"İnanamıyorum gerçekten gitmiş."
"Delirmiş bu kız. Loki için değer mi ?"
"Aşık olmuş sanırım. İnsanlarda böyle oluyor demekki." Yanı başımda dedikodu yapan kızların sesi kulaklarıma dolmaya başlamıştı. Olamaz uyanmaya başlıyorum.
"Aşık mı ? Lokiye mi ? Bu delilik!" yavaşça gözümü açmaya başladım. Gözlerime vuran ışık rahatsızlık veriyordu.
"Kızlar sizi duyuyorum biraz daha sessiz olsanız ?" ikisi arasında bakışlarımı gezdirdim.
"Ah Leydim üzgünüz. " göz devirdim sadece. Herşey çabuk yayılıyordu bu sarayda. Ah kim bilir daha kimler duymuştu. Ben nasıl bakacaktım yüzlerine!
"Günaydın uyanmışsın harika bir sabah olmalı değil mi ?" odaya gelen Sifti.
"Sİf ! seni öldüreceğim ! ne içirdin bana !" gülümsedi genç Tanrıça.
"Bünyen dayanıklı değilmiş. Kusura bakma bilmiyordum"
"Ah olan oldu boşversene. Bu bir sorun yaratır mı ?" bakışlarını kaçırdı benden.
"Şey Yüce Odin seni huzurunda görmek istiyormuş."
"Ne ? Bana ceza falan mı verecek yoksa !" Sif düşünceliydi. Ne dönüyor burda ?
"Bilmiyorum hazırlanda gidelim." yataktan yavaşça doğrulup kalktım. Yaram acımıyordu. Sanırım gitme vaktim gelmişti.
Sif ile birlikte devasa koridordan yavaşça yürüyerek taht odasına ilerledik.
"Yüce Odin " diyerek diğer Asgard halkının verdiği selamdan verdim. Amacım gözüne girmekti ama ben göze batmışım anlaşılan.
"Yaklaş kızım. " derin bir nefes aldı.
"Sanırım artık ait olduğun diyara dönmelisin. Burada kaldıkça yaran iyileşmeyecek gibi görünüyor. Sürekli birşey geliyor başına ya da sen getiriyorsun diyelim."
"Be-ben çok üzgünüm dün olanlar içinse--"
"Dün olanlarda ayrı bir konu. Burada böyle şeyler yaşanmaz.Sarayın her yerinde bu konuşuluyor. Aklını mı yedin sen ! Bu ne demek ! Düzeni bozup yasak olan yerlere gidiyorsun!"
"Bilmiyordum üzgünüm. Kontrolümü kaybetmiştim."
"Ahh herneyse dünyaya dönme vaktin." üzgündüm bir daha onu göremeyecektim.
"Yarana gelince Heimdall seni izliyor olacak merak etme. Ters giden birşey olduğunda şifacılarımızı yanına göndereceğim. Tabi sen onları hemşire sanacaksın. Buradaki hiçbirşeyden haberi olmamalı kimsenin. Bu yüzden önlemimi almalıyım." anlamaz gözlerle ona baktım
"Yani ?"
"Yanisi şu ; burada yaşadığın herşeyi unutacaksın.! Bu diyarımız için gerekli." Hayır unutmak istemiyorum içimden haykırsamda dışımda çıt yoktu.
"Lütfen kimseye bişey anlatmam ama bunu bana yapmayın" gözyaşlarım yanaklarımda süzülürken acıyla baktım Odine. Kararlı görünüyordu.
"Kızım bunu yapmak zorundayım üzülme. Kararım kesindir. Dünyaya döndüğünde unutmuş olacaksın herşeyi."
"HAYIRR LÜTFEN YEMİN EDERİM KİMSEYE BİRŞEY ANLATMAM! AMA BEN UNUTMAK İSTEMİYORUM. BU ANI KAÇ KERE YAŞAYABİLİRİM Kİ ! BUNU ALMAYIN ELİMDEN LÜTFENN" ağlamam şiddetlenmişti. Lokiye ait hiçbir anıyı unutmak istemiyordum.
"Burada sadece acı gördün nedir unutmak istemediğin şeyler.?"
"Be-ben sizleri unutmak istemiyorum. Burada yediğim yemekleri, gördüğüm büyüleyici şeyleri. Güzeller güzeli Tanrıçaları. He-hep inandım varolduğunuza ve hayalim gerçekleşmişken unutmak istemiyorum. Lütfenn" başımı önüme eğip bana acımasını diledim sadece.