Eşyaları aldım, tam çantanın içine koyuyordum ki kıyafetlerin arasından bir kolye çıktı ve yere düştü. Eğilip elime aldım. Gördüğüm şey beni fazlasıyla şaşırtmıştı. Ucunda Güneş sembolü olan bir kolye.. Güneş'in verdiği, boynumdaki kolyeye çok benziyordu. Bu bir tesadüf müydü?
"Ne yapıyorsun?" bir anda yerimden sıçradım ve dönüp ona baktım. O gelmeden önce çantayı yerine koymuştum ama kolye elimdeydi.
"Ş-şe-şey.. Ben.. Erkek soyunma odasına girmişim yanlışlıkla. Tam çıkıyordum ki bu kolyeyi gördüm. Yere düşmüş."
"A-a evet.. Eski bir arkadaşımın hediyesi. Eğer çok beğendiysen sende kalabilir."
"Sen arkadaşlarına bu kadar mı değer verirsin? Sana aldığı, yanından ayırmadığın bir hediyeyi hiç tanımadığın birine verecek kadar?"
"Sen onlardan daha değerlisin."
"B-ben.. Artık gitsem iyi olacak."
Dışarıya çıkıp arabama bindim. Güneş ile Kerem'in arasında bir bağlantı kurmaya çalışıyordum. Birbirinden alakasız iki insandılar ama Güneş'in tıpkı bana yaptığı gibi Kerem'e de bulaşmış olabileceğinden şüpheleniyordum. Bu işin peşini bırakmayacaktım. Emniyete gidip odama girdim ve bilgisayarımı açıp araştırmaya başladım. Kerem Sayer.. Soyadını duyunca şaşırmıştım ama tesadüftür deyip geçiştirdim. Beni asıl şaşırtan şey eski bir polis olduğuydu. Benden 2 sene önce o da akademiyi birincilikle bitirmiş ve çok başarılı bir polismiş. Ancak neden atıldığı konusunda bir bilgi bulamıyordum.Arkama yaslandım ve gözlerimi tavana dikip derin düşüncelere daldım. Sanırım arkamda duran mantar panoya Kerem'in de fotoğrafını eklemeliydim. Yazıcıdan çıktı alıp bir raptiyeyle Güneş'in fotoğrafının yanına iliştirdim. Daha sonra müdürün odasına girip sandalyeye oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Karanlığı | TAMAMLANDI
FanficBir ZeyKer hikayesi... ~Yüzünüzü güneşe çevirirseniz, gölgelerin karanlığını göremezsiniz.~ Akademiyi birincilikle bitirip hayatını mesleğe adamış genç bir kadın.. Hayatı boyunca yaşadığı, gördüğü, deneyimlediği şeyler ona kend...