0•2

64.4K 3.2K 494
                                    

2012, Yaz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


2012, Yaz

Pekala. Bunu hayal etmemiştim. Yani evde oturup maymunların çiftleşmesini incelemek bile daha ilgi çekici olabilirdi. Gece kulübüne gelip erkek dikizlemek değil. Tabi bunu dememin birkaç nedeni var.

Öncelikle hepsi çabuk anlaşılan erkekler. İkincisi hepsi güvenilmez. Ve son olarak buna hazır falan değilim. Tanımadığım bir erkekle oturup sohbet edecek havamda değilim. Bu havaya asla giremeyeceğim galiba.

"Şu nasıl? Çok seksi," dedi Demet ve üstüne dudağını da ısırdı. Tövbe tövbe.

"Adam kadın avcısı gibi. Değiştirdiği onuncu partner o kız," dedim ve kokteylimi yudumladım.

"Tatlım gece kulübündeyiz. Burada sadık erkek aramıyorsun değil mi?" dedi Sinem ve güldü. Arıyordum aslında. Hayır, aramıyordum çünkü umrumda değil.

"Sadık erkek diye bir şey olmadığını biliyorum," dedim ve içimden ekledim. Hayattaki tek sadık şeyler ailen ve köpekler. Onun dışındakiler hiç.

"Aman yarabbim. Neva şu çocuk iki saattir sana bakıyor ve buraya gelmeye başladı," dedi Demet telaşla. Sanki istemeye geliyor. Bu ne telaş?

Baktığı yere bakınca çok yakışıklı biri bana doğru geliyordu gerçekten. Şekilli sakalı çok yakışmıştı ve bilmiyorum saçı da güzeldi. "Merhaba," dedi yanımıza ulaşınca. Kızlar tek tek selamladı. Bir tek ben bir şey demeden sap gibi dikildim.

"Ben Yavuz," dediğinde gülmemek için zor durdum. Aklıma arka sokaklardaki yavuz geldi. Hastane Yavuz. "Neva," dedim elini sıkmayıp kadeh kaldırırken.

"Peki Neva. Bir süredir seni izliyorum," dedi Yavuz hevesle. Bende bu oyunu sürdürmeye karar verdim.

"Peki nasıl bir sonuca vardın?"

Yakışıklı ve uzun boylu adam saçıma dokunmaya çalışır gibi olunca kendimi geri çektim. "Çekingensin. Ve bu çok hoşuma gidiyor," dediğinde alay ettiğini sandım. Ama ciddi gibiydi.

"Çekingen değilim. Yeni tanıdığım insanlarla yakın olmayı sevmem," dedim keskin bakışlarımı atarken. Ancak genç adam direnmeye devam etti. Beni baştan aşağı süzünce neredeyse utanıyordum. Ben hala kendimi evli gibi hissediyorum çünkü. Bu yaptığım yanlışmış gibi.

"Dans etmeye ne dersin?" dedi bir süre sonra. Gözlerinin ela olduğunu fark etmiş oldum çünkü bana dik dik bakıyordu. "Dans etmeyi sevmem," diyerek kestirip attım. Ama bu kadar inatçı bir erkek daha önce karşıma çıkmamıştı ki şaşırıyordum.

"Pekala. O zaman burada otururuz" diyerek yanımdaki boş sandalyeye geçti. Ben Demet'e tedirgin bakışlarımı atarken o yeni bir içki istiyordu.

Kızlar bana gülerek destek olmaya çalıştı. Neyine destek oluyorlarsa? Gitsin diye ne yapmam gerek. "Doktor musun?" dedim kendimi tutamayarak. Şansımı denemek istedim.

Boşanma Sendromu Nasıl Atlatılır? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin