41. BÖLÜM:Akıl hastanesi

72 10 2
                                    

Üzerime bir çırpıda geçirdim kıyyafetlerimi. kapının kilidini açıp etrafima baktım. Dün gece olanlar beni çok sarsmıştı. Hemen aşağı Araf'in yanına indim. Oturmuş mutfakta telefonla konuşuyordu. "Evet...Anladım....Ne kadar süre?.....Çok uzun....Bir kac günlüğüne çıkartma imkanım varmı?" Kim kimi çıkartıyor noluyor ya? Hemen içeri girdim. "Tamam,bana haber verirsin." Yanına oturdum. "Noluyor Araf? Hem...Kadir Nerde?" Yanıma gelip "O,hastanede." Ne hastanesi be! Ayaga kalkip "Ne hastanesi o,onu bensiz götürmedin dimi?! Araf!" Elimi tutup "Sana zarar vermeye çalıştı. Hem eğer orda kalırsa iyileşicek-" elimi çektim. Neden bahsediyor ya! "Ne iyileşmesi! O iyi Araf! Sadece kısa bir tramva geçirdi! " kaşlarını çatıp "Bana bağırmayı kes!" Diye bağırdı. "Onun bana ihtiyacı vardı." Dedim. Belimden tutup masaya otutturdu. "Şuan onun gözünde babasının katilisin. Sen babanın katiline naparsın? " Ne! "Ben amca'ma hiç birşey yapmadım!" Elleriyle yanaklarımı tutup "Biliyorum,ama oyle işte. Sana zarar vermesine izin veremezdim. Senin için. Senin iyiliğin için tek başıma götürdüm onu hastaneye. Inan bana hastaneye gittiğimizi öğrendiğinde bile bana saldırmaya çalıştı. Düşün sana neler yapmaya çalışırdı." Saldırgan bir canavara dönüşmüştü benim pamuğum. Masa'dan aşağı atladım. "Artık ortamı kalıcak. Az önce doktorlamı konuşuyordun?" Kafasını salladı. "Cenazeye gitmesi için izin almaya çalıştım. Iyileşene kadar da orada kalacak." "O zaman ben teyzemi arayıp haber vereyim." Bileğimden tuttu "Konuşman bitince diyorum, açlıktan ölmememiz adına birşeyler yapsan diyorum." Elimi çekip yavaşça "Sen yap olmaz'mı?" Dedim. Ellerini çaprazladı. "Dün ben yaptım. Hem birkereligine yaptım. Mutfak seni bekliyor güzelim ." Göz kırpıp koşarak yukarı çıktı. Oflayarak annemi aradım. "Kızım. " derin bir nefes ufledim. "Anne. Teyzem yanında'mı?" "Evet de birsey mi oldu?" "Anne uzun hikâye onu gelince anlatırım. Kadir.....Akıl hastanesine yattı." Karşı taraf sessizliğini korudu. "Anne....." "Ne diyorsun sen Yagmur?!" Of,anne. "Anne,babasının ölümünü duyunca travma geçirdi. Eşyalara,lnsanalara zarar vermeye başladı. Duvarlar la konuşmaya babasının hayalini görüp konuşmaya başladı. Kişilik degistiyor. " Annem hala sessizdi. "Yani...." "E- evet,anne delirdi." Annem boğazını temizledi. "Olmaz öyle şey. Kime zarar vermiş o! Babası öldü bunlar normal kızı-" "Anne beni öldürmeye çalıştı! " Annem sustu. "Ne zaman geliyorsunuz?" "Amca'nın cenazesi bugün. Gelicek'misin? Gelme bence biz daha sonra seni götürürüz." Kafamı salladım. "Tamam,annecim." Kapattım. Mutfağa girip kahvaltılı birşeyler hazırladım. Yumurta yaptım,tabakları yerleştirdim. Araf aşağı inince yanına gittim koşar adım. "Araf." Yüzü 'ne var? Gene ne istiğcen?' Diye bağırıyordu. "Söyle bakalım? " masaya oturdu. Bende oturdum karşısına. "Beni,bugün Kadir'e gotursene? " kafasını kaldırmadan birseyelr homurdandı. "Olmaz Yağmur." Catalimi bırakıp "Ama neden?" Dedim. "Eviniz hazırmış." Bak ya hemen konuyu değiştiriyor. "Araf, ben ne diyorum sen ne diyorsun." "Yemeğini ye." Abi belki yiyorum. Yani kafanı kaldırıp bakmadan anlayamazsın bunu! Catalimi elime aldım "Yersem götürcek'misin?" Çarpık gulusuyle kafasını kaldırıp gözlerime baktı. "Şeytanla yapılan anlaşmalar ölümle sonlanır güzelim ." Deyip göz kırptı. "Kim demiş senin şeytan olduğunu? " benim taklidimi yapıp "Kim demiş senin benimle anlaşma yaptığını?" Ofladım. Ayağa kalkıp "Doydum! " dedim. Gene hiç göz teması kurmadan "O yemek ben ayağa kalkana kadar bitsin!" Çok sakin söylemişti, ve bu beni korkutmuştu. Hemen oturdum. "Ne zaman kalkıcaksın? " misafirlikteki küçük çocuğun annesine ne zaman kalkıcaz diyormuş gibi. Tabağına baktığımda bitiriyordu. Hemen yumurta mi bitirmeye çalıştım. Ondan bundan derken yanakalarim şişmişti. Ayaga kalktı. Tabağıma bakmadan çıktı mutfaktan. Ne yani boşu boşuna'mı yedim bunları?! Mutfaktaki işlerimi bitirip salona geçtim. Oturmuş bir kaç dosya okuyordu. Yanına oturup "Onlar ne?" Dedim. Ben gelince kapatıp kenara fırlattı. Benim gormemi istemiyordu. Arkama yaslanıp "Eve gidicem." Dedim. O benim tersim de koltukta dogrulmus oturuyordu. "Tamam,gotururum." Ayağa kalkıp "Gelirsin " dedim. Bilegimden tutup "Yapma şöyle." Dedi. "Ne?!" "Sen böyle yapınca kötü oluyorum. Çok mu istiyorsun görmeyi?" Kafamı aşağı yukarı salaldım. "Git bak." Gidip elime aldım. Sonra bıraktım. "Ben sana GÜVENIYORUM, " deyip Kapı ya doğru gittim. "Gel çabuk. " arabaya doğru gittim..

