Say My Name "Daddy" ||H.S.

feeling good •8

Omzuma kondurulan minik ıslak öpücüklere gözlerimi açtım. Harry yine yerinde durmuyordu. Kasiklarimdaki ağrı biraz daha hafiflemisti. Gülümseyip ona doğru döndüğümde vazoyu kıran yaramaz çocuklar gibi bana bakıyordu. Yesilleri parlıyor yüzündeki salak gülümseme genisliyordu. Kıvırcık saçları yüzüne dökülmüştü. Ellerimle geriye itip burnuna öpücük kondurdum.

"Günaydın!"

Dudaklarıma kondurdugu öpücükle cevap verdi.

"Günaydın bebeğim! Babacık seni özledi!"

Güldüm. Yavaş yavaş dudaklarına yaklaşırken karnıma giren sanciyla inledim. Ellerim karnımı bulurken bakışlarım yatağa kaymıştı. Beyaz carsaftaki kırmızı lekeyi gördüğümde kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Hızla yataktan kalkıp harry i de kaldırdım.

"Kalk kalk kalk hemen!"

Anlamamış bir şekilde bakarken çarşafı hızla söktüm.

"Ne oluyor?"

Anlamsızca bakarken gözleri çarşafa kaydı. Lekeyi gördüğünde yüzünü ekşitsede bana dönüp gülümsedi.

"Sorun değil bebeğim. Bu herkesin başına gelebilir!"

Gözlerime biriken yaşı elimle sildim. Regl olmanın bu kadar utanç vereceğini tahmin etmezdim. Hızla banyoya ilerleyip çarşafı ve kilodumu makinaya tıktım. Suyu açıp küveti doldururken arkamda hissettiğim ellerle irkildim. Belime sarılan kolları boynuma gömdüğü yüzü ve ıslak öpücükleri hiç te yardımcı olmuyordu.

"Utanmana gerek yok Julia! Ben senin ....."

Durdu. Ben senin ne? Gerisini getirememisken ona doğru döndüm. Gözlerine baktığımda benden gözlerini kaçırdı.

"Sen benim ne?"

Derin bir nefes alıp bana döndü. Hala suratıma bakamıyordu. Ellerimle yanaklarını kavrayıp bana bakmasını sağladım. Evet hadi söyle dercesine bakıyordum. Ellerini saçlarından geçirdi. Kivirciklari ahenkle dans ederken hala cevabı bekliyordum.

"Harry devam et!"

"Şey yani ben senin.... ben senin neyinim bilmiyorum ama sen benim her seyimsin!"

Verdiği cevap yüzümü güldürürken dudaklarımizi birleştirdim. Tutku ile onu öperken elleri sırtımda geziniyordu.

"Sen de benim her şeyimsin babacık!"

Kahkaha atti. Beni bırakırken tekrar konuştu.

"Hadi şimdi yikanmalisin babacık kanlı kızları sevmez!"

Kahkahası derinlesirken kuvetten aldığım bir avuç suyu ona fırlattım. His odaya kostu. Ben de küvete girmiştim. Saçlarımı vücudumu her yerimi yıkarken onu düşünmekten kendimi alamıyordum. Banyomu yaptığımda küçük bir havluyla odaya girdim. Her yer darmadaginikti. Gözlerim kırmızı iç camasirlarinda takildi. Biri makyaj masasının diğeri de dolabın üzerindeydi. Aklıma dün gece gelince kızarmadan edemedim. Hızla posetlerden dün aldığımız siyah pantalon ve beyaz bir tshirt çıkardım. Içime giydiğim siyah dantelli sütyen belli oluyordu. Ayağıma spor ayakkabılarımı geçirip aşağı indim. Saçlarım yukarıdan topuzdu. Uçları kirildigindan kestirmem gerekiyordu. Salona ilerledigimde harry orada yoktu. Bahçeden gelen sesle oraya yöneldim. Kapının yanında durup onu izlemeye başladım.

Beni fark ettiğinde telefonu kapatıp yanıma geldi. Belimden tutup kendine çekti. Dudaklarımız yine yeni ve yeniden bulustugunda ikimizde gülümsedik.

"Julia ben yani şey ben sana bir şey söyleyeceğim ya da söylemek istiyorum!"

Beklentiyle gözlerine bakarken beni kucağına alıp salona götürdü. Kahkahalarım evi dolduruyordu. Koltuğa oturduğunda bende kucagindaydim. Yanaklarına bir öpücük kondurup onu dinlemek için geri çekildim.

"Şey yani sen of yani senin ..."

"Ne oldu harry bir kereden söyle ve bitsin hadi !"

Oflayıp omuzuma bir öpücük kondurdu.

"Annen buraya geldi ve seni görmek istiyor!"

Söylediği şey beyin damarlarımı tikarken düşünce yerine sinir uçlarım hareketlenmisti. Titremeye başladığımda harry beni kendine daha da çekip sakinleştirmeye çalıştı. Gözlerimdeki yaşlar durmadan tshirtunu ıslatıyordu.

"Şhh sakın ol istersen gelmez ben sadece görmek istersin diye düşündüm!"

Yüzümü boynuna gömüp aglamami sürdürdüm.

"Ben b-ben sadece şaşırdım. Onu hem görmek istiyor hen istemiyorum. B-bana yaptıkları bana yapılanlara sebep olması canımı yakıyor harry. Bir annenin benim annemin bunu yapması acıtıyor. Ama ne olursa olsun o benim annem değil mi? Beni seviyor? Sevmeli yani değil mi ama? Pişman mi olmuştur harry? Söylesene pişman olmuş desene!"

Harry gözlerini kaçırıp konuşmadı. Ağlamam dindiğinde kucağından kalkıp karşı koltuğa oturdum.

"Bekliyorum gelsin "