7.Bölüm - İlk Öpücük

2.4K 110 28
                                    


                 Saatlerdir denizin önündeki bir bankta oturuyordum ve asla aklımın ucundan bile geçmeyecek bir şeyi düşünüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Saatlerdir denizin önündeki bir bankta oturuyordum ve asla aklımın ucundan bile geçmeyecek bir şeyi düşünüyordum. 3 harfli o kelime.. Son derece anlamsız, gereksiz ve gerçek olduğuna inanmadığım kelime. Gizem'in o dediklerinden sonra düşünebildiğim tek şey buydu zaten. Aşk.. Sahi neydi aşk? İlk görüşten bu yana her karşılaşmanızda, onun gözlerinin içine her bakışınızda kalbinizin yerinden fırlayacak kadar atması, elinin ayağının birbirine dolaşması mıydı? Bir dizide, filmde, kitapta, internette veya herhangi bir yerde onun adı geçtiğinde bile yüzünüzde aptalca bir gülümseme oluşması mıydı? Ona bakmaya kıyamamak mı yoksa bakıp da doyamamak mıydı? Bundan sonra onsuz nefes alamayacağını düşünmek miydi? Sürekli onu görmeyi istemek, onun yanından hiç ayrılmamayı istemek miydi? Ona kuşkusuz güvenmek, huzuru sadece onun yanında bulmak mıydı? Yoksa bütün bunların birleşimi miydi bu aşk denen duygu? E bende bunların hepsi vardı..


"Zeynep?" onu görür görmez gözlerimi kocaman açtım, ayağa kalktım ve koşar adımlarla yürümeye başladım. "Ya bi durur musun? Heey.. Neden kaçıyorsun ya? Aloo.. Zeynep duracak mısın acaba?" en sonunda kolumdan tutup durdurdu beni.

"Ne var ya, ne var?"

"Neden kaç gündür açmıyorsun telefonlarımı? Neden beni her gördüğünde kaçıyorsun?"

"Ne kaçması be? Yok öyle bir şey. Ben sana aşık falan olmadım Kerem tamam mı?! Aşık falan değilim ben!" güldü.

"Tamam Zeynep, ben öyle bir şey demedim zaten. Seni merak ettim. İyi misin?"

"Bırak beni ya, gidicem ben." o an kollarını belime dolayıp beni kendine çekti ve sımsıkı sarıldı bana.

"Peki ya ben sımsıkı sarılırsam sana? Gitmene izin vermezsem? Ve seni asla bırakmazsam?"

"Sahi mi? Bırakmaz mısın cidden? Gitmez misin hiç?"

"Asla.. Sen git desen bile gitmem." o an gülümsedim ve bende kollarımı sımsıkı doladım boynuna.


Ona sarılmak öyle muazzam bir şeydi ki. Kemik kırarcasına sarılıyorduk birbirimize yolun ortasında, hiç kimseye aldırış etmeden.. O kokusunu doya doya içime çekmenin tarifini nasıl yapabilirdim ki? Bir anda bağımlılık yapmıştı kokusu. Ayrılamıyordum. Kollarım kenetlenmişti sanki. Tek bir sözüyle inandırmıştı beni hiç bırakmayacağına, hiç gitmeyeceğine.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneşin Karanlığı | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin