65.Bölüm - Sonun Başlangıcı

946 42 15
                                    


                Gece geç saatlere kadar çalışmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Gece geç saatlere kadar çalışmıştım. Sabah da güneşin kendini göstermeye başladığı ilk anlarda tekrardan emniyete gittim. Yorulmak bilmiyordum. Sanki onca operasyondan çıkıp ardından da masa başında sabahlayan ben değildim. Ama bir an bile durmak istemiyordum. Ne kadar çalışırsam o kadar rahatlıyordu kafam. Bu sabah da güne, çalışarak başladım. Onlarca dosyayı kelime kelime, noktasına, virgülüne kadar okuyordum. Onlar bitince yenilerini getirmesi için İbrahim'i çağırdım.


"Faili meçhul ne kadar suç dosyası varsa hepsini masamda istiyorum. Hem de hemen. Hadi.."

"Amirim, zaten çok az sayıda dosya kaldı. Onlarında acil bir durumu yok. İsterseniz biraz dinlenin."

"Dinlenmek mi?" dedim gülerek. "Neden?"

"Bir günde tam 8 operasyona gittiniz de ondan, amirim. Günlerdir durmadan çalışıyorsunuz. Gece gündüz demeden.. Rafa kaldırılmış bir sürü dosyayı yeniden açtınız ve hepsinde başarılı oldunuz. Artık bir dur deme zamanı geldi. Beni yanlış anlamayın, iyiliğiniz ve sağlığınız için diyorum."

"Durunca kafayı yiyecekmiş gibi oluyorum İbrahim. Durmak bana göre bir şey değil. Kafamı sürekli bir şeylerle meşgul etmek istiyorum."

"Sizin bir çocuğunuz var.. Bu yaptığınız hem kendinize hem de ona büyük bir haksızlık. Yüzünü bile görmemişsinizdir kaç gündür. İzin gününüzde bile çalışıyorsunuz."

"Belki de haklısındır." dedim arkama yaslanarak. "Ne yaparsam yapayım, unutmama yardımcı olmuyor işte." dedim camın öbür tarafındaki boş masaya bakarak.


**


Birinin, artık dinlenmem gerektiğini söylemesine kadar yorulduğumun farkında bile değildim. İşlerimi başkasına devredip emniyetten çıktım ve ilk işim eve gitmek oldu. Deniz, okuldan çoktan gelmiş, ödevlerini yapıyordu. O kadar dağınıktı ki kafam, yemek yapmayı bile unutmuşum. Aç olduğunu söyleyince hemen mutfağa gidip bir şeyler hazırladım. Tekrar salona gittiğimde ise yerinde değildi. Her yere bakındıktan sonra odasına gittim. Yatağında yatıyordu.


"Annecimm.. Ne oldu bebeğim? Uykun mu geldi?"

"Burası çok ağrıyor anne." dedi başını göstererek. Elimi alnına koydum, çok ateşi vardı.

"Offf.. Çok ateşin var senin. Ne yapsak ki?"

"Sen biraz yanımda otur, geçer hemen." gülümseyerek yanağını sevdim.

"Bitanem benim.. Bu aralar seni fazla ihmal ediyorum, dimi? Çok özür dilerim.. Yapamıyorum işte. Hiçbir zaman iyi bir anne olamayacağım."

"Sen bu dünyadaki en iyi annesin, iyi ki benim annemsin."

"Canım.. Ben şimdi bir doktor arkadaşımı arayayım hemen. Ne yapılması gerektiğini öğreneyim." o sırada kapının önünden Kerem geçiyordu, ona seslendim. "Kereem.." duraksayıp bana baktı. "Deniz'in çok ateşi var. Ne yapacağız?"

Güneşin Karanlığı | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin