Mükemmel Takıntı

52. Bölüm: Teşekkür Ederim

       Meral bütün gözlerin üzerinde kesiştiğinin farkındaydı. Yinede uzanıp Murat'ın elini tuttu. Hafifçe çekerek, oturur pozisyona gelmesine yardım ettikten sonra;

     - iyimisin? dedi.

       Murat, sağ elini perişan haldeki yüzünde gezdirdi ve Kenan'a baktı;

     - sizin burda ne işiniz var? dedi tekrar Meral'e dönüp.

       Anıl bir iki adım atıp yerdeki ikiliye yaklaştı;

     - sen Murat Özkan sın değil mi? diye sordu.

       Soruyu Murat'a sormasına rağmen, gözleri Meral'in üzerindeydi.

       Cevabı beklemeden Huri'ye döndü;

     - sen işine devam etsen iyi olur! Burası her an karışabilir.

       Huri koşarak masaya giderken, Kenan da onu takib etti. Yaşananların şaşkınlığını üzerinden atamamıştı. Bu adamda nerden çıkmıştı ve Meral onu neden durdurmuştu.

       Meral, Murat'ın cevapsız kalan sorusunu geçte olsa yanıtlama isteği duyarak;

      - şey! Ablanın bilgisayarındaki bazı dosyalara ihtiyacımız var. Onun için burdayız, dedi.

       Murat biraz çaba sarfettikten sonra, zor da olsa ayağa kalkabilmişti. Bilgisayardan bahsedilince yaşadığı duygu değişimi, yüzünden okunuyordu. Meral, Anıl'ın tedirgin bakışlarına, güven veren bir ifadeyle karşılık verdikten sonra, Murat'a dönüp;

     - peki sen neden burdasın? Şu anda törende olman gerekmiyor mu? dedi.

       Murat üstünü başını düzeltmeyi bırakıp, bir solukta;

     - Saba'yı sen mi öldürdün? diye sordu.

       Odadaki bütün gözler tekrar Meral'e çevrilmişti. Meral bile bu soruyu, en azından bu kadar ani bir şekilde beklemediği için şaşkındı. Ama çabuk toparlandı;

     - saçmalama! Ablan öldürülmüş mü ki! Ben kalp krizi geçirdiğini duymuştum, dedi.

     - o bilgisayarı almanıza izin veremem, dedi Murat tekrar konudan saparak.

       Meral adamın ordan oraya atlamasından sıkılmaya başladı. Aslında bu hali, onun ne kadar korktuğunu belli ediyordu.

      - iznine ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum, dedi Anıl araya girerek.

     - sen de kimsin?

Meral, iki adamın öfkeli bakışlarının, gereksiz tatsızlıklara mahal vermemesi için, hemen araya girdi.

- Sakin olur musunuz? dedi ikisinede sırayla bakarak. Sonra Murat'a döndü.

- neden burdasın biliyorum. Eğer biz istediğimizi alabilirsek, sende istediğini alırsın! dedi.

- ne demek istiyorsun? dedi Murat.

- neden burdasın? Meral konuşurken sabırsız görünüyordu.

- ben.... sana neden hesap veriyorum ki? Burası ablamın evi Beyza! Asıl sen buraya nasıl girdin? Nerde bir bela varsa ordasın!