2013, YazTam karşımda oturan adama uzun uzun baktım. Evde büyük bir sessizlik vardı. Koray boğazını temizledi ve yazmaya hazırladım hemen. "Türk kahvesini orta şekerli, nescafeyi sütlü, çayı ise iki şekerli içer," dediğinde hızla not aldım.
Sonra Koray arkasına yaslandı ve kollarını birbirine bağladı. "Bunlar gerçekten gerekli mi Neva? Yani aklıma çok şey gelmiyor," dediğinde hemen ona baktım. "Tabi ki gerekli Koray. Bu bilgiler Mehmet ile Hare'yi birbirine bağlayacak," dedim ve güldüm. Koray ise saf saf bakmaya devam etti.
"Evde terlikle gezmekten nefret eder. Güzel yemek yapar. Diş macununu ortadan sıktırır," dedi sevgilim arka arkaya. "Biraz yavaş, yetişemiyorum," dedim yazmaya devam ederken. Aslında bu parlak fikir Demet'in aklına geldi. Hare Mehmet'i ne kadar tanırsa o kadar iyi olur dedi ve tabi ki kuzeni sevgilim olunca en doğru bilgileri almak bana düştü.
"Saati hangi marka?" dedim, Demet kesin bunu soracak. "Jack Pierre," dedi Koray düşünür gibi. Yazma işi bitince durdum ve sevgilime bakmaya devam ettim. "Daha özel bilgiler yok mu? Az kişinin bileceği şeyler."
"Kendimi ajan gibi hissediyorum Neva," dedi Koray ve ben gülünce o da güldü. "Pekala. Mutlu olduğunda saçını düz, mutsuz olduğunda ise her iki yana tarar. Bunu Dilek teyze bile bilmez."
Hiç dikkat etmemiştim. Erkekler bunlara dikkat mi ediyordu yani? Birde kadınlar çok ince düşünür derler. "Ayakkabı numarası kırk iki. Takım elbisesi Beymen," dedi Koray ve düşünmeye devam etti.
"Ara verelim mi? Dün yeni kek tarifi denemiştim," dedim ayağa kalkarken. Koray arkasındaki koltuğa daha çok yaslanırken Bonbon hemen onun yanına gitti. Kedim onu daha çok seviyor, artık eminim.
Mutfağa giderek iki cam tabağa ikişer dilim kek koydum. Umarım güzel olmuşsundur. İçeri geçerken çalan kapı ile durdum. Koray ile bakıştık ve tabakları orta masaya bırakıp kapıyı açtım. "Sürpriz. İlerleme var mı?" dedi Demet içeri girerken. Tek başına gelmişti, Ali yoktu. Çok garip.
"Ali nerede?"
"İşte. Bir fitness eğitmeni pazar günü neden özel ders verir bilmiyorum Neva," dedi ve ağzımı dahi açamadan içeri geçti. Her zaman ki Demet. "Enişte, sayende sevenler kavuşacak. Büyük sevap işliyorsun şu an."
İçimden gülerek eski yerime oturdum. Koray kekini yemeye başlamıştı bile. "Bence bu yanlış. İnsanlar birbirini zamanla tanımalı," dedi sevgilim ve Demet'ten çokbilmiş bir bakış kaptı. "Doğru söylüyorsun ama şöyle bir sorun var, zamanları yok. Bebek büyümeden evlenmeleri gerek. Bu yüzden bir nevi hızlandırılmış kurs diyelim buna enişte."
Demet keki gördü ve yemeye başladı. Sonra duvardaki fotoğraf köşesini gördü ve öksürmeye başladı. "Bu ne?"
Koray ile bakıştık ve onun ağzı dolu olduğu için ben açıkladım. "Fotoğraf köşesi." Kısa ve öz oldu bence. "Hayır, Koraylı fotoğraf köşesi. Neva versiyonu da benim evimde," dedi Koray ve sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boşanma Sendromu Nasıl Atlatılır?
General FictionNeva öğretmen olan genç bir kadındır. Aşık olarak evlendiği adamın kendini aldatması üzerine bir boşanma olayı yaşar. Üstelik kocasının Neva'dan ayrılmasına neden olan hayatlarını etkileyen bir hastalığı vardır. Bunca umutsuzluk içinde Neva bir daha...