Kasiklarimdaki ağrı gözlerimi açmamı sağlamıştı. Elimi karnımda gezdirdiğimde Lincoln'un elinin hala karnımda olduğunu fark ettim. Burnunu saçlarıma gömmüş bana adeta kenetlenmişti. Yavaş hareketlerle ona doğru dönüp yüzünü incelemeye başladım. Harry'nin aksine daha çocuksu bir yüzü vardı. Kirpikleri kıvrık, kaşları daha kalındı. Saçları düz ve siyah gözleri kahverenginin çok açık bir tonuydu. Çene hatları ve kemikli suratı harikaydı. Onu hak ettiğimi düşünmüyordum. Kesinlikle benim gibi biri onun için çok yetersizdi. Yüzüne dökülen saçlarını elimle geriye ittirip burnuna ufak bir öpücük kondurdum. Elini yatağa indirip küçük hareketlerle yataktan kalktım. Kendimi banyoya attığımda hala dün gece ne yaptığımı idrak edemiyordum. Onunla yatmıştım. Deliler gibi sevismiştim. Boğazım ağrıyordu. O an onu istediğim kadar hiç bir şeyi istememiştim Sanki. Hızlı bir şekilde suyu açıp küveti doldurdum. Içerisine girip sıcak suyun bedenimi işgal etmesine izin verdim. Rahatlamaya ihtiyacım vardı. Elim karnımda dolaştı. O an aklıma saplanan düşünce ile beynimden vurulmuşa döndüm. KORUNMAMISTIK!! Umarım bir sürpriz ile karsilasmazdik. Elimle karnıma masaj yapıp kasiklarimdaki şeyleri temizledim. Saçlarımı da kopukledikten sonra tamamdı. Çok fazla burada durmak istemiyordum. Uyanmadan önce yatakta olmalıydım.
Kafam o kadar karisik ki... Harry'i özlüyorum. Bana dokunmasını, Beni sarmasını... Bir yandan da Lincoln beni mutlu ediyor. Mutlu anlarimdan mutsuz anlarımda yanımdaydı. Harry ise bana yalan söyledi. Doktora gitmeseydim Hala hasta olduğumu düşünecektim. Beni yanında tutmak için söylediği yalanlar beni üzüyordu ve Harry bunu fark etmemişti. Lincoln.. Lincoln beni seviyor. Bunu hissediyorum. Bana bakışları, öpüşü, canımı yakmak istememesi.. Her şey belli ediyor...
Kuvetten çıkıp üzerime bornozu geçirdim. Saçımı havlu ile hafif kurulayıp saldım. Saçlarımdan damlayan küçük damlaciklar bedenime süzülüyordu. Banyodan çıkıp dolaba ilerledim. Bir tshirt bir boxer buldum. Tam bornozun önünü açarken aynada bana bakan bir Lincoln gördüm. Irkmistik. Uyandığını duymamıştım. Gülümseyip yavaşça yanıma ilerledi. Arkamda durup ellerini belime doladı ve kendine çekti. Artık tenlerimiz birbirine değiyordu. Burnunu saçlarıma gömüp derin bir nefes aldı.
"Günaydın!"
Fısıldayarak söylemişti. Nefesi boynuma çarptığında gözümü kapattım.
"Günaydın!'
Gözlerimi açtığımda bornozun kopcasını açmış yavaşça ayaklarıma doğru bırakmıştı. Yine onun önünde çıplaktım. Utanmam gerekiyordu ama dün geceden sonra bunu yapamıyordum. Gözlerimiz belimdeki morlukta takıldı. Bunu banyoda fark etmemiştim. Elimi belimde gezdirdim. Dün olmuş olmalıydı. Lincoln kaşlarını çatıp eliyle belime bastırdı. Canım yanmıştı. "Tıs"ladim. Aniden kendini geri çekip ellerini yüzüne bastırdı. Attığı çığlık ile ben bile korkmuştum. Yanında duran vazoyu yere fırlattı.
"Sana zarar verdim..."
Ardından komidini devirdi.
"Pişman olacağımı biliyordum. Sana zarar verecegimi biliyordum... kahretsin sana dokunmamam gerekirdi.!!!"
Gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Çok fazla bir tepkiydi bu. Hızla bornozu üzerime geçirip yanına ilerledim. Kendini duvara yaslamış yerde oturuyordu.
"Hey hey! Sakın ol!!"
Gözleri dolmuştu. Ağlaması uzun sürmezdi. Sadece bir yerimi istemeden morarttigi için bile bu kadar üzülen bir insanın bana yalanlar söyleyen biri insanın kardeşi olması şaşırtıcıydı. Gerçi üvey kardeşlerdi ama sonuçta aynı yerde buyumuslerdi. Hızla yanına çömeldim ve yüzünü ellerimin arasına aldım. Çocuk gibi önümde ağlayan adama baktım.
"Sen bana zarar vermedin!"
Kafasını hayır şeklinde salladı.
"Belindeki morlugu görmüyor musun? Ben yaptım Bunu!"
Burnunu öptüm. Ordan dudağına bir öpücük kondurdum. Burunlarimiz birbirine sürtüyordu. Gözlerimi kapatıp yüzüne üfledim.
"Bunu ben istedim. Seni, seninle olmayı, bedenlerimizin iç içe geçmesini, birbirimize kenetlenmeyi, dudaklarini Emmeyi, altında inlemeyi hepsini ben istedim. Seni istedim. Bu yaptığın şey küçük bir hatıra sadece. Kendimi sana açtığımda bana bıraktığın bir hediye. Üzülmene gerek yok canım yanmıyor. Beraber onu iyilestirebiliriz ki yeni hediyeler eklensin."
Gülümsedi. Ben de gülümsedim. Dudaklarına bıraktığım İkinci öpücük ile gözlerini açtı. Ellerini tutup öptüm.
"Sana ben zarar verirsem işte o zaman her yeri dagitabilirsin!"
Güldü. Elimdeki elini kendime çekip ayağı kaldırdım. Yavaşça yatağa ittirdim. Sırt üstü uzandığında bende yanına uzanıp başımı göğsüne yasladım. Bir eliyle saçımı okşuyor diğer eli moraran yerime masaj yapıyordu.
"Seni seviyorum.."
Söylediği cümle duraksamami sağlamıştı. Ben onu seviyor muydum? İşte Bunu bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Say My Name "Daddy" ||H.S.
Fanfic"Uslu bir kız ol ve babacığa istediğini ver Julia!"