feeling good⊙39

2.9K 48 12
                                    

Kulübe girdiğimizde müziğin yüksek sesi başımın zonklamasina yetmişti. Insanlar dans ediyor, içki içiyor, öpüşüyordu. Lincoln elini belime koydu. Yavaşça merdivenlere ittirip yukarı çıkmamı sağladı. Loca kısmına gidiyor olmalıydık. Bir sürü korumanın yanından geçip yukarı ulaştık. Güzel döşemeli bir koltuk masa ve üzerine çeşit çeşit içki vardı. Lincoln koltuğa oturduğunda ben hala ayaktaydım. Elimi tutup yanına çekti. Hızla koltuğa oturduğumda gülümsedi.

"Buralara yabancısın sanırım!"

Müzik çok fazla olduğu için bağırmıştı. Kafamı sallamakla yetindim. Yani çok geldiğim mekanlar arasında yer almıyordu. Gözlerim yavaşça etrafı taradı. Mini elbiseli kızlar erkeklerle dans ediyor bazıları sevişme bölümüne geçmişti. Bacağımın üzerinde hissettiğim sıcaklık ile Lincoln'e döndüm. Elini bacağıma koymuştu.

"Ne içmek istersin?"

Masaya göz gezdirdim. Ilgimi Tek çeken şey bira olmustu.

"Bir bira alabilirim!"


Lincoln hızla bardağına bira doldurdu. Çok içen bir insan olmadığım için bir biraya bile kafam güzel olabilirdi. Yavaş yavaş yudumlarken Lincoln yanıma yaklaşmıştı. Elini belime koyup kendine çekti. Kafamı göğsüne yaslayıp etrafı izlemeye devam ettim.

"Saçların çok güzel kokuyor...!"


Duymazlıktan Geldim. Biranın Son kısımlarına gelirken başım dönmeye başlamıştı. Lincoln 2 shot doldurup birini bana uzattı.

"Hadi dene bakalım!"

"Ben yapamam ki!'


Başıyla işaret etti.

"Hadi ama yaparsın!!!"

Eline bardağı aldı. Bende almıştım. O diktiği an ben de kafama dikmistim. Yüzüm eksidi. Iğrenç bir tadı vardı. Birkaç saniye sonra zevkli geliyordu. Boğazımdan inen acimsi tat midemle buluştuğunda verdiği zevk başımı donduruyordu.

"Bir tane daha!!'

Lincoln kahkaha atıp bardağı doldurdu. Kendine de koyunca Aynı anda diktik. Kafam artık cidden iyiydi. Salak salak gülmeye başlamıştım. Kafamı Lincoln'un boynuna gömüp kahkaha atmaya devam ediyordum. O da gülüyordu. Ama bana güldüğüne adım gibi emindim. Boynundaki koku çok hoşuma gitmişti.

"Parfümün güzelmiş!"

Bu sefer o beni duymazdan geliyordu. Kendimi tutamayıp boynuna öpücük kondurdum. Bir anda irkilmisti. Belimdeki eli sertlesmis, boynundaki damarlar belli olmaya başlamıştı. Gülmeyi kesmişti.

"Devam edersen hiç iyi şeyler olmayacak Octavia!'


Bir öpücük daha kondurup bağırdım.

"Ne gibi şeyler olacak mesela?"

Bir öpücük daha kondurdum.

"Öğretir misin bana babacık?"


Elleri çok fazla sertlesmisti. Damarları dişini sıkmaktan kızarmıştı.

"Yapma!!"

Öptüğüm yeri bu sefer emip ısırdım.


"Yapmak istiyorum!"

O dokuyu tekrar ağzıma alıp emdim. Sabah büyük bir morluk kalacağına emindim. Dişlerimin arasına alıp isirdigimda Lincoln ayağa kalkmıştı bile. Hızla ona döndüm. Önündeki şişlik gülmemi sağlamıştı. Elimden tuttuğu gibi merdivenlere sürükledi. Sinirlenmişti. Bunu anlayamamıştım. Hızla arabaya bindik. Son gaz Eve doğru yol alıyorduk. Araba o kadar hızlıydı ki kırmızı ışıkta bekleme zahmetine bile girmiyorduk. Sonunda Eve girdiğimizde kapıyı hızla çarptı. Ve odasına doğru merdivenlerden çıktı. Arkasından ben de yürüyordum.

Say My Name "Daddy" ||H.S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin