Oyun Bozan Hayat (DÜZENLENİYOR)

44.BÖLÜM:Kız kardeşiyim

Araf peşimi bırakmıştı. Nereye gitti'ki bu? Gene maskelerin takılacağı bildirisi verilince oflaya puflaya maskemi taktım. Gene bizim sınıftan bir çocuk geldi önüme. Elini uzattı. Birseyelr dedi ama ben Araf'ı arıyordum gözlerimle. "Yağmur?" Dedi. "Heh? " gülümsedi. "Dans?" Ofladım, kafamı olumlu anlamda salladım. Ona en son bu gece ne yaparsan yap serbestsin demiştim acaba ne yapmaya gitti? "Çocuk!" Ne çocuk mu oha! Araf oha! "Yağmur iyi'misin?" Kafamı evet der gibi salladım. Çocuk yapmaya'mi gitti? Yok daha neler. "Lan çocuk!" Bu,Bu Selim'in sesiydi. "Lan ayrıl!" Selim'in kolundan tutup "Arafla birbirimize izin verdik bu gece. Ne ben ona nede o bana karışmiğcak." Kafasını salladı. "Ama Gene de çok yaklaşma çocuk!" Güldüm. Dansa devam ettik. Tanımadığım bir kızla Araf piste geldi.

Yanlız kuduruyorum onu pas geçelim!

Gulumsedim, Araf'ta bana gülümsedi. Yanlız bu içten ve masum bir gülümseme değil,girsin sana gülümsemesi,eve gidince görüşürüz gülümsemesi, simdi ağzına sıctım gülümsemesi .Ama maskeden çok belli olmuyordu gamzesinden anladım güldüğünü.

Yerim o gamzeyi!

Hep Araf yüzünden,beni de sapık yaptı Hayvan! Ama yohh izin vermem. Bak lan gıcıga bak,bana inat olsun diye dibimize girdi! Şuan yan yanayız. Lan! Bu kız Sıla! Ben bu kıza dün neler dedim,kız resmen bana "Aldın'mı ağzının payını koççum!" Bakışı atıyordu. Keltos adamın "Eşler!" Diye bağırması ile Araf Silayi karşımdaki çocuğa gösterdi.

Sanırsın hayvan satıyor!

Çocuk kafasını olumsuz anlamda sallayıp bana gülümsedi. Sıkılıp maskeyi attım. Anam! Herkez çıkarmış zaten! Araf sinirden köpürüyor şuan. Sinsice kıkırdayıp ordan uzaklaştık . Araf'a göz kırpıp çocuktan ayrıldım. "Ben çok yoruldum ya,sağ sol sağ sol. Oturucam." Kafasını salladı. Içeri girdim,Ana! Yağız! Kaç lan kaç! Bahçe yönüne doğru dönüp gidicektim.

Ablaniz şanssız bebeğim.

Yağız kahkaha attı. "Şansa bak!" Arkamı dönüp Yağiza bakıp "Tesadüfün götüne bak!" Dedim. Gülümsedi. Elindeki içki,nasıl buldu bilmiyorum,dolu bardağı masaya bırakıp elinin tersi ile ağzının kenarini sildi. Dışarı bakıp "Dans edelim'mi?" Dedi. Kafamı deli dana gibi olumsuz anlamda salladım. "Seninle dans edeceğime gider.....Gider gay'le dans ederim daha iyi!" Arkamı dönüp bahçeye çıktım.

Oha! Araf'la Alev dans ediyor. Birisi belimden tutup "Bence birdaha düşün." Dedi. Gozlerim yanarken belimi tutan kişiye döndüm. Yağız. Yutkunup "Kabul!" Dedim. Gülümsedi.

Iğrenç gülüyorsun! Şimdi kusacağım! Çimenlerin üzerine gelince ellerini belime kenetledi. Ofladı. Ellerini belimden cekip benim ellerimi boynuna götürdü. Sonra tekrar ellerini belime götürdü. Iyk, mikrop yuvası! Ya,tamam şimdi allah var yakışıklı çocuk ama çok pislik.

Sarı saçları var,böyle her biri tel tel .
Yeşil gözleri var çok açık bir yeşil.
Bembeyaz bir teni var.
Ama hepsine rağmen mikrop yuvası.

"Anlamıyorum." Diye fısıldadı. "Neyi?" Gülümsedi. "Sen beyazsın Araf siyah. Sen gündüz Araf gece. Sen safsın Araf psikopat. Buna rağmen nasıl berabersiniz anlamıyorum." Çok sakin konuşmuştu. Gözlerimi Araf ve Alev den alamıyorum . Omuz silktim. Araf bize arkası dönük olduğundan onun yüz ifadesini göremiyorum,ama Alev'in ağzı kulaklarında! "Biraz daha oraya bakıcak'mısın?" Iğrenç yüz ifadesi ile Yağiza bakıp "Sana'mi bakayım? 'Kulağına fısıldadım ' şu iğrenç yüzüne." Yüzü ilk başta düssede sonra gene gülümsedi.

Bu çocuk biraz daha gülerse felç geçireceğim!

"Araf'ı kıskandırmaya'mı çalışıyorsun? Hani öyleyse söylede boşuna umutlanmayayım." Güldüm. "Sen hiç bir zaman umutlanma taş kafa!" Ofladım. Bu çocuk niye hala gülüyor! Heh,gene eşler değişiyor. Şimdi bayılıcam! Araf buraya'mı bakıyor? Evet,evet buraya bakıyor. Otuz iki diş gülümsedim. Tabi Araf deliriyor. Nereye bakıyor bu hayvan? Arkama baktım. Baktığı yere. Kıkırdadım. Yağız'ın ellerine bakıyordu. Benim elbisem'de çoktan siyah olmuş lan. Halimi fark eden Çağlar,dans ettiği kız ile yaklaşıp "Eşler?" Dedi. Kafamı sallayıp "Evet,evet!" Dedim. Sonra Yağız'ın ellerini çekip Çağlara doğru döndüm.