Yüzüme vuran güneş ışığıyla göz kapaklarımı araladım. Perdelerin hepsi açıktı. Offlayıp yastığı yüzüme bastırdım. Kim bu saatte kalkardı ki? Harry? Tabi ya bugün erkenden ameliyatı vardı. Ellesem kırılacak kadar halsiz olan bacaklarımı yataktan indirdim. Dengemi sağlamak için yatağa tutunsamda uyanmaya başlamıştım. Banyoya doğru yürüdüm. İçeriden su sesi geliyordu. Hangi cesaret bilmiyorum ama içeri daldim. Arkası dönük cam duşakabinin içinde bir Harry beni bekliyordu. Kapıdan gelen ses yüzünden bana döndü. Gözlerimi ondan kaçırdım. Lavaboya dönüp yüzümü yıkamaya başladığımda duşakabinden çıkmıştı. Yanımda duran havluyu alıp beline bağladı. Tabi ki onu izlemiyordum(!) diş fırçamı alıp dişlerimi fırçalamaya başladım. Onu görmezden geliyor gibi bir şeydi. Aynada gözlerimiz kesiştiğinde arkamda olan bedeni bana yaslandı. Elleri belimden yavaşca yukarı çıkıyordu. Üzerimde sadece südyen külot ve onun siyah tshirtu vardı. Günlerdir onun kıyafetlerini kullanıyordum ve hic de mutsuz değildim. Bana dokunan parmakları alev almamı sağlarken inlememi tutmak için diş fırçamı ısırıyordum. Gulumsedi.
"inlememek için bu kadar çaba sarf etmene gerek yok! Babacık o sesi duymak istiyor!"
Gözlerim fal taşı gibi açılırken ağzında büyük bir köpük yığınıyla konuşmaya çalıştım.
"Hocto bolo bon kondomo zorlomoyoğğ!"
Kusacak dereceye geldiğimde konuşamamayı kestim. Ağzımı yıkamak için aniden öne eğildiğimde popoma temas eden şeyle inleyen o olmuştu. Bu evde kendime kaçıncı küfür edişim sayamıyordum. Ağzımı aceleyle temizleyip belimi dikleştirdim. Aynaya baktığımda gözleri kapalıydı. Yanlış bir şey yaptığımı düşünüp ona döndüm. Gözlerini açıp benimle buluşturdu.
"Bunun hesabını ödeyeceksin küçük hanım!"
Hızla banyodan koşarken arkamdan bağırıyordu. Kahkahalarım evi doldururken o da gülmeye başlamıştı. Bulduğum ilk şey olan yastığı ona firlattim. Havada yakalayıp bana geri atmıştı. Diğerini alıp ona vurmaya başladım. Ve boylece yastık savaşı başlamıştı. Gülüşmelerimiz, bağırışmalarimiz, kahkahalarımız evi dolduruyordu. Yastıklar patlamış her yer tüy olmuştu. Üzerimize kar gibi tüy yağıyordu. Ayağım bir yere takıldığında sırt üstü yatağı boyladim. Harry yani babacık bunu fırsat bilip üzerime çıkmıştı bile. Onun kurşun geçirmez vücuduna vururken ellerimi tutmaya çalışıyordu. Sonunda bileklerimden yakaladığında beni yatağa sabitledi. Artık kahkahalarımız susmuş gözlerimiz konuşuyordu. Dudakları dudaklarıma doğru yol almısken kafamı yana çevirdim. Bu onu sinirlendirmişti. Ama ne yapabilirim şuan sevişmenin sırası değildi! Neyin sırası Julia? Hatta oturup tavla oynayın. iç sesime küfür edip ana odaklandım. Bileklerimi tutan elleri daha da sıkılaşmıştı. Yüzümü yine ona çevirip dudaklarımızı buluşturdum. Memnun olmuş gibi Gulumsedi. Elleri beni bırakmış saçlarimda geziniyordu. Alt dudağımı ısırmasıyla inledim.
"İşte böyle bebeğim! Benim için inle! Sadece benim için!"
Ellerimi omuzlarına koyup onu iktirdim. Gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.
"Harry ay yani babacık! Ameliyatınız var ve geç kalabilirsiniz efendim!"
Unutmuşçasına başını salladı. Üzerimden kalkıp dolaba doğru yürüdü. Çarşafı üzerime çekip onu izlemeye başladım. Yapılası bir vücudu vardı. Yemyeşil gözleri, dalgalı uzun saçları. Her şeyiyle harikaydı. En önemlisi yanımdaydı.
"Akşam için çantanı hazırla 3 günlüğüne göl evine gidiyoruz!"
Ellerimi çırptım. Günlerdir evdeydim. Bu bana iyi gelebilirdi. Gülümsemesi daha çok yayıldı. Giyinip kapıdan çıkarken yanıma gelip dudaklarıma ufak bir öpücük kondurdu.
"H-harry ama benim giysim yok yani çanta hazirlayamam!"
Eliyle başına vurdu. Ve düşündü.
"Saat 2 de sana bir araba ve kuzenim Meredith' i getiricem. Biraz alışveriş yaparsınız!"
Kuzeni Meredith. İlk defa duyuyordum. Gerçi ailesinden kimi tanıyorsun Julia? Buna takılma! Başımı sallayıp yataktan kalktım. Saatine bakıp hızla merdivenlerden indi. Bende banyonun yolunu tuttum. Madem bir yerlere gidilecekti güzel olmalıydım. Suyu açıp kendimi küvete bıraktım.
Aradan kaç saat geçtiğini bilmiyordum ama kapı çalmıştı. Aceleyle bornoza sarılıp aşağı indim. Saat 2 olmuş olamazdı. Kapıyı açtığımda karşımda dikilen bayana gözlerimi büyüterek baktım. Sapsarı saçları, masmavi gözleri, dolgun dudakları, uzun ve kıvrık kirpikleri, büyük göğüsleri, çıkık poposu, ince beli ve güzel bir burunla karşımda bir taş bebek duruyordu sanki. Ağzım açık kıza bakarken konuşmayı unutmuştum.
"Merhaba! Sen Julia olmalısın! Ben Meredith! Harry sen erken git Juliayla tanisirsin demişti. Müsaitsin değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Say My Name "Daddy" ||H.S.
Fanfiction"Uslu bir kız ol ve babacığa istediğini ver Julia!"