2•5

36.9K 2.4K 277
                                    

2013, Kış-Şubat

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


2013, Kış-Şubat

İnsanlar biz farkına varmadan hayatımızdan çıkıp gidiyordu. Kimi kırgınlık bırakıyordu geride, kimiyse mutluluk.

Timur'un öldüğünü ilk öğrendiğimde şok oldum. Gerçekten hiç beklemediğim bir anda, hiç beklemediğim bir haberdi. Koray ellerimi tutmuş ve düşmemi engellemişti. Yutkunarak ona bakmış ve duyduğum şeyi söylemiştim. O da çok şaşırmıştı ancak benim kadar değil.

Demet olayı facebookta gezinirken okumuştu, aklına ilk gelen bendim.  Ve şu an siyahlar içinde cenazedeyiz. İki ceset vardı, Timur ve İzel. İkisi de ölmüştü. Çocukları Timur'un annesindeymiş ve onu almaya giderken araba kazası yapmışlar. Üç araba birbirine girmiş. Onlardan geriye tek kalan, babannesinin kucağında etrafa bakan minik bir bebekti. Onu ilk kez görüyordum, babasına benziyordu. Gerçekten onun gibiydi. Masmavi gözleri ve kahverengi saçları.

Yan yana duran iki mezara baktım ve iç çektim. Hayatımı mahveden iki insandı bu iki kişi. Ancak ben kimseye kin güdemez, ölümlerine sevinemezdim.

"İyi misin?" dedi Demet omzuma dokunarak. "İyiyim," dedim yavaşça. Hiç ağlamadım, sadece onun için üzüldüm. Çocuğu ile güzel bir hayatı olabilirdi. Ama olmayacaktı.

"Gidelim mi artık?" dedim ve güneş gözlüğümü taktım yeniden. Demet başıyla onay verdi ve kalabalıktan uzaklaştık. O sırada beni gören Timur'un annesi Melek hanım, bana seslendi. "Neva!"

Ona baktım ancak yanına gitmedim. "Hakkını helal et kızım, senin hakkına girdi onlar. Bunu çekiyorlar, bunu!" dedi ağlarken. Bir an içim burkuldu. Yavaşça yanına gittim ve belli bir mesafede durdum. Kucağındaki bebeğe bakmamaya çalıştım. "Helal olsun. Allah onları affetsin."

Kadın daha çok ağladı ve bebeğe daha çok sarıldı. "Özür dilerim kızım, değerini bilemedik, bilemedik," dedi ağıt yakar gibi. O an yeniden anladım ki önemli olan pişman olmayacağımız şeyler yapmaktı.

"Başınız sağolsun," dedim yavaşça ve yanından ayrıldım. Arabama binerken Demette beni takip etti. Sinem ve Derya önceden binmişti bile. İç çekerek başımdaki örtüyü çıkardım ve arabayı çalıştırdım.

"Kızlar bana gelseniz olur mu?" dedim yavaşça. Hepsi hemen onay verdi ve yola devam ettim.

°°°°°°°

Saat beşe gelirken Sinem ve Derya yemek yapmıştı. Demet ise sevgilisiyle konuşuyordu. Koray da işi bitince buraya gelecekti. Yavaşça yatak odama girdim ve yatağa uzandım.

Saçma bir şekilde Timur ile olan çoğu anım beynime nüfus ediyordu. İzel onun hastanesinde çalışan bir hemşireydi, belki evli olduğunu bilmeden aşık olmuştu ona kadın. Bu konuda hep Timur'u suçlardım ancak ya öyle olmadıysa diyor şimdi aklım. Ya o zamanlar kocam olan adamı baştan çıkardıysa o kadın? Bu ikisini de suçlu yapardı.

Boşanma Sendromu Nasıl Atlatılır? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin