öfkeyi kusuyordum.
"Senden nefret ediyorum! Hayatımla oynadın! Senin yüzünden öldüm ben! Öldüm,öldüm!"
Berke kollarımı tutunca,sinirle çektim kollarımı. "Sakın dokunma bana! Sakın! Nasıl inandım ya! Nasıl ya!" Diye bağırıp kafama vuruyordum.
"Nasıl! Nasıl! Nasıl!"Berke ellerimi tuttu tekrar.
İğreniyorum ondan!Bir adım geri gittim. "Uzak dur benden! Bitti! O kafanda kurduğun küçük oyunun bitti!" Arkamı dönüp gideceğim sırada Berke kolumdan tuttu.
"Hayır,hayır Yağmur hayır. O-olmaz."
Ne diyor ya bu! Gözlerimin buğulanması nedendi?
Sinirden ağlıyordum değil mi?
Kolumu çekmeye çalıştım. "Bırak! Gidicem ben,bana engel olamazsın!"
Berke kolumu bırakmayınca,bağırdım.
"Bırak kolumu Berke! İstemiyorum seni görmek falan!" Kolum çekilip,ileri doğru ittirilince 2,3 adım geri gidip yerle buluştum.Önümde Araf'ı görmemle daha da şiddetlendi ağlamam. Araf Berke'yi döverken Özge yanıma gelip sarıldı.
"Neler oluyor?"
Buğra'da gelip Araf'ı tutunca Berke ayağı kalkıp gitti.
Buğra benim konuşmadığımı görünce Özge'nin kolundan tutup kaldırdı. "Yürü."
Özge kaşlarını çatıp "Ben arkadaşımın yanında kalıcam!" Diye diretince Buğra çekiştirerek götürdü onu.
Bulanık olan görüş alanımı gözlerimi silerek netleştirmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun Bozan Hayat (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionHayat'mı kötü? İnsanlar'mı acımasız? Ben bu iki sorunun cevabını hayatımın değişmesi ile buldum. Hayat;Hani bir çocuğun eline şeker verirsinde birisi gelip alır ya. İste tam olarak hayat'ın anlatım şeklidir. Birgün çok mutlu olursun dersinki kend...