Mükemmel Takıntı

38. Bölüm: Senden Korkmalı mıyım?

Sitenin otoparkından çıktığında, İstanbul'un yüz karasıyla karşılaştı Anıl. Trafik!!! İş çıkış saatlerinin kabusu.

Meral'in bulunduğu AVM, en çok 20km mesafedeydi onun evine. Önünde uzanan araç kalabalığına bakarak, direksiyona bir yumruk geçirdi.

Telefonu çıkarıp, uzman eller tarafından tasarlanan, takip programını açtı. Sadece bir metrelik hata payı bırakan program, harita yeterli büyüklüğe getirilirse, takib edilen kişinin tam olarak nerde olduğunu gösteriyordu.

Meral hala aynı yerdeydi. Yoldaki akış bu şekilde devam ederse, on beş dakikalık mesafeyi aşması, bir saat sürerdi. Kesinlikle geç kalacaktı!!!

Bu deli kadının neler yaptığını bilmesede, İstanbul'a gelişinin tek nedeni olduğunu tahmin ediyordu; Saba!!!

Gözlerini önünde uzanan araç katarına çevirdi yeniden. Meral'in dediğini yapacağını çok iyi biliyordu ama, bu kadar erken bir plan onu şaşırtmıştı. Tedbirli davranmayıp, onun harakete geçişini geç farkettiği için, kendine kızıyordu ama, garip bir şekildede gülümsüyordu.

Bu asi kadına hayran olmamak mümkün değildi!

********************************

Meral yavaşça doğruldu, arkasındaki adama yüzünü dönerken, alabileceği ani bir darbeye karşı savunmayada geçmişti.

Adam duruşunu biraz dikleştirdi. Büyük ihtimalle, olduğundan daha iri görünerek, kadına göz dağı vermeye çalışıyordu. Çatık kaşlarının gölgelediği suratında, çarpık bir gülümseme belirdi;

- bu acele neden? Kaçıyor musun yoksa? dedi.

Meral'de aynı onun gibi, dikildi adamın karşısına, duyduğu sözler karşısında, şaşırmış gibi bir ifade takınarak;

- acelem falan yok! Sadece bir randevum var. Bu sizi neden ilgilendiriyor? dedi.

       Adam çatık kaşlarından birini kaldırıp, kadının bu anlamazdan gelen halini alaya alırcasına baktı;

     - seni daha öncede görmüştüm! dedi.

     - ikinci defa gördüğün her kadının peşine takılıyor musun, diye yanıtladı Meral. Artık sinirlenmeye başlamıştı.

       Adam birden elini Meral'in boynuna dolayıp geri iterek, onu arabaya yapıştırdı. Artık kadının masum tavırlarına aldanmayacağı belli olmuştu. Başını yüz yüze gelecekleri şekilde eğerek;

     - otelde onu uzaktan izlediğini görmüştüm. Ne tesadüfki, bu gün son nefesinde yine sen yanındaydın!!! dedi.

     - o öldümü? diye hayretle sordu Meral.

       Kadının öleceğini zaten biliyordu ama, şansını biraz daha deneyip, bu adamdan bir macera daha yaşamadan kurtulmak istiyordu. Boğazını sıkan ele rağmen, sakin kalmasının tek sebebi buydu. Şu an etrafta kimse olmasa bile, her an birileri gelebilirdi. Bir damla kanı hesaba katamayıp, başına açtığı iş yetmezmiş gibi, biraz daha hızlı haraket edip burdan uzaklaşmadığı içinde, kendine yeterince kızıyordu zaten.

Adam Meral'in boğazına sarılı parmaklarını biraz daha sıktı. Aynı anda, dişlerinide sıktığı şişen çene kaslarından belli oluyordu.