Off,nasıl gidicem. Buğra olmaz. Selim de. Çağlar! Tabi ya. Çağları aradım. "Alo? Çağlar sana isim düştü ya."

"Senin burda ne işin var ki?" Dosya nin üzerinde kadir in kaldığı hastanenin ismi yazıyordu. "Bir kuzenim burada onu görmem gerek." Içeri girdik. "Merhaba!benim Kadir Döngü yu görmem gerek." Kadın bilgisayara baktı. "Üzgünüm şuan kontrolde." Çağlara dönüp "Bugün görmem şart Çağlar lütfen." Çağlar kadın in ağzından girdi burnundan çıktı "Peki şimdi odaya alındı. Sadece birkaç dakika ve Bir kisi. "Kadınla beraber odasına gittik. Odaisna girdim. Korkunç görünüyordu. Bana gülümsedi. "Sen." Dedi. Elimi tuttu. "Babamın katilisin" kafamı sağa sola salaldım. "Hayır değilim!" Beni itip kakmaya başladı. "Seni öldürücem öldürücem!" Çağlar odaya girip beni çıkarttı. "Onu görmek hoş bir fikir değilmiş." Ama,o benim kuzenim. Zarar vermede zararsız kuzenim. O burayı hak etmiyor.

Kısa yazmamın nedenini önceki bölümde söyledim zaten ...

Oyun Bozan Hayat (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin