Oyun Bozan Hayat (DÜZENLENİYOR)

35:Seviyorum seni

Doktor benim çok ağladığımı görünce odaya sokmuştu. He bu arada ameliyatdan sağ salim çıkıp odaya aldılar. Derin bir nefes alıp Buğra'ya baktım. Daha sonra odaya girdim. Dağınık saçları,serumlu kolları, ağzından geçen hortumu. Beni uzuyordu. Onun böyle olması. Ona hiç bir zaman seni seviyorum dememiştim. Çünkü onu sevip sevmediğimi daha ben bile bilmiyordum. Yani... Bilmiyorum. Yanında olan küçük dar yatak köşesine oturdum. Dudaklarım birbirinden destek alıyorlardı,ağlamamak için. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. "Neden böyle oldu? Niye peşimden geldin? Olmadı arardım he?" Hıçkırıklar birbirini kovalıyordu odada. "Neden atladın yola?! Araba geçiyordu! Bekleseydin geçseydi arabalar. Kaçmazdım ben valla bak." Titreyen ellerime bakıp daha sonra sağ elimi alnında dağılmış olan saçlarına geçirdim. "Doktorlar iyi olacak diyor. Ama sen kötü çocuksun. " burnumu çekip saçlarıyla oynadım. "Saçlarınla oynanılmasını sevmezsin çok. Ama bak oynuyorum." Derin nefes ufleyip "Herkeze kız,ama bana saçlarınla oynadım diye kızamazsın!.....Hem niye saçlarınla oynuyorlar'ki?!" Yuh yani,hastanede bile kıskançlık var! "Neyse,konumuz bu değil. Hemen iyileşiyorsun,çünkü sana anlatacaklarım var. Biri bana mesaj atıyor. Iyiles ve onları halt et! Bide,güzel haber. Seni affetdim. " gülümsedim. "Duyuyorsan beni,seviyorum seni." Ayağa kalkıp "Ama beni duymadın zaa." Deyip kapıya doğru yöneldim. Keşke şuan 'duydum seni ' diyerek ayağa kalksa. Kafayı yer bayılırım herhalde. "Şimdi bu kapının ardında iyilesmei bekliğcem." Dedim ve kapıdan çıktım.

Özge yanıma gelip "Noldu?" Dedi telaşla. "Iyi görünüyor." Dedim. Doktor yanımıza geldi. "Durumu iyi. Uyanmasını bekliğcez. Uyandıktan sonra bir kaç işlemden sonra taburcu ederiz. " Buğra teşekkür etti ve doktor Araf'ın odasına girdi. Sandalyeye oturup cebimden telefonumu çıkarttım. Kadiri aradım. Allah Allah neden açmıyor'ki? Birşey'mi oldu acaba? Kadir beni arayınca hemen açtım. "Kuzen-" "Yağmur. " sesi ağlamaklı geliyordu. "Noldu kız?!" Burnunu çekti. "Ne zaman geliyorsun nerdesin sen?!" Kendini toparlayıp bağırdı. "Ben bu gece gelemiğcem. Haberin olsun" "Neden?! Nerdesin lan sen?! " oflayarak "Gelince anlatırım kuzi işler karışık." Deyip kapattım. Bu niye ağlıyordu'ki? Buğra yanıma gelip "Sizi eve bırakayım ben burda kalırım " kaşlarımı çatıp "Asıl siz kendinizi bırakın ben kalırım." Dedim sandalyeden yukarı Buğraya bakarak. Buğra konuşucakken sustu. "Siz baristiniz'mı?" Oflayarak ayaga kalktım. "Uyansa söyleyecem." Buğra kafasını salladı. "Selim nerde?" Arkasına falan baktı. "Bilmem. Şurada oturuyordu......Lan! Özge'de yok!" Nerde'ki bunlar? Buğra sinirle Özgeyi aradı. "Açmıyor. " bende Selimi aradım."Selimde açmıyor. " nereye gitti ya bunlar?!

Özge'den.......
Selim kantinden yukarı çıkarken kolundan tutup. "Selim." Dedim. Gözleri şişmiş sinirden damarları belli oluyordu. "Söyle yenge" yenge'mi? Ister istemez tebessüm ettim. "Bir planım var."

Arabada ikimizde hiç konuşmadık taki ben konuşana kadar. "Anladın dimi?" Kafasını salladı. "Şimdi Araf ve Yengem bu orospu yüzünden'mi boyleler?" Dedi sinirle. "Malesef. " gaza yüklendi. "Selim sakin." Dedim. Alev'in evinin önüne gelince frene yüklendi bu sefer. Kemeri tutup kendimi korudum. Depar atan kalbimi tutup sakinleşmeye çalıştım. "Pardon yenge " arabadan inip evin önüne geçtim. Islık çalıp "Oha" dedim. Selimin omzuna vurup "Sen nerden biliyorsun evini?" Dedim. Omuz silkti. Kapının önüne gelip kapıyı yumrukladı. Bende tekme attım. Kapıyı 20'li yaşlarda bir onluklu kız açtı. "Buyrun?" Onu itip içeri girdim. "Çık kız dışarı!" Annesi bir davette babasi da işteymis bu saatte. Alev üstünde ismi gibi alev renginde kısacık bir şort ve siyah üzerinde alev renginde cizikler olan göbeği açık bir tişört ile aşağı indi." Ne var-Oo Selim." Dedi beni es geçerek. Koşar adım yanına gidip saçına daldım. "Lan sen nasıl bir orospu'sun lan! Yapmadığın kalmadı! Mutlu'musun ayırdın onları! Herkez mutsuz sen mutlu'musun?!" Alev ellerimi saçlarından kurtarıp ayağa kalktı. "Ben o orospuyu uyardım. Araf benim ve her zaman benim olacak! Biz birbirimizi tamamlıyoruz!" Tokadı yapıştırdım. Tişörtünden tutup yere yatırdım. "Birdaha de. Hadi birdaha de o kelimeyi!" Kahkaha atıp "Yağmur orospu." Tırnaklarımı yüzüne geçirip yumruk attım. Selim kollarımdan tutup kaldırdı. "Tamam yeter,hadi gidelim ." Beni arkasına alıp "Araf uyansın onlar gene birleşecek. Araf onu senin o uyduruk sevginden kat kat daha çok seviyor. Yağmur'da öyle. Alayın gelse onları ayıramazsın. Bak kac gun sürdü ayrılıkları? 5'mi 6'mı? Elde ettin'mi Araf'ı? " Selimin arkasından çıkıp Aleve parmağımı sallayıp "Arafa birşey olsun bak ne yapıyorum sana!" Alev kanayan boynunu tutup "Araf'a birşey'mi oldu?" Dedi. "Seni ilgilendirmez." Dedi Selim. "Efendim Polisi arayayım'mı?" Dedi kadın. Alev "Hayır gerek yok" dedi ve bize dönüp "Evimden defolun!" Dedi. Arabaya binip hastaneye sürdü. "Oh,çok iyi oldu. Stres attım. " aynı anda güldük Selim'le. Selim kaşımı tutup "Yenge kanıyor." Dedi. Bana peçete verdi bende oraya tuttum. "Hissetmiyorum bile."

Araf'ın odasının olduğu kata geldiğimizde Buğra sinirli Gozleri ile bana baktı. "Özge!" Yavaş yavaş yanına gittim. "Nerdesiniz lan siz!" Orospu dövmeye gittik diyemem. "Sana dedim!" Selim yanımıza gelip "Aleve dersini verdik. Ona kızma onu ben aldım yanıma . " dedi.Buğra cattığı kaşlarını eski haline getirtip bana sarıldı. "Korktum bir an" dedi. "Korkma buradayım." Dedim bende ona sarılırken. Yanaklarını sıkıp burnundan öpüp "Yağmur nerde?" Dedim. "Hiç birşey yemiyor diye kantine gönderdim." Dedi. "Akıllı sevgilim benim." Dedim. "Akıllı sevgilin şimdi seni eve götürecek." Dedi. Kaşlarımı çatıp "Ben kalsaydım." Dedim. "Olmaz. Düş önüme." Oflayarak "Ben napıcam seninle?" Dedim. Ikimizde aynı anda güldük.

Internetim bitti. Şöyle tatile Bursa'ya gittik. Orada'da internet yokmuş. Benimde paketim bitmek üzere sizi bekletmek'de istemedim. Onun için erken ama biraz kısa yazdım. Sorry