40.Bölüm - Dünyanın En Güzel Hastalığı

859 57 16
                                    


          Kahvaltı yaptıktan sonra Deniz'e okul formasını giydirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




          Kahvaltı yaptıktan sonra Deniz'e okul formasını giydirdim. Çantasını aldım, bahçeye çıktık.. Elini tuttum, arabaya doğru yürüyorduk. Zeynep'in arabasını görünce duraksadım. Etrafa bakınırken ilerideki duvarın orada yerde yatan Zeynep'i görünce ellerim titremeye başladı. Deniz görmesin diye elimle gözünü kapattım ve eve girmesini söyledim. O gittikten sonra ben de koşar adımlarla Zeynep'in yanına gittim ve kendimi dizlerimin üzerine attım.


"Zeynep? Zeyneep?! Aç gözlerini güzelim. Ne oldu sana böyle?" kafasını kaldırıp şaşkın gözlerle bana baktı.

"Uyuyorum ya. Rüyamın en güzel yerindeyim, ne diye uyandırıyorsun ki sabah sabah?"

"E uyandırmayım da burada yatmaya devam et o zaman. Tövbe ya. Ne arıyorsun burada?"

"Neredeyim ki ben." etrafına bakındı. "Bak aşkından sokakta uyuyakalmışım. Öyle çok seviyorum yani."

"Zeynep.. Allah aşkına ne saçmalıyorsun? Kalk hadi şuradan. İyi misin? Ne oldu?"

"Ah Kerem ah.. Nelerle uğraşıyorum ben, bir bilsen. Yemin ediyorum yerimde başka biri olsa çoktan pes etmişti."

"Kafanı falan vurdun mu? Var mı bir şeyin?" elimi kafasının arkasına koyduğum anda acı bir ifade yayıldı yüzüne. "Çok mu acıyor?"

"Birazcık."

"Hadi kalk, hastaneye gidelim. Yolda da bana neden burada olduğunu anlatırsın. Yürüyebilecek misin?" saate baktığı anda ayağa fırladı.

"Allaahh! Gitmem.. Gitmem lazım benim!" dedi ve arabasına bindi.

"Nereye? Zeynep nereye? Aman git be.. Manyaksın kızım sen. Manyağın önde gidenisin." dedim gülerek.


~Zeynep~


              Arabama bindim ve hızlı bir şekilde emniyete gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




              Arabama bindim ve hızlı bir şekilde emniyete gittim. Odamdaki kasayı açıp içine baktım. Fotoğraflar duruyordu. Derin bir oh çektim ve sandalyeme oturdum. İçim biraz olsun rahatlamıştı. Saate baktım. 12'ye 5 vardı.. Kafamı geriye yasladım. Daha sonra Cevdet Müdürün odasına girdim. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Ayağa kalkıp karşıma geçti.


Güneşin Karanlığı | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin