Say My Name "Daddy" ||H.S.

feeling good⊙48

Kapı kapandığında hızla odaya geri döndüm. Yatağın ucuna oturup olanları düşünmeye başlamıştım. Harry karşımda durduğunda gülümsedim.

"Kim gelmiş?"

Gözlerime baktı ve gülümsedi. Cevap vermiyordu. Belki de beni incitmekten korkuyordu.

"Hadi gel aşağıya inelim seninle görüşmek isteyen biri var!"

Demek onu içeri almıştı. Üzerimi düzeltip hızla aşağı indim. Harry arkamdan yavaş adımlarla yürüyordu. Salona girdiğimde etrafın ne kadar dağınık olduğunu fark ettim. Tabi karşımda oturan adamı da. Beni gördüğünde ayağa kalktı ve gülümsedi. Kaşlarımı çatıp bir şey demesini bekledim. Harry arkadan belime ellerini sardı ve kulağıma eğildi.

"Mutfakta olucam kendini kötü hissedersen seslen."

Başımı salladım. Yanağıma ufak bir öpücük kondurup mutfağa ilerledi. Ben de adamın karşısındaki koltuğa ilerledim ve oturdum. Benim oturduğumu gördüğünde o da oturdu. Bu süre zarfında onu incelemeye vakit buldum. Ben anneme benziyordum. Bundan gurur duymuyorum ama öyle. Sadece gözlerimi babamdan almıştım sanırım. Saçmalama Julia! Konuya dön. Karşında hiç görmediğin bir adam var.

"Size nasil yardımcı olabilirim?"

Öksürdü. Boğazını temizlediginde tekrar gözlerimizi buluşturdu. Yeşil ve mavi karışımı gözleri bedenimi delerken titredi.

"B-Ben şey....Aslinda ben seninle bir şey konuşmaya geldim. Y-Yani beni dinlemek istersen..!"

Başımı sallayıp devam etmesini istedim.

"Ben nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum Julia. Yani aniden karşına çıkmam Belki yanlıştır. Ama yani bilmiyorum böyle olması gerekti.'

"Lafı gevelemeyi bırakıp konuya gelir misiniz?"

Başını salladı ve devam etti.

"Ben senin ba-babanım!"

Güldüm. Kahkahalarım evi doldururken o ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Güldürmeyin beni lütfen... Benim annem bi-Bir orospu. Yani sizden olma ihtimalimi nerden biliyorsunuz?"

Gülümsedi. Başını öne eğdi ve cümlelerini toplamaya çalıştı.

"Harmony... o senin annen değil Julia!'

O pislik benim annemdi. Bunu biliyordum. Neden Annem olmadığını söylüyordu.

"Hayır o benim annem. Ben ben Hatta Ona benziyorum. Bak saçlarım dudaklarım her şeyim Onun gibi. O o benim annem!"

Başını Hayır anlamında salladı.

"Sakin olursan sana her şeyi anlatacağım!"

Hızla ayağa kalktım. Kan beynime sıçramıştı.

"Neyin sakinliginden bahsediyorsunuz siz? Karşıma geçmiş Babam olduğunuzu ve annemin Aslında o orospu olmadığını söylüyorsunuz. Benim hayatım o kadın yüzünden mahvoldu. Ne açıklaması Olabilir bunun?"

O da ayağa kalkıp yanıma ilerledi. Bagirmami duymuş olmalı ki Harry salona gelmişti. Yanıma ilerleyip beni koltuğa geri oturttu. Babam olduğunu iddia eden adam da kendi yerine çöktü.

"Bebeğim izin ver anlatsin.."

Gözlerimde biriken yaşları eliyle silen Harry sonunda konuşmuştu. Başımı kaldırıp adamı dinlemeye devam ettim.

"Annen y-Yani gerçek annen seni doğururken öldü Julia! Kaybettik onu. Ben çok fakirdim. Çok savunmasizdim. Bir anda Baba olmuştum ve tek dayanağım beni yalnız bırakmıştı. Ben ne yapacağımı bilemedim ve seni koruması için Harmony'e verdim. Yemin ederim seni alacaktım. Bir iş buldum ve çalışmaya başladım. 3 yıl sonra aradım o kadını ama açmadı. Kayboldu ortadan. Seni de götürdü benden. Şimdi nasıl buldum seni diye sorarsan işlerim ilerledi ve zengin oldum. Harmony'nın alabildiği tek koku para kokusu olduğu için bana yerini söyledi. Seni bulduğum için o kadar şanslıyım ki. Seni görmeyi o kadar hayal etmiştim ki!"

Olanları şok bir şekilde dinlerken Harry saçlarımı okşuyordu. Göz yaşlarımı silip olanları anlamaya çalıştım.

"Bana seni bir adama sattığını söyledi ilk. Güvende olman için seni satmış. Parayı alınca da kaybolmuş. Bir kere görmüş sonra seni o gün de her şeyi sana açıklamak için gelmiş ama o adam yine onu susturmus. Yani bana böyle dedi!"

Beni bir adama mı satmıştı? Bir mal gibi satılmış miydim? O adam kim? Harry nın başını öne egmesiyle kafamı ona çevirdim. Bana bakmadı.

"Harry duyuyor musun Annem beni lara karşılığı birine satmış. Bir mal gibi satilmisim inanabiliyor musun? Bu çok komik değil mi?"

Harry yüzüme bakmayıp adama öldürücü bakışlar atarken aradaki gerginlik beni urpertti.

"Sizin gitme vaktiniz geldi bayım. Lütfen evimi terk edin!'

Anlam veremediğim tepki üzerine Adam bana doğru yürüdü. Ayağa kalktım. Bana sarıldı. İlk defa bu kadar çok kalbim çarpıyordu. Eğer gerçekten benim babamsa Ona sonsuza kadar sarilabilirdim. Yavaşça saçlarımı okşadı ve kulağıma eğildi.

"Bu adama dikkat et Julia! Seni satın alan adam bu! Tehlikeli biri!'

Gözlerimi kırpıştırıp Ondan ayrıldım. Adam hızla kapıdan çıktı. Diş kapının sesi geldiğinde Harry yanıma adımladı. Beni satın alan kişi o muydu? Cidden bir eşya gibi satın mı almıştı beni? Harry gelip sarılmaya çalıştığında onu ittirdim.

"Beni satın alan sendin!'

Gözlerime bakıp inledi.

"O öyle değil Julia!"

"Ne öyle değil Harry?"

Oflayıp saçlarını dağıttı. Koltuğa oturup beni de yanına oturttu.

"Evet annene bir miktar para verdim ama seni rahatsız etmemesi içindi."

"Yani beni gerçekten satın aldın!'

Gözlerimdeki yaşları silip hızla ayaklandım. Koşturarak merdivenlerden çıkarken arkamdan çekilen saçımla dengemi kaybettim. Harry nın kucağına düştüğümde Hala saçımı son güçle çekiyordu. Ellerimi kafama getirip bekledim. Diğer eli boğazımı kavradığında nefessizlikten kırmızı olmaya başlamıştım.

"Bir daha gitmene izin vermiyorum Julia!"