14.Bölüm - Kimse Bir Zeynep Yılmaz Olamaz!

1.9K 79 15
                                    


                   Uyanır uyanmaz yaptığım ilk iş Zeynep'e mesaj atmak oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Uyanır uyanmaz yaptığım ilk iş Zeynep'e mesaj atmak oldu. Onun attığı mesaj sesiyle uyanmıştım ve geç cevap vermiş olmamak için hemen telefonu elime alıp gözlerimi yarım yamalak bir şekilde açarak güzel bir günaydın mesajı ile karşılık verdim. Ve yüzümde kalan, Zeynep'i düşünmenin vermiş olduğu küçük tebessümle ayağa kalktım. Tüm günümün güzel geçeceği şimdiden belli olmuştu. Hemen üstümü değiştirip dışarıya çıktım ve Zeynep'in evine gittim. Beraber kahvaltı yaptık, biraz da sohbet ettikten sonra tekrar dışarıya çıkıp hastaneye gittik. Önce Gizem'i, ondan sonra da Koray'ı alıp biraz gezecektik. İşinin bitmesini beklerken koridora oturduk. Hastanenin verdiği o hissiyattan nefret ediyordum. Sanki birileri boğazıma sarılmış, tüm gücüyle sıkıyormuş gibi.. O an Zeynep'in elini tuttum ve müthiş bir huzur doldu içime. Alnına minik bir öpücük bıraktım kokusunu içime çekerek. Kafamı çevirip baktığımda ileride bir kalabalık telaşlı bir şekilde bu tarafa doğru geliyordu. Sedyede yaralı bir adam, etrafında gözü yaşlı sevdikleri.. Çıkan olayda abisinin önüne tereddüt bile etmeden atlamış. Kafamı öne eğdim, gözümün önüne abim gelmişti. Abim vurulduğunda öylece donup kalmıştım. Eğer elimde olsaydı atlamaz mıydım önüne, ona zarar gelmemesi için çabalamaz mıydım..


"Bir insan.. Bir başkası ölmesin, ona zarar gelmesin diye önüne atlar mı?" dedim..

"Atlar." dedi hiç düşünmeden. "Kişiye bağlı aslında. Çok değer verdiği biriyse bir an bile tereddüt etmeden atlar önüne. Hiçbir şeyi umursamayıp.. Kendini, kendi canını hiçe sayar. Sırf o iyi olsun diye. Parmağına bir kıymığın batması bile onu üzen insansa.. Atlar işte." o an bir kere daha aradığım kadını bulduğumu anlamıştım. Severse her türlü fedakarlığı yapmaya hazır, koşulsuz, dibine kadar seven bir kadındı Zeynep. Dünyanın en şanslı adamıydım ben. "Ne oldu sevgilim?" dedi yanağımı okşayarak, sesiyle beraber irkildim. Ameliyathaneye bakarak dalıp gittiğimi yeni fark etmiştim, öksürdüm..

"A-a-ab-abim.." dedim zar zor. "Abim geldi gözümün önüne."

"Anlatmak ister misin?"

"Teşekkür ederim.. Ama boşver. Anlatınca acısı azalır derler. Benim öyle olmuyor işte. Daha da çok acı çekiyorum. O anlar gözümün önüne geldikçe canım yanıyor."


"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneşin Karanlığı | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin