2014,Sonbahar
Garip bir şekilde sonbaharda gribe yakalandım. Bu yüzden çocuklara ders anlatmak bile o kadar zor oluyor ki, büyük bir işkence gibi. Burnum hep kırmızı ve bu görüntü sinirimi bozuyor. Tabi sürekli içtiğim kahve ve çayları saymıyorum bile. Hiçbir türlü geçmiyor boğaz ağrısı.
"Çok güzel. Haftaya ilk sınavınız var çocuklar. Doğru yerlere çalışın tamam mı?" dedim ve gülmeye çalıştım. Ders biter bitmez rapor almaya gideceğim. Çocuklar hem sözlü hem sözsüz onay verince zil çaldı ve harika zamanlamama teşekkür ettim. Haftaya kadar iyileşsem iyi olurdu.
Hızla iki kalın kitabımı ve çantamı aldım. Elim istemsizce kazağım ile örtülü boynuma gitti. Öğretmenler odasına gidince Demet'i etrafta göremedim. En son Ender ile buluşmuşlardı ve ona karşı duyduğu ilgiden dolayı kendi ile çelişip duruyordu. Bence seviyorsan seviyorsundur. Yaş neden böyle korkutucu geliyor? Neden engel olsun sevgisine?
Ceketimi ve atkımı giydim hemen. İki kadın öğretmen nereye gittiğimi sorunca bir de onlara laf yetiştirdim. En sonunda dışarı çıktığımda aklıma Koray geldi. Soğuk kış gününde dışarıda beni beklemesi ve deli gibi hasta olması. Yine de uslanmayıp beni takip etmesi. Yüzüme sıcak bir gülümseme yayılırken arabama bindim. Koray'ı seviyorum. Onu gerçekten, içten bir duygu ile seviyorum. Ve şu an ne yaptığını merak ediyorum. Ama rapor almam gerek.
Aile hekimime gitmem hasta ben ve İstanbul trafiği ile bir buçuk saat sürdü. Gerçekten kendi rekorumu kırdım galiba. Aile hekimim çok tatlı bir teyzeydi. Gerçekten yaşlıydı ama güler yüzlü olması benim için daha önemli. Nerede bir insan görsem somurtuyor ve çok soğuk bakıyor. Dünya gibi.
İstediğim raporu ve ilaçları alınca rahatladım ve telefonum o dakikada çaldı. Arayan Demetti. "Neva? Çok mu kötü oldun güzelim?" Ama bu ses Koray'a aitti. Koray beni neden Demet'ten aradı şimdi. "Evet, sen okulda mısın?"
"Evet, bu saatte çıkıyordun normalde. Seni almaya geldim. Neredesin şu an?" Derin bir nefes verdi ve poşetteki ilaçlara baktım. "İlaç aldım, eve gideceğim."
Koray evime geleceğini söyleyerek telefonu Demet'e bıraktı. "Neva şu enişteye biraz görgü öğret. Telefonu şak diye aldı elimden ya!" Buna kıkırdadım ve emniyet kemerimi bağladım. "Benim eniştem nasıllar acaba?"
Telefonu hoparlöre alıp yola çıktım. Demet'in çenesi öyle açıldı ki, bana birbirine attıkları mesajları anlattı. Evet hepsini ezberlemiş deli. Tabi bu kadar konuşmasında okuldan çıkıyor olması da bir etken. "Kısaca onunla bir daha buluşmayacağım. Beni fazla etkiliyor."
"Neden sevdiğin adamdan kaçıyorsun?" sorusu ağzımdan kaçtı. Dudağımı dişlerken, Demet beklemeden cevap verdi. "O, o kadar mükemmel ki... Her şeyi mahvetme potansiyelim çok yüksek."
"Onunla bir daha buluşmayarak yapacağın gibi yani?" dedim ve görmediğini bile bile dil çıkardım. Demet homurdandı ve bende evime ulaşmış oldum. Tabi benden önce ulaşan kişiyi de gördüm. Ben arabamı park ederken, Koray arabasından indi. Onun ihtişamlı duruşu ile küçük bir iç çektim. "Ben eve geldim. Kapatıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boşanma Sendromu Nasıl Atlatılır?
General FictionNeva öğretmen olan genç bir kadındır. Aşık olarak evlendiği adamın kendini aldatması üzerine bir boşanma olayı yaşar. Üstelik kocasının Neva'dan ayrılmasına neden olan hayatlarını etkileyen bir hastalığı vardır. Bunca umutsuzluk içinde Neva bir daha...