16.Bölüm - Güneş'in Karanlığı

3.4K 73 12
                                    


              O an beynimden vurulmuşa dönmüştüm sanki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




O an beynimden vurulmuşa dönmüştüm sanki. Gözüme perde iniyordu. Yarım yamalak görüyordum ama karşımda O'nun durduğuna emindim. Karmakarışık olan kafam iyice allak bullak bir hal almıştı. Neler olduğunu anlayamıyordum. Hayal mi gerçek mi anlaması çok güçtü. Başım öyle çok dönüyordu ki. Adım bile atamıyordum, sesim çıkmıyordu. O da gelmiyordu yanıma. Öylece bakıyordu bana. Mümkün olabilir miydi böyle bir şey? 2 yıl önce kendi ellerimle vermiştim onu toprağın altına. Zar zor konuştum ve seslendim ona. Adım attığım anda kayboldu gözlerimin önünden. Kendimi dizlerimin üzerine atıp hıçkırarak ağlamaya başladım.


"Ereeen! Eren buradaydı! Gördüm onu Koray! Buradaydı, karşımdaydı. Sen de.. Sen de gördün değil mi? Gitsene peşinden, lütfen. Getir onu buraya. Hadi."

Koray: "Zeyneep.. Hayal görmüşsün canım. Yapma böyle lütfen. Eren öldü, Zeynep."

"Hayır ya! Gördüm diyorum! Gördüm! Neden inanmıyorsun bana?!" yere yumruk atarken o sırada Kerem geldi ve karşıma oturdu. Yüzümü avuçlarının arasına aldı. "Kereeem.."

Kerem: "Şşşş.. Geçti. Geçti güzelim, yanındayım. Bak.."

"Deliymişim gibi bakıyorlar bana. Ben delirmedim Kerem."

Kerem: "Biliyorum bitanem. İyisin sen. İyiyiz. Hadi gel, dinlen biraz. Hayal görmüşsün. Olur böyle, üzme kendini. Sakinleş yalvarırım."


**


                 Annemlerin evindeydim ve susmak bilmeyen düşüncelerim yüzünden gece boyu bir gram uyku girmemişti gözüme

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Annemlerin evindeydim ve susmak bilmeyen düşüncelerim yüzünden gece boyu bir gram uyku girmemişti gözüme. Karanlıkta yatağa oturmuş öylece dışarıyı seyrediyordum. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında bile değildim, hava yavaş yavaş aydınlanmaya başlamıştı. Kerem, her gün aynı saatte uyandığımı bildiği için yine aynı saatte aradı ama açmadım. Konuşacak halim yoktu. Bir süre sonra Gizem geldi ve kahvaltıya çağırdı. İstemeyerek de olsa gittim. Onlar gülüşüp keyifli bir şekilde kahvaltı yaparken ben de tabağımdaki zeytinle oynuyordum. Kerem hayatıma girdikten sonra kendimi hep mutlu, huzurlu hissetmiştim. Ama bugün öyle değildi.. Kahvaltıdan sonra dışarıya çıktım ve emniyete gittim. Cevdet Müdür beni odasına çağırıyordu.


Güneşin Karanlığı | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin