feeling good⊙13

12.9K 154 24
                                    

Burnuma gelen nefis kızarmış ekmek kokusuyla göz kapaklarımı araladım. Etraf aydinlanmis hava ısınmıştı. Üzerimde yük olan battaniyeyi kenara ittirdim. Ayaklarım soğuk tahta zeminle buluştuğunda ürperdim. Yanında duran ayakkabılarımı giydim. Yavaşça ayağa kalktığımda açlıktan midem guruldamisti. Mutfağa ilerledim. Zayn arkası dönük bir şekilde yemek hazırlıyordu. Hafifçe öksürdüm. Irkilip bana döndüğünde gülümsedim.

"Günaydın!"

Gülümsedi.

"Günaydın prenses!"

Aklıma Harry gelmişti. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Hızlı bir nefes alıp kendimi dizginledim. Zayn bana dönmüş konuşmamı bekliyordu.

"İyi misin Julia?"

"E-Evet yani şey sadece acıktım ben."

Güldü. Masayı gösterip oturmamı sağladı. Önüme gelen kızarmış ekmek ve çeşitli kahvaltiliklara iç geçirdim. Kocaman bir ısırık alarak yemeğe başladım.

"Hey yavaş ol! Devamı var bitmiyor yani!"

Güldüm.

"Omo nopoyom çok ocom bon!!"

Kahkaha attı. Agzimdakini yutabilmek için bir yudum çay içtim. Sıcak olduğunu tahmin etmemiştim. Çay soğuk mu olur Julia? Çayın sıcaklığı ve agzimdakilerin doluluguyla öksürmeye başladım. Zayn gülmeyi bırakmış sırtıma vuruyordu.

"İyi misin sen? Yavaş ol demiştim Julia!"

Güldüm. Karşıma oturduğunda yemeğe devam ediyordum. Karnım doğduğunda kendimi sandalyeye yasladım. 

"Her şey mükemmeldi teşekkür ederim!"

Güldü.

"Cidden çok acıkmışsin. Beni de yiyeceksin diye çok korktum."

Kaşlarımı çattım. Bana obur diyordu.

"Lokmalarimi sayacagini bilseydim yavaş yerdim!"

Güldü.

"Merak etme yarım saat önce saymayı bıraktım. Rakamlar yetmedi Çünkü!"

Kahkaham mutfağı dolduruyordu. Bana gözlerini dikmiş o da gülüyordu.

"Çok güzelsin!"

Ne? Yanlış duydum sanırım.

"Efendim?"

Ellerini saçlarından geçirdi.

"Şey yemek diyorum. Çok güzeldi !"

Başımı salladım. Ayağa kalkıp salona ilerledim. Mutfaktan gelen tabak sesleriyle masayı topladigini anlamıştım.

"Kapıyı tamir etmişsin!"

"Evet! Biraz uğraştım ama oldu!'

Güldüm. Harry 'nin sert olduğunu biliyordum. Her konuda olduğu gibi. Yavaşça koltuğa oturdum. Dovustukleri sahne hala gözümün önündeydi. Gözlerimi kapatıp geriye yaslandım. Onu özlemiştim. Hem de çok özlemiştim. Bana dokunuşunu, ıslak opusmelerimizi, Güzel sözlerini... ama her rüyanın bir uyanışı vardı değil mi?  Ben yataktan düşerek acı çekerek uyanmıştım. Seni aldattım demişti. Gerisini bilmiyordum. Aslında dinlemememin verdiği bir pişmanlıkta vardı içimde. Zayn içeri girip karşı koltuğa oturdu.

"Ne düşünüyorsun prenses?"

Kafamı salladım.

"Hiç hiç bir şey!"

Elindeki kahveyi sehpaya koydu. 

"Özel değilse sana bir şey sorabilir miyim?"

Başımı evet anlamında salladım.

"Şey dün gelen adam. Adı Hanry sanırım. O seni aldatmış. Peki kim neden ne zaman olduğunu biliyor musun?"

Hayır bilmiyordum. Öğrenmek istememiştim. Onu hiç dinlememiştim.

"Evet Harry beni aldattı. Ama ben onu dinlemedim. Yani istemedim. Daha fazla kendimi yaralayamazdim!"

Başını salladı.

"Haklısın ama her ne kadar haklı da olsan sonra pişman olmamak için bir dinleseydin. Belki yanlış bir anlasmadir."

Haklıydı sanırım. Yani dinleyebilirim. Bir şey kaybetmezdim.

"Zayn senden bir şey isteyebilir miyim?"

"Tabi ki!"

Ellerimi saçlarıma doladım. Başımı öne egmiştim. Tekrar göz göze geldiğimizde konuştum.

"Beni Harry 'e götürür müsün? Ya da boşver ben giderim."

Hızla koltuktan kalkıp kapıya ilerledim. Arkamdan koşup bana yetişmişti

"Hey ben de geliyorum. Seni o pislikle yalnız bırakamam!"

Ona dönüp gülümsedim. Yanağına ufak bir öpücük kondurdum.

"Teşekkür ederim!"

Duraksadı. O da gülümsediğinde ilerlemeye başladım. Nereye gittiğimi bilmiyordum..

"Yalnız ben ev nerde bilmiyorum!"

Kahkaha attı.

"Nereye gittiğini bilmeden yola çıkmak ha? Bunu fazla yapıyorsun sanırım. Gel hadi arabam yolun kenarında. Harry 'nin soyadı ne ise yolda birine sorar öğrenirim!"

"Tamam!"

Arabaya vardigimizda öne binip kemerimi bağladım.

"Styles!"

"Ne?"

"Harry Styles!"

Güldü. Bir kaç kişiye sorup evi buldugumuzda arabadan indim. Bu evde neler yaşanmıştı. Gol evi, geri dönecektik. Dokunduğu yerlerden biri. Öptüğü, sevdiği, kandırdığı. Gözümden akan yasla arabaya yaslandım. Zayn yanıma gelip beni belimden sardı.

"İyi misin? Geri gidebiliriz!"

Başımı Hayır anlamında salladım. Yavaş adımlarla eve ilerledim. Kapı acikti şaşırdım. Elimle yavaşça ittirdim. Içeri adimladigimda salonda kimse yoktu. Zayn arkamdan geliyordu. Küçük adımlarla yatak odasına ilerledim. Kapı hafif aralıktı. Kafamı uzattığımda gördüğüm manzara karşısında şok olmuştum. Bu bu imkansızdı. Yapamazdı değil mi? Bu kadar çabuk olmazdı. Seni aldatan adamdan bahsediyorsun Julia! Tabi ki yapabilir. Gözlerime dolan yaşları serbest bıraktım. Zayn ardımdan odaya bakmış ve beni kendine çekmişti.

Meredith Harry'nin kucağındaydı. Ikisi de çıplaktı. Ve ve.... hıçkırık boğazımdan kaçtığında ikisinin gözleri kapıya döndü. Meredith beni gördüğünde gülümsedi. Inlemeleri durmuştu. Harry 'nin alnındaki ter damlaları güneşte parlıyordu. Ağzından çıkan derin nefes ve portlemiş gözleri sasirdiginin kanıtıydı. Hızla geri geri yürüdüm. Zayn elimi tutmuştu.

"J-Julia?"

Sinir krizim yaklaşıyordu. Harry hızla yataktan kalktı ve altını giydi. Yanıma yaklaşırken bağırdım.

"Yaklaşma! Sakın sakın dokunma!"

Elimi havaya kaldırdım. Bir çığlık daha atıp dizlerimin üzerine çöktüm. Zayn yanıma çöküp omuzlarımdan tuttu.

"Sakın ol Julia! Her şey yoluna girecek."

Ard arda 3 çığlık daha gelince Zayn beni kucağına aldı. Harry 'nin gözüne baka baka evden ayrıldığımda arabaya binmiştik. Ellerimle yüzümü kapattım. Etraf dönüyordu. Her şey kapkaranlikti. Midem alt üst olmuştu. Kusabilirdim.

"İyi misin?"

Başımı Hayır anlamında salladım.

"Hayır hiç hiç iyi değilim!"

Sonrası zaten karanlıktı. Çok karanlık...

Say My Name "Daddy" ||H.S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin