"Leydim girmenize hiç izin vermemeliydim."" Valham çok endişelenmişti. Bense sadece ağlıyordum hıçkırıklarla.
"Şu elbisenin haline bak. "Elbise hem yemek olmuş hem de kanayan yara yüzünden kan olmuştu. Frigganın hediyesiydi bu.
"Leydim yine de güzelsiniz. Endişelenmeyin elbise için daha güzeli hediye edilecektir." Bunu bilmemelilerdi. Nasıl rezil olduğumu açıklayamazdım.
" Valham lütfen bundan kimseye bahsetme." Kimseye anlatmasını istemiyordum. Arkamdan dalga geçilmesini kim ister ki ?
"Lütfen ?"
"Nasıl isterseniz..." Allahtan ki Valham çok uğraştırmıyordu beni çok anlayışlı bi askermiş.
-----
"Ah noldu sana böyle ?" şifacım merakla büyüyen gözleri ile bana baktı.
"Bişey yok düştüm sadece."
"Olamaz yaran kanamış.Nasıl bir düşme bu nerde oldu ?"
"Ben merdivende takıldım yuvarlandım işte."
"Yemek olmuş üzerin ?"
"Evet elimde tepsi vardı düştüm işte karakoldamıyız ? sorgu sualden hoşlanmam." Lokiye kızıyordum ters cevaplarından dolayı ama haklı bazen tahammül etmek zor oluyor sorulara.
"Tamam canım sana yeni kıyafet getirsinler bu arada sende çıkar da yarana bakalım" demesiyle Luna nın yardımı ile üzerimi yavaştan çıkarmaya başladım. Tamamen çıkarmadım tabi ki şifacının yarayı görebileceği kadar.
"Ah ! Bu düşüş kötü olmuş yara açılmış. Hızla iyileşiyordu ama bikaç gün burda kalman gerekecek yine." Lokiye ne kadar kızsam da iyi olmuştu aslında yoksa beni postalayacaklardı yarın.
"Tabi tam iyileşmeden gitmek istemiyorum. Yakınlarıma bu yarayı açıklayamam" üzgün bir ifadem vardı gerçekten üzgündüm. Kalacağım için sevinçliydim ama Loki...
"Leydim kıyafetiniz geldi hadi değiştirelim."
"Luna ben duş almak istiyorum. Suyu ayarlarmısın benim için ?" kafasıyla onaylayarak banyoya ilerledi.
"Suyu ayarladım Leydim girebilirsiniz." Teşekkür ederek banyoya ilerledim. Büyük bir banyoydu. Çok çeşit şampuan ve duş jeli vardı. Dünyadakilerden farklıydı ama gerçekten doğaldı bunlar.
Çilekli olanı alıp saçımı köpürttüm. Gözümü kapattığım her an o görüntü aklıma geliyordu. Bundan kurtulamıyordum. Bana böyle davranmasını kabul edemiyordum. Ben onu düşünürken onun bu kadar gaddar olabilmesi...
Hıçkırıklarım suyun sesine karışmıştı. Durduramıyordum. Umursamayınca hiç umursamayan bi kere umursadığında da vazgeçemeneyen bir kızdım bende. En büyük zayıflığım her zaman fazla değer veren taraf olmaktı. Ben de buyum işte!
Durulanıp ,havluyu üzerime sarıp çıktım banyodan. Aynanın karşısına geçip saçımı kuruladım.
"Sen çık Luna ben hallederim."
"Peki Leydim" Luna çıktıktan sonra uzun uzun baktım aynaya. Lokinin dikkatini nasıl çekecektim ki bu şekilde ? Benimle ilgilenmesini beklemek saçmalıktı. O kadar güzel Tanrıça var ki ... Onlara dahi bakmazken beni napsın!
Gözyaşım yine firardaydı. Yeter artık durun ! Şifacı ilaç vermişti sürmem için , yarama ondan sürerek üzerimi giyindim. Bu elbisede önceki gibi güzeldi. Toz pembe rengindeydi, omuzlarında yaprak şeklinde altın sarılı tokası vardı. Bana birde taç göndermiş yapraklardan. Çok zarif bir kadın ama bu elbisenin perişan olmasına izin vermem !