44.Bölüm - ZeyKer Aşkı

817 56 15
                                    


              Hastaneden taburcu olur olmaz eve gittik Kerem ile birlikte

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Hastaneden taburcu olur olmaz eve gittik Kerem ile birlikte. Koluma girdi, ben de ağır adımlarla ilerliyordum. Kapıyı Deniz açtı ve kocaman sarıldı bana. Her yerini öpüp kokladım. Günler sonra ilk defa görüyordum onu, çünkü hastanedeyken yanıma gelip beni öyle görmesini istememiştim. Elini tuttum, beraber odaya çıktık. Yatağa uzandım ve sırtımı yatağın başlığına yasladım. Deniz de yanımda oturuyordu. Ellerini sevip minik öpücükler bıraktım. Ona sımsıkı sarılıp bir daha asla bırakmamak istiyordum.


"Bak sana ne yaptım." dedi elindeki hediye kutusunu uzatarak. İçini açıp baktım, deniz kabuklarıyla bir çerçeve yapmıştı ve içine de bizim fotoğrafımızı koymuştu. Gördüğüm anda gözlerim doldu.

"Sen mi yaptın?" dedim gülümseyerek.

"Eveet.. Babamla beraber deniz kabuklarını topladık, sonra kendi ellerimle bunu yaptım. Beğendin mi?"

"Beğenmez miyim hiç? Şu ana kadar aldığım en değerli hediye bu. Çok teşekkür ederim bitanem." yanağından kocaman öptüm ve saçlarını sevdim. "Canım benim. Küçük bebeğim.. Mis kokulu, cennet kokulu bebeğim. Seni çook seviyorum annecim."

"Ben de seni çok seviyorum anne. Hem de bu kadar çok." dedi kollarını iki yana açarak. "Seni çok özledim anne. Ama sana çok kötü şeyler söyledim, özür dilerim. Benim yüzümden mi hasta oldun?"

"Yok bebeğim, senin hiçbir suçun yok. Öyle düşünme sakın. Terli terli soğuk su içmiştim, ondan öyle oldu. Ama sen öyle yapma tamam mı? Dikkat et kendine bebeğim. Senin parmağına bir şey batsa ben dayanamam." tekrar yanaklarını öptüm.

"O zaman ben çıkayım, sen de biraz dinlen, iyileş."

"Tamam bebeğim."


**


            Birkaç gündür ekmek elden su gölden bir şekilde yaşıyordum resmen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Birkaç gündür ekmek elden su gölden bir şekilde yaşıyordum resmen. Yediğim önümde yemediğim arkamdaydı. Lavaboya gitmek dışında ayağa bile kalkmıyordum. Kerem hiç üşenmeden her öğün yemek hazırlayıp getiriyordu. Ben de bu durumu çok sevmiş ve baya alışmıştım. Hiçbir derdim, tasam yoktu. Ziyarete gelenler hariç doğru düzgün insan yüzü bile görmüyordum. Üzen, sinirlendiren yoktu. Demek ki insan yatağından çıkmazsa mutlu olabiliyormuş. Bundan sonra kendime bir iyilik yapıp yıllar boyu yatağa bağlı bir şekilde yaşayacaktım.


Güneşin Karanlığı | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin