43.Bölüm - İyi ki Sen

706 62 14
                                    


Kapının arkasından biri çıkıyor ve elindeki bıçağı tereddüt bile etmeden, acımasızca saplıyor karnıma

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Kapının arkasından biri çıkıyor ve elindeki bıçağı tereddüt bile etmeden, acımasızca saplıyor karnıma. Kafamı kaldırdığımda Eren'i görüyorum. Bıçağı çıkarıp bir kere daha saplıyor ve ardından bir kere daha. Duramıyorum ayakta, duvara yaslanıyorum ve yavaşça yere doğru süzülüyor bedenim. Eren, elindeki bıçağı yere atıyor ve beni öylece bırakıp gidiyor. Elimi karnımın üzerine koyuyorum, ılık bir sıcaklık hissediyorum. Kısa bir sürede kan gölüne dönmüş her yer. 'Deniz'im..' diyorum. Adını sayıklıyorum. 'Gitmeliyim' diyorum, gidemiyorum. Ben ölüyorum, o ise hâlâ beni bekliyor. Ben şimdi nasıl diyeceğim 'gelemiyorum' diye? 'Bir daha asla gelemeyeceğim.'


Acıdan kıvranıyorum yerde. Her kıpırdayışımda büyük bir sızı vuruyor bedenime. Gittikçe daha da çok kan kaybediyorum, oluk oluk akıyor bedenimden. Üşümeye başlıyorum. Çok üşüyorum. Ellerim buz kesiyor. Kerem gelse de ısıtsa ellerimi diyorum ama onu bir daha asla göremeyeceğim, biliyorum.


Kerem geliyor gözümün önüne. Gülümseyerek bakıyor bana. Umut dolu gözleri. O her şeyin güzel olacağına inanıyorken nasıl bırakıp gideceğim onu? Bir kez daha hayal kırıklığı olacağım onun için. Her şeyi geçtim de.. Aynı acıyı bir daha yaşatacağım. Hem de bu sefer gerçekten.. Beni deli gibi seviyor, ona bu kötülüğü bir daha nasıl yaparım ben? Kızıyorum kendime. Çok kızıyorum.. Affet Kerem.


Ya Deniz? O ne yapacak? Yıllarca bir kere bile anne yüzü görmedi. Yıllar boyu annesiz büyüdü, hep bir yanı eksik bir şekilde. Ona bir çocuğa yapılabilecek en büyük kötülüğü bir kere yaptım zaten. Bir daha aynı şeyi yaşamasına nasıl göz yumacağım? Hem de beni tanımışken, bana o kadar alışmışken bir daha nasıl bırakacağım onu? Yokluğuma nasıl alışacak? Biliyorum.. Bir daha asla affetmeyecek beni. Aklının bir köşesinde onu bırakıp giden anne olarak kalacağım belki de. Büyüyecek.. Çok kızacak bana, nefret edecek benden belki.. Affet Deniz.


Canımdan çok sevdiğim oğlum için kalkmalıyım ayağa diyorum, bir kez daha deniyorum. Ama olmuyor.. Ne dermanım kalmış, ne de gücüm. Telefonumu alıyorum elime. Bari son kez sesini duyayım, vedalaşayım onunla diyorum. Arıyorum.. Ama konuşamayacak kadar güçsüz hissediyorum kendimi.


"Neredesin anne?" diye açıyor, yüreğimi delip geçiyor. "Neredesin? Hani beni alacaktın okuldan? Neden gelmedin? Yine unuttun beni dimi? İşin vardı dimi? Seni bekliyorum anne. Neden gelmiyorsun?"

"G-gelemem. oğ..lum." diyorum zar zor.

"Neden ama? Herkes gitti, tek ben kaldım okulun bahçesinde. Babam da gelmedi zaten. Biliyorum, ikiniz de sevmiyorsunuz beni. Hep işiniz var sizin zaten. Hiç gelmiyorsunuz benim yanıma, hiç benimle ilgilenmiyorsunuz. Özellikle de sen anne. Sen hiç sevmiyorsun beni. Sevseydin böyle olmazdı. Hep yanımda olurdun. Doğum günlerimde bile gelmedin yanıma. Beni hiç umursamadın." ağlıyor..

Güneşin Karanlığı | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin